kapat
13.05.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

ciceknet

Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Finansbank

 
ERDAL BİLALLAR(ebilallar@sabah.com.tr )

Annelerimiz...

BİZİM annelerimiz neden onlarınkiler gibi değil? Neden yüzleri, elleri, yürekleri onlarınkine benzemiyor? Neden annelerimizin 35'inde yüzleri kırışmış, 40'ında belleri bükülmüş, 50'sinde boyunları eğilmiş?

Çünkü, bizim annelerimiz acı çekmiş, ezilmiş! Çoğu zaman "eksik etek" denilerek hor görülmüş!.. Çoğu çocukluğunu bile yaşayamamış... Hatta oynayamamış! Zaten onlar hiç kendilerinin olmamış...

Dilediğini, dilediği kadar sevememiş... Onun duygularına bile hükmedilmiş...

18'ine kadar baba evine, 18'den sonra koca evine kapanmış... Ölene dek duvarlar arasında hep sevgi üretmiş...

İşte bu sevgi de onları tüketmiş!

Düşünüyorum; onların anneleri bizim annelerimiz gibi uykuya hasret geceler yaşadı mı? Alın terlerini toprağa akıttı mı? Yıllarca yatalak babasına, hasta kaynanasına baktı mı?

Söyler misiniz; hangi ulusun anneleri, bizim annelerimiz gibi askere gönderdiği oğlunun arkasından 18 ay durmadan dua etti? Gece eve gelmeden yatağa girdi?

İşte; annelerimizin, onların annelerinden en büyük farkları yürekleri... Sevgi peteğine dönmüş kalpleri...

O'nun bugün elini öperken, eğer kaybettiyseniz dua ederken bunları düşünün... Küçücük yüreğindeki büyüklüğü aklınıza getirin...

Suçlu kim?
BERGAMA Cezaevi'nden afla tahliye edilen 117 tutuklunun yerini şimdi Bağ-Kur primleri ile kredi borçlarını ödeyemeyen esnaf dolduruyor... Sırayla her gün 15 esnaf cezaevine giriyor...

Bergamalı oda başkanları "Cezaevinde yer kalmadığı için esnaf arkadaşlarımız 5 günlük cezalarını yerlere serdikleri kilimlerin üzerinde yatarak çekiyor" diyor... İlçede odalara kayıtlı 1012 esnaftan 250'si sıralarını savmış, diğerleri sırada bekliyor... İşte; Bergama'daki bu olay Türkiye'nin geldiği, getirildiği noktayı gözler önüne seriyor...

Peki; suç kimde?

3 kuruş Bağ-Kur primini ödeyemediği için hapse düşende mi? Yoksa esnafı hapise girmeyi göze alacak kadar çaresizliğe düşürenler de mi?

E-5'i karanlığa boğanlar!
CUMA gecesi E-5'in Havalimanı sapağı ile Boğaziçi Köprüsü girişine kadar olan bölümünde bir tek aydınlatma lambası yanmıyordu... İstanbul'un aort damarı olan bu yolda her an önlerine bir yaya çıkacağını bilen sürücüler azami dikkatle seyrediyorlardı ama, karşıdan sel gibi akan araçların farlarından bir metre önlerini göremiyorlardı...Aynı durum Köprü'den Kızıltoprak'a doğru inen yolda da vardı... Sanki birileri İstanbul'u boydan boya kateden E-5'i kararmakta kararlıydı..

Bu rezaletin, ilkelliğin sorumlusu Karayolları mı, Büyükşehir Belediyesi mi, Boğaziçi Elektrik mi bilmiyorum... Bildiğim; utanmaları ve İstanbul gibi bir kentin atardamarını karanlığa boğanlarla bu ülkenin aydınlığa çıkmayacağı! Boğaziçi Elektrik ile Aktaş Genel Müdürleri bilsinler ki; sayelerinde İstanbul dünyanın en karanlık kenti!

Tüketicinin sesi

Kızılay'ın sodası!
* ANKARA'dan içinde mum parçası olan Kızılay Maden Suyu şişesini bana gönderen A.Atilla Yücesoy, kartın arkasına "Kızılay'ı her zaman eleştirmeyelim... Bazen gördüğünüz gibi değerli şeyler de üretiyor" diyerek mizah dolu bir eleştiri getiriyor...

Ericsson t28'de hata
* CANAN Şen'in 8 ay önce aldığı Ericsson t28 modeli telefonu iki kez arızalanıyor.. Tamir için götürdüğü Genpa arızayı gideriyor ama oradaki görevli arızanın yazılım hatasından kaynaklandığını belirterek, "Ericsson bu yazılım hatasını artık düzeltti" diyor... Canan Hanım, garanti süresi geçtikten sonra telefonunda aynı arıza olursa ne yapacağını soruyor...

Gençtürk Mobilya!
* ANTALYA'dan Hulusi Tuncel, Doğrusöyler Mobilya'dan bir koltuk takımı alır... Bazı koltukların altları kırık çıkar, tamir edilir.. Minderlerde hata vardır, o da giderilir... Ama koltuğun döşemesi ile kollarının renkleri arasındaki ton farkı nedeniyle üretici firma olan Gençtürk Mobilya'ya başvurulduğunda "Bizi ilgilendirmez" denilir...

Serbest kürsü

Özkan'a sitem!
Olmadı Hüsamettin Bey! Yanlış yaptınız... Tam ipler kopup hükümet dağılacakken arabuluculuğa soyundunuz... Size bu milletin, hükümeti kurtardığınız için teşekkür değil sitem ettiğini bilin... Bir daha böyle bir fırsat kimbilir ne zaman doğacak.. Sizden ricamız önümüzdeki ilk krizde lütfen araya girmeyin... Bırakın hükümet dağılsın, ülke kurtulsun.. Cemil Barlar (ORDU)

Fıkra

Berber!
BİR rahip berbere gidip traş olur.. "Borcum ne?" diye sorduğunda berber, "Muhterem peder; siz kutsal bir insansınız sizden nasıl para alırım" cevabını verir ve pederi geçirir... Berber ertesi sabah dükkanını açmaya geldiğinde kapısının önünde 12 tane altın lira bulur...

Birkaç gün sonra bir imam gelir... Traş olduktan sonra borcunu sorar... Berber, "Hocam rica ederim siz bir din adamızınız... Dükkanıma gelmenizin şerefi yeter" der, onu da yolcu eder... Berber ertesi sabah geldiğinde dükkanının kapısında 12 zümrüt bulur...

Ertesi sabah bir haham girer dükkanından içeri... Saçını kestirir ve elini cüzdanına atar... "Sakın ha" der berber... "Siz bir inanç adamısınız... Sizden nasıl para alırım..."

Berber ertesi sabah dükkanını açmaya geldiğinde bu kez kapıda kendisini bekleyen 12 haham görür...

 
Ekonomik programın başarıya ulaşacağına inanıyor musunuz?

Evet
Hayır

 


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır