kapat
22.06.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Finansbank

 
YAVUZ DONAT

Timsahın gözyaşları

Perşembe, saat 15.00... Anayasa Mahkemesi "Fazilet davası" ile ilgili son müzakereleri yaparken... Biz de TBMM, Anayasa Komisyonu Başkanı Turhan Tayan'la konuştuk.

Ve "şunları" söyledik:

Sayın Başkan.

Siyaset sektörü "iyi sınav vermiyor."

"Samimi" davranmıyor.

"İlkeli" hareket etmiyor.

Bugün "parti kapatılmasına karşıyız" diyen siyasi aktörler, doğruyu söylemiyor.

Sayın Başkan.

Yılbaşını sizinle birlikte geçirdik.

Anayasa Komisyonu Başkanı olarak "parti kapatmayı güçleştirelim... Bunun için Anayasa'yı hemen değiştirelim" demiştiniz.

"Gerekiyorsa önce para cezası... Seçime girmeme cezası verelim" diye de eklemiştiniz.

Bu görüşlerinizi yazmıştık.

Siz bunları ayrıca "lider kadrolarına da" söylediniz.

Bu konuda komisyon olarak "çalışmalar" yaptınız.

"Hazırlığınızı" TBMM Genel Kurulu'na getirdiniz.

Fakat...

Siyaset sektörü "ipe un serdi."

Anayasa'yı değiştirmedi.

Parti kapatmayı güçleştirmedi.

Şimdi aynı siyasi aktörlerin "ah... Vah" şeklindeki söylemleri, "timsahın gözyaşları" değilse, nedir?

Malumunuz...

Timsah, önce avını yermiş.

Sonra da karşısına geçip, gözyaşı dökermiş.

Ne dersiniz Sayın Başkan?

Haksız mıyız?

***
Biz "uzun" konuştuk.

Başkan "ses çıkarmadan" dinledi.

Ve dedi ki:

- Şimdi de ben konuşacağım... Ve uzun konuşacağım.

İşte Anayasa Komisyonu Başkanı Turhan Tayan'ın söylemi:

Sayın Donat!

Fazilet davası dün ortaya çıkmadı.

İki yıldır sürüyor.

Biz bu konuda çok ciddi çalışmalar yaptık.

Yılbaşında size de anlattım, yazdınız.

Komisyon olarak "para cezası... Seçime katılmama... Hazine yardımını kesme" gibi konuları görüştük.

Komisyon, para cezasına "olur" dedi, seçime sokmamaya ise "hayır."

Bu arada, bir konuda daha uzlaştık.

Dedik ki, Anayasa Mahkemesi, parti kapatma kararını "nitelikli çoğunlukla... Üçte iki oy çokluğuyla" alabilsin.

Yaptığımız çalışmayı TBMM Genel Kurulu'na indirdik.

İşte bu aşamada, Anayasa Mahkemesi Sayın Başkanı, Sayın Başbakan'ı ziyaret etti.

Dedi ki, "üçte iki oy konusu yanlıştır."

Bunun üzerine, siyaset kurumu frene bastı.

Anayasa değişikliği, Meclis'te konuşulmadı.

Sayın Donat.

Kimseyi suçlamıyor, kimsenin iyi niyetinden kuşku duymuyorum.

Ama siyaset, kararlılıkla ve cesaretle hareket etseydi.

Konu Meclis'te ele alınsaydı.

"Üçte iki" çoğunluk değil de, "beşte üç" çoğunluk aranabilirdi.

Yüce Meclis "kapatma kararından önce, seçime sokmama cezası uygulansın" diyebilirdi.

Evet Sayın Donat, "idarecilerimiz zaafiyet göstermişlerdir."

"Uzun vadeli" düşünmemişlerdir.

Sorunun önemini ve muhtemel sonuçlarını "yumurta kapıya gelince" farketmişlerdir.

***
İki kere ikinin dört ettiği kadar kesin bir gerçek var:

Türkiye'nin temel sorunu, ekonomiden de önce "siyaset."

www.sigortam.net


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır