HER Kurban Bayramı'nda Türkiye aynı manzaraları yaşıyor. Yetkililerin tüm uyarılarına rağmen vatandaşlarımız belediyelerin tahsis ettiği toplu kurban kesim yerleri yerine yeşil alanları ve yol kenarlarını tercih edince ülkemize yakışmayan manzaralar ortaya çıktı.

İstanbul'da da Büyükşehir ve ilçe belediyelerince oluşturulan kurbanlık hayvan satış ve kesim yerlerinde yoğunluk yaşandıysa da vatandaşların genellikle belirlenen yerlerin dışında kesim yapılmaması yönündeki yasağa uymadıkları dikkat çekti.

Sokak aralarında kesim yapanlardan bir bölümünün çukur açmamaları nedeniyle kurbanlarının kanının etrafa yayıldığı gözlendi. Bu arada, TEM Otoyolu'nın kenarındaki ve Sahilyolu'nun Zeytinburnu bölgesindeki yeşil alanlar, Beşiktaş'ta inşaat halindeki imam hatip lisesi, araba yıkayıcıları İstanbul'a yakışmayan görüntülere sahne oldu. Bu bölgelerde toplu halde kurban kesen vatandaşlar, ne kendi sağlıklarına, ne de çevre temizliğine dikkat etti.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinin tüm önlemlerine rağmen İstanbul'un kan gölüne dönüşmesi ve çağdışı manzaralara sahne olması, yetkilileri de isyan ettirdi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma Daire Başkanı Prof. Dr. Mustafa Öztürk, İstanbul'da, 5'i Büyükşehir 23'ü ilçe belediyeleri tarafından 28 tane kesim merkezinin hazırlandığını belirterek "Ancak vatandaşdaşlar, önceki yılların alışkanlıklarıyla gene bildiğini okudu. Bunun önlenmesi için bayramdan 1 ay önce halkın eğitilip, buralara yönlendirilmesi gerek. Her yıl bunun daha iyi uygulandığını göreceksiniz" dedi.

Haseki Hastanesi Başhekimi Doç.Dr.Mustafa Yengün de, sokakta bilinçsizce kesilen etlerden tifodan, dizanteriye kadar birçok hastalığın bulaşabileceğini söyledi. Diyanet İşleri Yüksek Kurul Uzmanı Dr.Halil Altıntaş da, Kuran-ı Kerim de, kurbanın insan sağlığını tehdit etmeyen, göz zevkini bozmayan, insanı tiksindirmeyen şekilde kesilmesi gerektiğini ifade etti.

Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Hasan Elik, yol kenarlarında kurban kesilmesinin tasvip edilemeyeceğini belirterek şunları söyledi: "İslam dininde yolun önemi vardır, yolcu önemlidir. İslam dini, 'yol hakkı' diye bir kavram getirmiştir. Yolu, her açıdan kirletmemek ve başkasına zarar verir hale getirmemek. Öyle ki, yolda insanları rahatsız edici bir nesneyi, davranışı engellemek peygamber diliyle bir 'iman konusu'dur. Rahatsız edici, estetik duygularını sarsıcı, tiksindirici davranışlar kesinlikle dini açıdan tasvip edilemez."

Avukat Burhan Apaydın, açık alanlarda kurban kesenlerin yargılanmasını isteyerek şöyle konuştu: "Çevreyolu ve parklar kişilerin kendi anlayışlarına göre keyfi olarak eylemlerini yapabilecekleri yerler değildir. Bu alanlar kamuya aittir ve vatandaşlar bu mekanların amacına aykırı tutum ve davranışlarda bulunamazlar. Kamu hizmetlerini aksatıcı hareketler, savcılığın zabıtaya emir vermesiyle hemen adli yargıya intikal ettirilmelidir."

ANAP İstanbul Milletvekili ve TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Ediz Hun ise, "Bu iş kapalı ortamda yapılmalıydı. AB'nin aday ülkelerden haklı istekleri var. AB'ye girmeyi istiyorsak buna uygun davranmalıyız. AB'nin, 1958 Roma Antlaşması ile gelen süreçte norm ve standartlara uyum gösteren ilk

Müslüman ülke olacağız" şeklinde konuştu.