kapat

20.03.2001
Anasayfa
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Limasollu
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Finansinvest
OKAY GÖNENSİN(ogonensin@sabah.com.tr )


Revizyon değil ulusal hamle

Avrupa Birliği üyeliği için hazırlanması gereken Ulusal Belge, üç ay gecikmeyle olsa da dün Bakanlar Kurulu tarafından kabul edilerek "resmi"leşti.

Bu belgede Türkiye'nin, sadece Avrupa Birliği üyeliği için değil kendini "yenilemesi" için yapılması zorunlu herşey yer alıyor. Tamamı 1000 sayfayı aşıyor ve içinde yok yok.

Bu belge, Bakanlar Kurulu toplantısında, bakanlara 7 sayfalık bir bilgi notu yani özet olarak dağıtıldı ve herhangi bir tartışma olmadan kabul edildi.

Bunu hem iyiye hem de kötüye yormak mümkün.

İyiye yorarsak şunu düşünebiliriz: Hükümeti oluşturan partiler ve tek tek siyasiler, böyle bir programın artık kaçınılmaz hale geldiğine inanmışlardır ve ayrıntıları tekrar tartışarak zaman kaybetmek yerine, "harekete geçilmesini" istemektedirler.

Kötüye yorarsak da şunu düşünebiliriz: Hükümeti oluşturan partiler ve siyasiler bu belgeye "kendilerini ilgilendirmeyen bir metin" olarak bakmaktadır, bu belgede yazılanların gerçekleşmesini zor görmektedirler ve bu yüzden imzayı "basıp" geçmişlerdir.

Bir değil, birkaç adım
Birinci durum söz konusuysa ülkemizin yakın geleceği açısından umutlu olmak için haklı nedenler ortaya çıkmış demektir. İkinci durum söz konusuysa, bugünkü halimize şükredelim çünkü daha kötü günlerle karşılaşma ihtimali artmış demektir.

Ulusal Belge'de Türkiye'nin dünya liginde bir sınıf yukarı çıkması için yapması gerekenler vardır. Bu programın bazı bölümlerinin genel ve muğlak ifadelerle yazılmış olmasının önemi yoktur. Mesut Yılmaz'ın söylediği gibi, ortaya çıkmış olan metin bir "uzlaşma metni"dir. Türkiye'nin çağdaş standartlara ulaşması yönündeki çabalardan, çeşitli nedenlerle kuşkulanan ve korkan güçler daha "cesur" davranılmasını engellemektedir.

Buna rağmen ortaya bir program konulmuştur. Bu program siyasi-ekonomik-toplumsal düzenin tümüyle "revizyonu" niteliğindedir.

Bu revizyonun bütünlüklü bir "ulusal hamle"ye dönüştürülmesi de mümkündür.

Ulusal hamle için de, uygulamanın hızla başlayabilmesi için de; bir değil, birkaç düğmeye birden basılması gerekmektedir. Bu düğmelerden biri, şu anda yine Ankara'da yeni bir anlayışla başlatılmış olan ekonomik programdır.

Herkes için son fırsat
Ulusal Belge'nin Bakanlar Kurulu tarafından onaylanmasıyla iş bitmemiştir, yeni başlamıştır. Bu da Türkiye için "son fırsat"ın başlangıç noktasıdır.

Bu firsatı; ona sadece Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği açısından bakmadan, bütün sistemimizin yenilenmesi, revizyondan geçirilmesi şansı olarak görmek zorundayız.

Hükümet, Ulusal Belge'yi kabul ettiğine göre, bu belgede yer alan 94 yasa değişikliği ve 89 yeni yasa için Meclis'in hemen çalıştırılmaya başlaması gerekir. Bütün idari ve hukuki yapının yeni bir düzene geçebilmesi için 4.000'e yakın tüzük ve yönetmelik de yenilenecektir.

Siyasi yapı, son dönemin siyasi ve ekonomik gelişmelerinin altında "ezilme" noktasındadır; olayların önüne geçip hakim olmak bir yana, gerisinden takipte bile güçlük çekmektedir. Yeni ekonomik programla birlikte Ulusal Belge siyasi yapı için de yeni bir "fırsat"tır.

Ekonomik program en az iki yıllık bir sıkı düzeni gerektirdiği gibi Ulusal Belge'deki taahhütler de 2-3 yıllık bir sıkı çalışma gerektirmektedir. Bu fırsat, herkes için son fırsattır.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır