kapat
22.06.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Finansbank

 
HINCAL ULUÇ(uluch@sabah.com.tr )

İstanbul'da terörün yeni adı: Gasp!.

Medya.. Medya.. Nerdesin medya.. Bu insanların haklarına, sağlıklarına, güvenliklerine ne zaman sahip çıkacaksın?..

Bu vahşeti, bu dehşeti, gündemin birinci maddesi yapmanız için ille de bir ünlü kadın gazeteci mi yerlerde sürüklenmeli.. İlle de bir Genel Yayın Müdürü eşi mi, Şişli'nin, yani İstanbul'un göbeğinde saldırıya uğrayıp nerdeyse hayatını kaybetmeli?.

Ne zaman görevinizi hatırlar, ne zaman sorumluluğunuzu bilirsiniz siz?.. Hergün ayni şeyleri manşete çekip, hergün ayni sonuç vermez dedikodularla Borsa'yı asansöre çevirmekten başka işiniz yok mu sizin?..

Hay Derviş kadar, Öksüz kadar, Ecevit kadar başınıza taş düşsün diyeceğim geliyor da diyemiyorum..

Ne oluyor hep bunlar manşet, hep bunlar birinci haber, hep bunlar baş yazı da, vatanı mı kurtarıyorsunuz..

Ey köşe yazarları.. Devleti yönetenlere verdiğiniz akıllar bugüne dek ne işe yaradı da, hergün masa başlarında bıkmadan usanmadan ayni ahkamları kesiyorsunuz?..

Halkın derdi, halkın sorunu, ne zaman sizin derdiniz, sizin konunuz olacak?..

Şişli'nin göbeğinde doktorla randevuya giden bir kadın, bu apartmanın kapısında emniyette değilse.. Bu haberler artık her gün tekrar ediliyorsa.. Bir gün Nispetiye.. Bir gün Taksim.. Bir gün Bağdat Caddesi.. Yani kenar mahalleler, karanlık sokaklar değil, İstanbul'un en merkezi, en ışıl ışıl yerleri gaspçıların kampı oluyorsa, polis bu rezalet, bu felaket karşısında aciz kalıyorsa, kadınlarımız çantaları uğruna, dövülüyor, kolları bacakları kırılıyor, hatta öldürülüyorsa, siz nasıl böyle sessiz sedasız kalıyor, haberi iç sayfalardan, minnacık veriyor, sonra da gönül rahatlığı ile evinize gidiyorsunuz..

İlle karınız, kızınız, bacınız, ananız mı saldırıya uğramalı gözünüzün açılması için.. Halkın anası, bacısı, kızı, karısı, sevgilisinden de sorumlu değil misiniz siz?.

İstanbul, güya terörü bitirdi.. Tüm polisi teröre göre kanalize edince o terör bitti, ama kentte asayiş de bitti..

İstanbul gece ve gündüz can güvenliğinin olmadığı bir kente dönüştü.. Bir zamanların New York'u, bugünün Moskovası olduk. Çantanızı asılan ele bırakmazsanız eğer, içindeki paradan, kartlardan, telefondan vazgeçmez, bu kayıpları ve ardından gelecek yığınla eziyeti göze almaz da direnirseniz, hayatınızı kaybedebilirsiniz..

Nerde?..

İstiklal, Bağdat, Nispetiye ve Halaskargazi Caddelerinde..

Yuh olsun..

Ama başkalarına değil, sana yuh olsun medya..

İstanbul elden gitmiş, İstanbul mafyadan sonra, gaspa da teslim olmuş, sen hala ele ele vermiyor, hala konuyu gündemin birinci maddesi yapmıyor, hala gürlemiyor, hala "Önlem" çağrılarını yapmıyor ve üzerine ölü toprağı serpilmiş gibi bekliyorsun..

İstanbul'da asayiş ölmüş.. Asayiş polisi ölmüş.. Olsa da ne yazar?..

Bu koca metropol, tüm taşların bağlanıp, tüm köpeklerin salındığı köye döndü.

Afla, hepsini saldılar, İstanbul sokaklarına..

Asayiş polisi tutsa, CMUK, MMUK diye mahkeme üç otuz para ceza yazıp serbest bırakıyor, adam ertesi gün gene işte.. Polis elindeki tek silah, korkutmayı kullanınca, bu defa feryad ediyoruz.. Vay Hortumcu Süleyman diye..

Peki nasıl düzelecek bu iş.. Nasıl, karımız, kızımız, sevgilimiz, anamız, bacımız Akmerkez'e giderken.. (Evet Akmerkez'e bile.. Gaspçılar oraya bile daldılar.. Korku yok ki, niye dalmasınlar..) Akmerkeze giderken, "Acaba sağsalim dönecekler mi" endişesinden ne zaman kurtulacağız..

Bu iş Valiyi, Emniyet Müdürünü aştı.. Ankara'ya ulaştı.. Ancak yeni yasalarla, İstanbul'un dünyanın en vahşi kenti olmasını önleyebiliriz..

Ankara'nın umurunda mı, İstanbul?..

Umurunda olması için Medyanın el birliği, güç birliği yapıp gürlemesi gerek ki, gözlerini biraz açıp, bu dehşet, bu vahşet, bu gasp kentine baksınlar..

Peki hani o medya?..

Hani nerde?..

Bıkmadınız mı Derviş, bıkmadınız mı Öksüz, Ecevit, Bahçeli yazmaktan..

Yazdınız da ne oldu ha?.. On paralık sonuç aldınız mı?..

Siz hergün yazmaktan bıkmadınız, biz okumaktan bıktık..

Kolayınıza geliyor değil mi, kolay gazetecilik yapmak..

Kalksanıza artık.. Uyansanıza..

İstanbul'un her köşesi, polis tarafından Allahın günü gözaltına alınıp, savcılar tarafından Allahın günü serbest bırakılan mafya babalarının eline düşüyor.. İstanbul'un her sokağı "Kader kurbanı" diye koyverilmiş sabıkalı gaspçıların iş yeri oluyor..

İstanbul elden gidiyor gafiller..

İstanbul elden gidiyor sorumsuzlar..

İstanbul elden gidiyor korkaklar..

İstanbul elden gidiyor medya?..

Nerdesiniz?..

Ne biçim gazetecisiniz siz?..

Halkın mal güvenliği sıfır.. can güvenliği sıfır.. Siz sırça köşklerinizde, Vatan Kurtaran Aslan pozlarında beş para etmez, bir işe yaramaz ahkamlar kesiyorsunuz..

Bu İstanbul'a, bu İstanbulluya sahip bir gazete, bir gazeteci yok mu bu ülkede..

Hergün saatlerce gündem toplantısı yapıp ne konuşuyorsunuz siz, çok merak ediyorum..

En çok da neyi merak ediyorum biliyor musunuz?..

Söyler misiniz, bu halk sizin gazetenizi niye alsın?.

Hangi derdine derman, hangi sorununda yanındasınız?.

Sırça köşklerinizi bırakın.. Çıkın halkın arasına karışın.. Dinleyin o ne konuşuyor.. Bakın bakalım sizin yazdıklarınız umurunda mı onun, can pazarında iken..

Halktan bu kadar uzak, halk gazeteleri..

Pöh!..

Yavaş ol Sinan!..
Sinan, Beşiktaş'a menecer olurken, Alaattin Çakıcı'nın adı çok geçmişti.. Gülmüş geçmiştim.. Alaattin Çakıcı kendi dertleriyle uğraşırken, hele onu Fransalardan yakalatıp getiren, hem de Beşiktaşlı Sadettin Tantan İçişleri bakanı iken olacak şey miydi bu?..

Serdar Bilgili'yi çamurlamak isteyenlerin dedikodusuydu işte..

Bugün görülüyor ki, doğru tahmin etmişim..

Çünkü Sinan'ın Çakıcı'ya ihtiyacı yok..

Ahmet Dursun ile yaptığı ikna(!) konuşmasını, satışa konan futbolcularla ilgili daha da beter açıklamalarını duydukça görüyorum ki, Sinan'a Çakıcı falan gerekmez.. Kendisi yeter!..

Türkiye'de bir Futbolcular Derneği varsa, onlar da duyuyordur, olup bitenleri herhalde..

Üzerlerine ölü toprağı serpili değilse, müdahale de ederler elbet..

Ders gerekmezdi!..
TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan'a, Atilla Karaosmanoğlu Hocam hakkettiği dersi vermiş..

Vermiş de, bana sorarsanız gerekmezdi.

Ben Özilhan'ı dinlemeyi ve okumayı vakit kaybı sayanlardanım..

O benim defterimde başarılı biri değil. Kendi işinde başarılı olamamış biri, İş Adamları Derneğini yönetecek.. Ülkeye akıl verecek..

Efes Pilsen'in haline bakın..

Dünyanın parası ödenerek, Avrupa Şampiyonu olsun diye kuruldu.. Yıllar yılı harcanan para kesilmedi. Yıllar yılı binlerce, onbinlerce taraftarı oldu..

Sonuç..

Avrupa Şampiyonu olacak takım, Türkiye Şampiyonu bile olamıyor..

Artık büyük kitleler Efes'i tutmuyor.. En Efesli yazarlar bile döndüler, en ağır eleştirileri yapıyorlar..

Başarısızlığın tek sebebi var:

Kötü yönetim..

Bu yönetimin başı ve tek sorumlusu da Tuncay Özilhan..

Ne demiş eskiler..

Kendi muhtac-ı himmet bir dede.. Nerde kaldı gayriye himmet ede..

Ya da..

Kelin merhemi olsa, kendi başına sürer.. (Az saçı varsa, sağdan uzatıp, sola yatırarak milleti kandırmaya çalışır ama, kel gene keldir..)

Dünyayı kıskandıran imkanlarla Efes'i kurtaramayan Özilhan, hem de kriz döneminde Türk Sanayisini, ekonomisini ve Türkiye'yi kurtaracak öyle mi?..

Yakında o da Fuat Miras'ın akıbetine uğrar, göreceksiniz..

BİZİM DUVAR
Takas işinde bir terslik var. SAKATa gelmesek bari.

Hakan&Utku

TEBESSÜM
Bir kalp doktoru ölmüş. Cenaze töreninde güllerden dev bir kalp, kalbin ortasına tabutunu yerleştirmişler.. Herkes doktorla ilgili anılarını anlatmış, ona son vazifelerini yapmışlar, tabut kapanmış, dev güllerden dev bir kalp şeklinde çelengi üzerine koymuşlar ve defnetmişler.. Bu hüzünlü tablo yaşanırken kenarda kıkır kıkır gülen adama sormuşlar, gülme nedenini.. "Sormayın!" demiş "Ben jinekologum.. Kendi cenaze törenimi düşünüyorum da..!"

SEVDİĞİM LAFLAR
Dünyada gerçek kadar güçlü, ama onun kadar garip birşey yoktur.

Daniel Webster

www.sigortam.net


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır