kapat

20.03.2001
Anasayfa
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Limasollu
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Finansinvest
ERDAL BİLALLAR(ebilallar@sabah.com.tr )


Vur patlasın, aldırma aç kalsın!

İki fotoğraf, iki Türkiye'yi gözler önüne seriyor... Bir yanda gece kulüplerinde masa devirmekten, ceket yakmaktan, peçete fırlatmaktan, kasa kasa şampanya patlatmaktan sıkılıp bunalanların eğlence(!) olsun diye artık aşçıları, garsonları masasına çağırıp tencere, tava çaldırmaları... Diğer yanda kadınların boş tencerelerle sokağa fırlayıp "Açız" diye bağırmaları...

Yanlış anlamayın; kimsenin eğlence tarzını eleştirmiyorum... Sadece ülkeyi yönetenlerin toplumu hangi noktalara taşıdıklarına ve faturayı her zaman kimlere çıkardıklarına dikkati çekmek istiyorum... Ve en önemlisi, milletleri millet yapan "sevinçte, tasada birlikte olmak" ilkesinin artık rafa kalktığını, "obur Türkiye" ile "öbür Türkiye"nin birbirine ne kadar yabancılaştığını Ankara'da oturanların gözlerine sokmak istiyorum...

Ah bir farkına varabilseler; bir yanda 250 milyon liraya bir ay alın ve beyin teri tüketen milyonlarla, diğer yanda bir gecelik eğlence sonunda o parayı bahşiş diye bırakanları bir görebilseler...

İnanıyorum ki o zaman adil olacaklar... Fatura keserken adresi şaşırmayacaklar...

O kafalardaki endişe
1999 yılının Aralık ayında IMF ile varılan anlaşma sonucunda millete verilen sözlere bakalım...

Vaadleri hatırlayalım;

Devlet daha az borçlanacak... Kredi ve mevduat faizleri indirilecek... Faizler düşeceği için paradan para kazanma devri kapanacak... Şirketler yatırıma yönelecek, yeni istihdam olanakları yaratılacak... Enflasyon tek haneli rakama inecek... Dargelirlinin satın alma gücü artırılacak... Yok olan orta sınıf yaratılacak... Devalüasyon korkusu ortadan kalkacak... Ücretlere ve fiyatlara yüksek oranlı zamlar tarihe karışacak... Özelleştirme hız kazanacak... Bankacılığın mali yapısı güçlendirilecek...

Olanlara bakalım;

Devlet çılgınlar gibi borçlandı... Kredi ve mevduat faizleri çıldırdı... Gecelik repo faizi yüzde 700'i aştı, bırakın paranın para kazanmasını, servetler katlandı... Şirketler yatırımları durdurdu, bilançolarının gelir hanelerine faiz girdileri yazıldı... Onbinlerce esnaf kepenk indirdi... Dev kuruluşlar battı... Yüzbinlerce kişi sokağa atıldı... Yüzde 30 devalüsyon yapıldı... Devlet kamu mal ve hizmetlerinin fiyatını katladı.... Bazı bakanlar özelleştirme karşısında tavır aldı... Bankacılık sektörü topu attı...

Kısacası; millete ne vaadedildiyse tersi çıktı... Beceriksiz Ankara ekonomiyi batırdı...

Şimdi yeniden başlanıyor... Yine aynı vaadlerle.. Ama bu kez Kemal Derviş'le...

Ülkeyi yönettiğini zannedip, iflas noktasına taşıyanlar... İstifa edip gideceklerine koltuklarına biraz daha kaykılanlar... En önemlisi kendilerini bulunmaz Hint kumaşı sananlar eğer Kemal Derviş'e çelme takmazlarsa, pusu kurmazlarsa, arkadan vurmazlarsa bu sıkıntıları aşacağımıza inanıyorum...

Çünkü; Kemal Derviş'in başarısını bu ülkenin selametine değil, kendi politik geleceklerinin felaketine yormalarından korkuyorum...

İstifa ediniz!

Sayın milletvekilleri; halkın siyasilere olan güveni bugün bitmiş durumdadır. Sizlere mektup yazarak, "Ellerim kırılsaydı da size oy vermeseydim" diyorum. Kararsızların oranı yüzde 50'yi geçiyormuş. Artık siyasilere güven duyulmamaktadır. Bu saptamanın doğruluğu yanlışlığı tartışılmaz. Güven duyulup duyulmadığı şüphesi bile güvensizlik işaretidir. Kendinize güven duyulmadığı bir yerde nasıl durabiliyorsunuz? Eğer içinizde yanıt verecek cesaretli biri varsa merakla bekliyorum.

Dr. Ali Haydar Yedek

İĞNE
Ailece yenilen yemek sırasında masada gazete açıp okumaya başlıyorsak...

Bayan arkadaşımıza pırlanta yüzüğünün sahte olup olmadığını soruyorsak...

DÜNÜN
* BAŞLIĞI

Yiyoz yiyoz doğuruyoz... (Sabah) Diyarbakırlı kadınlar

* LAFI
Sivil polis görünce dayanamıyoruz... (Çevik kuvvet polisleri) Coplamayla ilgili

* GAFI
Kanlı mı olur, kansız mı bilemem... (Turizm Bakanı Mumcu) Değişimle ilgili

* YALANI
Ülkenin tek çıkışı sosyal demokrasi... (CHP lideri Baykal)

* GAZI
Meclis Başkanı tasarrufa, Meclis'te görevli kızını eski kurumuna gönde-rerek başlıyor

Fıkra
Servetin kaynağı

İki fakülte arkadaşı yıllar sonra sokakta karşılaşır, biri diğerini evine davet eder...

* Oğlum bu ne ev be... Şu salonun büyüklüğüne, duvardaki tablolara bak! Nereden buldun bu kadar parayı?

- Gel göstereyim, gel şu pencerenin önüne... Şuradaki otoyolu görüyor musun?

* Evet

- 20 milyon dolar tuttu, 25 milyon dolara fatura ettim, farkı cebe indirdim...

İki yıl sonra iki arkadaş yine karşılaşırlar...

* Gel bu sefer de ben seni davet edeyim, bize gidelim...

- Yuh! Şuraya bak... Vay anam vay! Oğlum sen bizim eve saray diyordun, bizimki bunun yanında müştemilat bile olmaz valla... Saray asıl burası...

* Gel sana nasıl yaptığımı göstereyim... Geç şu pencerenin önüne, bak şu otoyolu görüyor musun?

- Hayır...

* İşte!..

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır