DAHA GÜÇLÜ PROGRAM
Türkiye'nin yepyeni bir programa ihtiyacı olduğunu söyleyen Kavi, bu programın kredibilitesinin 9 Aralık 1999 tarihli programdan daha yüksek olması ve ondan daha itibarlı program yapmak gerektiğini kaydetti. Kavi, bu programın hükümet adına hangi bakanın yürüteceğinin ve uygulayacağının önemine işaret ederek, şöyle konuştu:

"Bugün toplantıda, bu kişinin Meclis içinden ve koalisyonu oluşturan partilerin kendi yapısı içinde bulunup bulunamayacağını tartıştık. Ancak, görünen o ki, koalisyon ortağı üç parti bugün bu konuda siyasi bir takım beklentilerin içindedir ve de siyasi beklentilerin içinde bu programı yürütecek dirayette bir insan bulmak fevkalede güç görünmektedir. Öyleyse, hükümetimiz burda tereddüt etmemelidir. Gerek varsa, bu programı takımı ile beraber yapmak, yürütmek adına parlametonun dışından da bir görevlendirme yapabilir."

1994 krizinin ardından krizlerin arasındaki sürenin giderek kısaldığını kaydeden Kavi, "Devlet yüzde 1500 faiz ödüyor. Bize de bunu öde diyor. Reel sektörün bunu kaldıracak gücü yok. Şimdi ne yapacağız? Devletin yeni bir ekonomik yasaya ihtiyacı olduğu kesinlik kazandı" dedi.

TAM YETKİLİ KADRO
Devletin artık istediği kadar harcama yapamayacağı, borç isteyemeyeceği, para basamayacağı ve faiz uygulayamayacağının kesinlik kazandığına işaret eden Kavi, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Zor dönemden geçiyoruz ve kazanılması gün geçtikçe güçleşen güven unsurunun yeniden canlandırılması gerekmektedir. Yeni bir enflasyonla mücadele ve istikrar programına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu yeni programın başarısı da, devletin ekonomi yönetiminin yeniden yapılandırılmasına, harcamaların ve diğer tüm uygulamaların şeffaflaştırılmasına, devlette ciddi tasarruf önlemleri alınmasına ve verimliliğin rekabet gücünün ve ihracatının artırılmasına, artacak işsizlik ve istihdam problemine acil çözüm geliştirilmesine bağlıdır. Yeni ekonomik program Türk toplumu nezdinde, kredi sahibi, bu alanda temiz ve başarılı bir geçmişi olan, dirayetli, saygın bir kadro tarafından yapılmalı ve bu kadroya tam yetki ve sorumluluk ile teslim edilmelidir."

Kavi, Kemal Derviş'in çok bilgili biri olduğunu, ancak bütün programın tepesinde onu savunacak bir siyasinin bulunmasının şart olduğunu söyledi.

'Mümkünse politikacı olmasın'
SabancI Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sakıp Sabancı, ekonomideki dağınık yetkilerin bir mercide toplanmasını önererek, "Tam yetkili bir gemi kaptanı seçelim" dedi. Sabancı, seçilecek kişinin mümkünse politika dışından olmasını istedi.

Sabancı, meclis toplantısına katılmak üzere geldiği İSO'da, soruları yanıtlarken, "Kemal Derviş Merkez Başkanlığı teklifini kabul etti, nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine, yapılan programın uygulamasının iyi olamadığını ve istenilen hedeflere ulaşılamadığını söyledi. Sabancı, şöyle konuştu: "14 ay uçtu gitti. Herkes zorluklar içinde yaşadıktan sonra şimdi tekrar problem gelmesin istiyorsak, mutlaka dağınık ekonomik hayattaki dağınık yetkileri bir mercide toplamak lazım. Geçmişte dedik ki, (Maliye Bakanı senden olduğuna göre, benden de Merkez Bankası başkanı olur) Öbürü de (Hazine benden olur) dedi. Dağınık yetkiler vardı. Dağınık yetkilerle hedefe varmak zaten mümkün olamazdı. "

Merkez Bankası, Hazine, Maliye, DPT'nin bir şemsiye altında toplanacağı bir merci istediğini dile getiren Sabancı, "Ekonomi hassas alandır. Bunun için bir yetkili merci olacak, tam yetkili olacak. Bütün güçleri oraya bağlayacağız. Muhakkak tam yetkili, vizyonu olan, dinamik olan, fayda getirecek bir insan koymalıyız. Tam yetkili bir gemi kaptanı seçelim" diye konuştu.

İSO'DAN ACİL ÇAĞRI
* Toplumdan yeni kredi isteniyorsa kamu yönetiminin kendine çeki düzen vermesi şart.

* Krizler arasındaki süre giderek kısalıyor.
* Yeni bir ekonomi yasası zorunludur.

* Devlet artık istediği kadar borç alamaz, para basamaz, harcama yapamaz, faiz veremez. Bunun bilincine varılmalı.

* Sistem tasarruf edemiyor. Çünkü tasarrufu devlet emiyor.

* Yeni programın başarısı ekonomi yönetiminin yenilenmesine bağlı.

* Hiç kimsenin Türkiye'den daha öncelikli bir konusu yok. İş sadece hükümete bırakılamaz.