kapat
30.06.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi


Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Finansbank

 
ZÜLFÜ LİVANELİ(livaneli@sabah.com.tr )

Miloşeviç hesap veriyor!

Uygar dünya, bir katilin, bir insan kasabının, bir kan içicinin cezaevine konmasıyla rahat bir nefes aldı.

Yugoslavya'nın eski devlet başkanı Miloşeviç şu anda Hollanda'daki bir cezaevinde, Savaş Suçları Mahkemesi'nin önüne çıkacağı günleri bekliyor.

Burada, işlediği bütün suçlar yüzüne vurulacak ve hesabını vermesi istenecek.

İnsanlık için önemli bir adım bu!

***

Adolf Hitler naziydi. Berlin'deki sığınağında intihar ederek noktaladı yaşamını. Adamları da Nürnberg duruşmalarında hesap verdiler.

Benito Mussolini faşistti.

Ayağından asılarak ödedi günahlarının kefaretini.

Miloşeviç ise komünistti!

O da Hollanda'da insanlık önünde hesap verecek.

Demek ki ortaya lider kılığında çıkmış bu zalimlerin, faşist, komünist, nazi olmaları farketmiyor.

Zulüm her zaman zulüm!

İşkence her zaman işkence!

İnsanlık suçu, her yerde insanlık suçu.

Dünyanın en büyük insan kırımlarından birini gerçekleştiren Pol Pot da komünist olduğunu öne sürüyordu.

İdeolojiler değişiyor ama zulüm ve baskı aynı kalıyor.

***

Soğuk Savaş yılları boyunca Türkiye, rejim karşıtı oldukları gerekçesiyle solcu yazar ve sanatçıları cezalandırdı.

Devletin işkence tezgâhlarından ve cezaevlerinden geçmemiş hiçbir kültür adamı yoktu neredeyse.

Bu kader, bizim kuşakta da aynen devam etti ve biz de bu işlemden nasibimizi aldık.

***

Aslında bu olay solcu sanatçıların, NATO üyesi bir ülkedeki rejimi eleştirmelerinden ibaret değildi.

Bu insanlar adaletsizliğe, sömürüye, insan hakları ihlâllerine karşı çıkıyorlardı.

Çünkü bu tavır, mesleklerinin ve varoluşlarının bir parçasıydı.

Eğer başka bir ülkede dünyaya gelselerdi; bu kez oradaki rejimi eleştireceklerdi.

Nazım Hikmet, Sabahattin Ali, Yaşar Kemal, Abidin Dino, Çetin Altan, Aziz Nesin komünist bir ülkede doğmuş olsalardı, oradaki insan hakları ihlallerine karşı çıkacak, düşünce özgürlüğü isteyecek ve seslerini yükselteceklerdi.

Ve yine zulüm göreceklerdi.

Bundan hiçbir kuşkum yok.

***

Söylediğimin en iyi kanıtı Nazım Hikmet!

Türkiye'de iken rejimi eleştiren şair, Sovyetler Birliği'nde Stalin karşıtı şiirler ve oyunlar yazdı.

Çünkü sanatçı olmanın doğasında, sistemdeki yanlışlıkları eleştirmek var.

***

Bu yüzden diyorum ki; ister komünist, ister faşist, her katilin hesap vermesi, insanlık adına bir gelişmedir.

Bugün bu hesabı Miloşeviç veriyor.

www.sigortam.net


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır