kapat
28.04.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

Kangurum

Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Medyasoft
 
YAVUZ DONAT(ydonat@sabah.com.tr )

İstifa

Perşembe günü bazı bakanlar ve parti yöneticileri, Mesut Yılmaz'ın Nenehatun'daki çalışma yerindeydiler... Ancak... Henüz Mesut Bey gelmemişti.

Kendi aralarında konuşmaya başladılar.

Konu, tabii "Cumhur Ersümer'di."

Ersümer bir ara dedi ki:

"Bakın beyler... Kafanızda benim istifa edip etmeyeceğim konusunda bazı sorular olabilir... Ve bu da gayet normaldir... Şunu bilin... Hani, benim telefonumun dinlendiği anlaşılmıştı ya... İşte, bunun ortaya çıktığı gün, Sayın Mesut Yılmaz'a geldim ve dedim ki... Efendim, istifaya hazırım... Yani, benim için bu iş, o zaman bitmişti.

***
Nenehatun'da daha sonra bir başka konu açıldı. "Bu işlerin önünde, arkasında ne var" konusu. "Ersümer üzerinden Mesut Yılmaz mı sıkıştırılmak isteniyor" sorusu üzerinde duruldu.

"Lider kadrolarında tasfiyeye yönelik bir büyük senaryonun olup, olamayacağı... Son aylardaki bazı gelişmelerin, bu senaryoya dayanıp, dayanmadığı" bir süre konuşuldu. Ve içeri "ev sahibi Mesut Yılmaz" girdi.

***
Odadakiler:

Mesut Yılmaz, Rüştü Kâzım Yücelen, Cumhur Ersümer, Yaşar Okuyan, Erkan Mumcu, Beyhan Aslan, Mustafa Taşar.

Yılmaz sordu:

- Ne diyorsunuz?

Ersümer "önce ben konuşayım" dedi.

Ve "buyrun istifamı" diye başladı.

Ardından da...

"İddianamede, üç konuda adım geçiyor" diye devam etti.

Bu üç konu ile ilgili "ayrıntı" verdi.

Ve "son olarak" şunları söyledi:

- Tabii ki üzgünüm... Ama Allah'ın huzurunda ve hepinizin önünde rahatım... Gerekirse Yüce Divan'a da giderim... Vicdanen müsterihim... Bu iddianameden, hukuken birşeyin çıkması mümkün değil... İşin içine husumetler karıştırılmış... Bazı hesaplaşmalar karışmış... Ama siyaseten ne karar verilir, tabii onu bilemem... Ve her karara da razıyım.

***
Mesut Yılmaz "diğerlerine" döndü:

- Ne diyorsunuz?

Söylenenler "dört noktada" toplanıyordu:

1- İddianame buysa... Ersümer suçsuz.

2- Ortada bir yargısız infaz ve siyasi linç vardır.

3- Kamuoyunun kafası karışık... Bırakınız medyayı... Cumhur Bey'in şu anlattıklarını milletvekilleri bile ne kadar biliyor acaba?.. Demek, doğruyu anlatma konusunda zayıf kalınmış.

4- Ancak... Bu koşullarda Cumhur Bey'in bakanlığa devam etmesi siyaseten yanlış olur... Kendisine, partiye ve hükümete zarar verir... Zira... Bu saatten sonra, Cumhur Bey bakan olarak nereye gitse... Önüne bu konu getirilecektir.

***
Herkesin konuşması bitince...

Sıra Mesut Yılmaz'a geldi:

- Toplantı bitmiştir.

Odadakiler kapıya yürürken...

Yılmaz "sen kal" diyerek, Cumhur Ersümer'i kolundan çekti... Baş başa kaldılar.

***
Dün sabah, Rüştü Kâzım Yücelen, Enerji Bakanlığı'na gitti. Cumhur Ersümer'le konuştu.

Konu "Ersümer'in basın toplantısı... Son hazırlıkları... Hukukçular ile yapılan görüşmelerdi."

Yücelen, Enerji Bakanlığı'ndan "arka kapıdan" çıktı... "Medyaya görünmeden."

Ve Başbakanlığa geldi.

"Kendi odasına" girdi.

Özel Kalem'e şu talimatı verdi:

- Bana, ANAP'lı bakanları bağlayın...

ANAP'ın "18 yıllık milletvekili" olmanın ve "üç dönem bakanlık yapmanın" verdiği kıdemle, Bakanlara dedi ki:

- Saat 14.00'te, Meclis'te, Cumhur Bey'in basın toplantısında olacağız... Bir yanında, grup yönetimi, bir yanında biz... Arkadaşımıza destek vereceğiz.

Bakanlar "olur" dediler.

Sadettin Tantan da "olur... Cumadan çıkınca gelirim" diye konuştu.

Basın toplantısına gittik.

Grup yönetimini... Ankara'da olan bakanları gördük. Ama Tantan yoktu.

 
Türkiye bu krizden ne zaman çıkar?

3 Ay
6 Ay
12 Ay
1 Seneden fazla

 


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır