kapat

01.03.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Kurban Bayramı
ERDAL BİLALLAR(ebilallar@sabah.com.tr )


Tribünler sahaya!

Koltukta 3 nesil eskiten ama bir türlü gitmek istemeyenlerin bu ülkeyi ve milleti hangi noktaya getirdiğini rakamlar ortaya koyuyor... Çarşıdaki, sokaktaki, mutfaktaki yangının bir gün söneceğini biliyoruz ama ya çocuklarımızın geleceği... Rakamlar onların bizden çok daha fazla sıkıntı çekeceğini gösteriyor...

Neden mi?

Gelin rakamlara göz atalım...

*

Türkiye'deki milli gelir 2800 dolar civarında... Yani Uruguay ile Küba'nın gerisinde...

Nüfusun yaklaşık yüzde 16'sı yani 10 milyonu yoksulluk sınırının altında...

Dakikada ortalama 46 milyar lira vergi girişi oluyor, buna karşı 55 milyar lira borç faizine gidiyor...

Son 3 yılda ödenen iç borç faizi 45 milyar dolar... Faize 1.5 ayda verilen para ile değeri 2.5 milyar dolar olan Atatürk Barajı'nı inşa etmek mümkün...

Nüfusun yüzde 15'inin günlük geliri Somali gibi 1 dolar civarında..

Jardel'in transferine 28 milyon dolar ödenen Türkiye'de Çevre Bakanlığı'nın bütçesi 32 milyon dolar...

Bütçenin yüzde 45'i faize, yüzde 55'i borç ve maaş ödemelerine gidiyor... Ancak binde 5'i yatırıma yöneliyor...

Kayıt dışı istihdamın boyutu 4.5 milyonu buluyor...

Bütçeden sağlığa yüzde 3 pay ayrılıyor... Bir başka ifade ile Amerika'da 3 bin dolar olan kişi başına sağlık harcaması ülkemizde 150 doları bulmuyor...

Her yıl yaklaşık yarım milyon kişi alkol kullanımına başlıyor...

*

Peki; bu kötü tabloyu tersine çevirmek, ülkeyi karanlıktan, insanları karamsarlıktan çıkarmak mümkün değil mi?

Tabii ki mümkün... Ama bunun için önce kötü oynayanları sahadan çıkarmak, tribündeki iyi seyircileri sahaya indirmek gerekiyor..

Kriz tamam da, biz keriz miyiz?
Fiyatını yüzde 70 oranında indirenleri, "bir alana bir bedava" verenleri biliyoruz... Ama bir de krizi fırsat bilenler, doların dalgalanmaya bırakıldığı gün fiyatlarını yükseltenler var...

Sormak istiyorum; krizden bir gün önce 400 bin lira olan hıyar ne oldu da 24 saatte 800 bin liraya fırladı... Tarladaki, tezgahtaki hıyarın dolarla ne ilgisi var? İstanbul konfeksiyoncular, bakkallar, pazarcılar ve kuruyemişçiler odalarının başkanlarından aldığımız kriz öncesi ve kriz sonrası rakamlar halkın "keriz" yerine konulduğunu gösteriyor..

İşte birkaç örnek... Karşılaştırın, karara varın
Hıyar400.000TL.800.000 TL
Domates250.000 TL.600.000 TL
Muz1.000.000 TL1.600.000 TL
Dolmalık biber800.000 TL1.800.000 TL
Sana yağı274.000 TL. 338.000 TL
Calgonit 1 kg2.508.000 TL2.820.000 TL
Arielmatik 3 kg4.864.000 TL.5.458.000 TL
Tat Salça 1 kg750.000 TL. 890.000 TL
Antep fıstık5.000.000 TL.7.000.000
Leblebi2.500.000 TL.3.500.000 TL.
Madlen çikolata5.000.000 TL.8.000.000 TL.
Lokum1.500.000 TL.2.500.000 TL.
Kot kumaş2.200.000 TL.2.990.000 TL.
Gömlek4.500.000 TL.6.500.000 TL.
Ceket19.000.000 TL.30.000.000 TL.

BİR MEKTUP

İbretle izliyoruz
Ülke ekonomisini en yakından teneffüs eden iş dünyası olarak, aylardır ekonominin gidişatındaki yanlışları sesimizin çıktığı kadar dile getirip her fırsatta çözüm önerilerimizi ifade ettik. Tüm iyi niyetli uyarılarımızın dikkate alınmayarak yanlışlarda devam edilmesinin ardından patlak veren krizlerle sanayici, tüccar ve esnaf olarak felç olmuş vaziyetteyiz.

Böyle zamanlarda yaraları saracak ve bizleri biraz olsun rahatlatacak kurumların başında gelmesi gereken Halk Bankası gibi kuruluşlar, destek vermeyi bırakın, temerrüt faizlerini yüzde 1000'lere çıkararak, düşen esnafa son tekmeyi vurma gayreti içerisine girmişlerdir. Atatürk'ün kuruluşuna önayak olduğu bu kurumun sergilediği tavrı ibretle izlemekteyiz. Gerçeklerden ve haysiyetten çok uzak bu uygulamalar ile mevcut krizlerden çıkamayacağımız gibi yeni krizlere açık davetiye çıkarıldığını unutmamamız gerekir. Gerçekleri dile getiren değerli yazınız için teşekkür eder esenlikler dilerim.Sinan Aygün Ankara Ticaret Odası Başkanı

İĞNE
EĞER; otobüsteki yaşlılara, hamile kadınlara yer vermemek için uyuyor numarası yapıyorsanız

SİZ ADAM OLAMAZSSINIZ

Düşünüyorum
* ULUBATLI Hasan'ın sancak diktiği İstanbul surlarına günümüzde apartman dikenlerle,

* Üniversitelerdeki eğitimin düzeyi yerine, üniversite kapısındaki kızların türbanını mesele edenlerle,

* Namusu ile çalışanları enayi gibi görenlerle,

NEREYE GİDERİZ?

Uyaranlar var

UYUMAYIN!
* AFYON Sandıklı'daki Devlet Hastanesi'nde göz, cilt ve dahiliye doktoru yok.. Hastalarımızı Afyon veya Isparta'ya götürüyoruz. Şevket Ünlü

* BALIKESİR Erdek'te su faturalarını görenler şok oldu... 250 milyon lira fatura gelen evler var.. Belediye bizi mi sömürmek istiyor? İsmail Kara

* MANİSA Akhisar'ın ortasından geçen devlet karayolunda yeterli trafik kontrolu yapılmıyor.. Çocuklarımızın hayatı tehlikede... Rasim Kayacık

* ANKARA Kızılay'da saat 20.00'den sonra ortaya çıkan tinercilerden bıktık... Polis neden buralarda gece devriye gezmiyor... Nurten Sevindik

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır