kapat
28.04.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

Kangurum

Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Medyasoft
 
OKAY GÖNENSİN(ogonensin@sabah.com.tr )

Dökülme

Enerji Bakanı Cumhur Ersümer Meclis'te kendini savunurken "Hukuken ve ahlâken, istifa etmemi gerektiren tek bir neden yok" demişti.

Ve dün istifa etti.

Bu, siyasi olarak "dökülme"dir. Hükümette ikinci büyük gedik açılmıştır. Ancak Ankara'da, bu istifa ile bir miktar daha "süre" kazanıldığı havası vardır. Hükümet, bir "siyasi krize dönüşmeden bu sıkıntıyı da atlattık" rahatlaması içindedir.

"Dökülme", ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı'nın "kenara çekilmesi" ve Kemal Derviş'in bu göreve getirilmesiyle başlamıştır. Şimdi Enerji Bakanı da "eve gitmek" zorunda kalmıştır.

Zorunda kalmıştır, çünkü kamuoyundan gelen dalgaya dayanamamıştır. Bu dalga sadece de Ersümer'e yönelik değildir, bütün hükümeti kaplamaktadır.

Başbakan Ecevit ise dün bir kez daha "Hükümette revizyon yok" demiştir. Bu, hükümetin "direnmeye" devam edeceğinin ilânıdır.

Ortada bir "inatlaşma" vardır. Bütün ülke, şu andaki koşullar çerçevesinde bir "yenilenme" istemektedir, hükümet de ısrarla "hayır" demektedir. Ama "hayır" derken, ekonominin sorumluluğu "dışardan" bir bakana teslim edilmiş, tartışmalı Enerji Bakanı istifa etmek zorunda kalmıştır.

Dökülme başladığı zaman direnerek durdurmak zordur. İnatlaşma ile yönetmek daha da zordur. Halka rağmen yönetmek iyice zordur.

Bürokrasi hisseder!
Türkiye'ye, ekonomiye, halka büyük zarar veren Ulaştırma Bakanı da "direnmektedir".

Hükümette yeni "dökülme"lerin bir başka işareti de Dünya Bankası'ndan gelmiştir. Açıklanmadan önce gazetelere yansıyan bu raporda Türkiye'deki ihale sisteminin, "yüzde 15'lik standart rüşvet" üzerine çalıştığı söylenmektedir.

Bu rapor başka "didiklemeler"in başlayacağının işaretidir. Enerji Bakanlığı ihalelerinde "geriye doğru" araştırmalar devam edebilir, Bayındırlık Bakanlığı ile ilgili olarak halen kulislerde dolaşan birçok söylentinin başka aşamalarda incelenmesi başlayabilir.

Bu tür beklentilerin Ankara'da "yaygın" olduğunun kanıtı yine "bürokrasi"nin durmakta olmasıdır. Bürokrasi "dökülme"nin devam edeceğini hissediyor ve buna göre kendini çekiyorsa, bu hissi her zaman doğru çıkmıştır.

İnadın sonu yok
Koalisyon partilerinin inatlaşmayı bırakıp gerçek bir "revizyon" yapmaları için son günlerdeyiz. Bu "revizyon", içerdeki olumsuz havanın değişmesine katkıda bulunacağı gibi Amerika'da "para peşinde" terleyen Derviş'e de rahatlık sağlayacaktır.

Türkiye'nin "yenilenmiş" ve soluklu bir hükümetle yola devam etme niyetini göstermesi, hem içerde hem dışarda kötümser bakışları değiştirebilir. Türkiye'nin içerde yeni bir "soluğa" ihtiyacı olduğu ortadadır. Dışarda ise, Türkiye'nin kötü yönetildiği ve açılacak kredilerin tekrar dipsiz kuyuya atılmış olacağına ilişkin kuşkuların giderilmesinin yöntemi aynıdır.

Hükümet, parça parça dökülmeyi kabullenmekle zararı; kendisinin ve bütün ülkenin zararını daha da büyütmeyi göze almaktadır. Şu andaki inattan vazgeçip, örneğin pazartesi günü; tartışmalı isimlerden arınmış, güven tazeleyecek isimlerin katıldığı 22 kişilik bir yeni bakanlar kurulu listesiyle halkın önüne çıkarak, şu andaki olumsuzluklar dalgasını bir anda tersine çevirme imkânına hâlâ sahiptir.

 
Türkiye bu krizden ne zaman çıkar?

3 Ay
6 Ay
12 Ay
1 Seneden fazla

 


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır