Koalisyonda birkaç aydan beri Cumhur Ersümer gerilimi yaşanıyordu. Beyaz Enerji soruşturmasının başladığı günden itibaren bunun bakana kadar uzanacağının sinyalleri verilmişti, hem kamuoyuna hem hükümete.
Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, Cumhur Ersümer'in kellesini vermemek için son ana kadar direndi. Ancak iddianamenin ortaya çıkmasının ardından kamuoyundan gelen yoğun baskı bu direnci kırdı.
Böylelikle birkaç günden beri koalisyon içinde yaşanan gerilim, nihayet dün Cumhur Ersümer'in istifasının açıklanması ile şimdilik atlatılmış oldu.
Aslında Bakan Ersümer, soruşturmanın başladığı, hakkında gensoru önergesi verildiği günden beri kendinden emin bir tavır sergiledi. İstifaya hazır olduğunu bildirdi, ama Yılmaz kabul etmedi.
Muhtemelen kapsamlı bir kabine revizyonu çerçevesinde Ersümer'in görevden ayrılmasının daha şık olacağını düşünüyordu Yılmaz. Ersümer'in aklanacağından en ufak bir kuşkusu yoktu. Fakat, bazı çevrelerin körüklediği baskının giderek kamuoyu talebine dönüşmesinin önünde durulamayacağını da görüyordu. Onun için 19 Şubat krizinin ardından kabine değişikliğinin Kemal Derviş'le sınırlı tutulmamasını, koalisyon ortağı her üç partinin de geniş çaplı bir kabine revizyonu yoluna gitmelerinin daha uygun olacağını önerdi. Ancak Başbakan Bülent Ecevit'in prensip olarak itiraz etmediği bu formül MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye takıldı.
Sonuçta dün itibariyle Ersümer'in istifası dışında bir çıkış yolu kalmamıştı artık. Ve dün gelen istifa, hem kamuoyunu rahatlattı hem de koalisyonu. Fakat bu durum, bundan sonrası için her şeyin güllük gülistanlık olacağı anlamına da gelmiyor.
Ersümer hakkında verilen meclis soruşturması önergesi muhtemelen kabul edilecek. Buna ANAP'ın da bir itirazı yok. Çünkü ANAP, Ersümer'in masumiyetine inanıyor ve bir komploya kurban gittiğini düşünüyor. ANAP kurmayları, açılacak meclis soruşturmasının Yüce Divan'a gerek olmadan eski bakanı aklamaya yeteceği kanaatinde. Fakat ya MHP, "gitsin Yüce Divan'da aklansın" tavrında ısrar ederse ne olacak?
Koalisyonda asıl sıkıntı işte o zaman başlayacak...
Bu arada bir diğer sıkıntı da Enerji Bakanlığı'nda aylardan beri duran işlemlerin açılıp açılamayacağı. Beyaz Enerji soruşturması başladığı günden beri, aylardır bakanlık stop etmiş durumda. Üst düzey bürokratların çoğu gözaltında veya tutuklu olduğu için imza eksikleri giderilemiyor. Geride kalanlar veya vekaleten atananlar da 'yarın benim de başıma iş açılır' korkusuyla hiçbir evrakı imzalamıyor. Hatta iş öyle bir noktaya gelmiş ki, yasa gereği haziran ayı sonuna kadar tamamlanması gereken işletme devri sözleşmeleri bir türlü sonuçlandırılamıyor.
Bu soruna çözüm bulmak amacıyla iki hafta önce Cumhur Ersümer Başbakanlığa bir yazı göndererek bugüne kadar görülmemiş, duyulmamış bir talepte bulunuyor:
"Bürokratlar haklarında soruşturma açılacağı kaygısı ile bu sözleşmelere imza vermiyor. Bunun için bir Başbakanlık talimatı veya Bakanlar Kurulu kararı çıkarılsın. Aksi halde bu sözleşmeler askıda kalacak..."
Şimdi Ersümer istifa etti, koalisyon rahatladı. Ama acaba bakanlık, bakanlık bürokrasisi nasıl rahatlayacak?
Magazin
