kapat
25.06.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.sahibinden.com
Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 

Kasten seven kadınlar


Suçluyuz. Suçumuz: Kasten adam sevmek. Bizde bu pohpohlama kudreti olduktan sonra, kurbağaları öpüp dururuz
Yüreğim sızlıyor, parmaklarım tuşlarla buluştukça içim cız ediyor. Neden mi? Bugün hemcinslerime ihanet edeceğim de ondan.

"Uğruna yalan söylediğim, en yakın arkadaşlarımı ektiğim, kendimden çok verdiğim (bu ne demekse?), beni saatlerce ağlatan adam bu muydu? Dünya bir yana o bir yanaydı, aptallık etmişim!"

Bu yakınmalar çok tanıdık değil mi? Sanki birlikte olduğumuz adamlar zaman içinde değişiyor. Nasıl oluyor da bizi çok seven, onlar için "biricik" olduğumuzu düşündüğümüz adamlar soğuyor bizden, gözleri dışarı çıkıyor? Bir bakıyoruz başkaları "biricik"leri olmuş, üstelik biz yaralarımızı sarmadan.

Oluyor işte. Saflık, salaklık bizde. Bir suçumuz var: Biz kasten adam seviyoruz. Aşık oluyoruz ya da olmak istiyoruz. Başlarda aşktan kıvranıyoruz, bizimle gezdiklerinde, arkadaşlarıyla tanıştırdıklarında, "hayatım", "canım" filan dediklerinde havaya giriyoruz. İş, güç bir yana, o bir yana!

Bilirsiniz canavar gibi kadınlar vardır- yanlış anlamayın- işyerlerinde, arkadaş çevrelerinde canavar gibi olan kadınlardan bahsediyorum. Aşık olmaya görsünler, acayip gözden düşerler. O canavar kadın bir bakarsınız telefonda mırıl mırıl konuşuyor, en ciddi toplantılarda dalıp gidiyor, sürekli saatine bakıyor, vazgeçemem dediği her şeyi rafa kaldırmış.

POHPOHLAMA DÖNEMİ
Siz ona "bir adam için değer mi?" filan diyemezsiniz, kadın bir kere aşka takılmıştır, ima etseniz de zaten anlamaz. Yaşayıp görecektir, başka yolu yoktur. Tatil planları, arkadaş sohbetleri, aile ziyaretleri, birlikte eğlenmeler, hep ama hep birlikte olmak üzerine kurulu dünyalarında sarmaş dolaş yaşarlar. Kadın, "bir yığın kurbağayı öptükten sonra buldum erkeğimi" diye düşünür. Tam bu aşamalarda sular evliliğe doğru akmış bile olabilir. Tencere kapağını bulmuştur.

Ve pohpohlama dönemi başlar kadın için. Kadın pohpohladıkça adam şişer. Adam şiştikçe, kendine acayip güvenmeye başlar. Elinin altında zaten ona tapan kadını vardır. Eeee biliyorsunuz insan mülk edinmeye başladıkça gerisi geliyor. Siz 'tapulu' olduktan sonra yenilere de ihtiyaç duyuluyor.

Çevrede de manzarası daha güzel, balkonları daha geniş olanlar olduktan sonra erkekler ne yapsın? Adamı şişirecek kadar salaklık var ama adamdaki bu değişimi görmeyecek kadar da kör değilsiniz elbette.

Yüreğinize bir acı çöker, sinirlenir, hırslanırsınız, başlarsınız adamı kontrole. Hesap sorup durursunuz. "Beni hâlâ ilk günkü gibi seviyor musun?" diye iç bayıcı sorularla iyice yüklenirsiniz, o da kaçışı hızlandırır. Adınız dırdırcı kadına çıkar. Ve bir bakmışsınız siz de soğumuşsunuz, adamın kolu kolunuza değsin istemiyorsunuz. Defteri kapatma zamanı gelmiştir. Sonra "ben nerede hata yaptım?" diye düşünür durursunuz. Suçlusunuz, suçlu. Suçunuz; adamı kasten sevmek, başka bir şey değil. Biz böyle olduktan sonra, yeni biriyle, yepyeni bir ilişki diye bir şey var mı acaba? zillicime

Arıza ve lolita erkeklere
Arızalı erkeklerin çooook olduğunu biliyordum da, lolita erkeklerin bu kadar fazla olduğunu inanın tahmin etmiyordum. Lolita erkekler geçen hafta yazdığım ceket meselesini takmışlar kafaya. Sevişmeden önce ceketlerini asma konusunda ısrarlılar. Akılları ceketlerini astıklarında da başka yerlerde oluyormuş, merak etmemem gerekiyormuş. İçiniz rahat olsun, anladım. Hep birlikte öğrenmiş olduk, fena mı? Parmaklarınıza sağlık!


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır