kapat

26.02.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

Okay Gönensin(ogonensin@sabah.com.tr )


Ayıp oluyor

Ekonominin direksiyonunda bulunmuş olan iki bürokrat, Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel ile Hazine Müsteşarı Selçuk Demiralp, kendi sorumluluklarını aldılar ve görevlerinden ayrılmak istediklerini hükümete bildirdiler.

Bu, sorumluluğun gereği olan olgunluktur. Her ikisi de, çalkantılı bir dönemde görevlerinin gereğini yapmışlar, sorumluluklarını sonuna kadar taşımışlardır. Bu aşamada, bu iki kilit noktanın yeni isimlerle "tazelenmesi" kaçınılmazdı. Bugün Türkiye'de, bu sorumluluğu taşıyabilecek, başarılı ve kamuoyuna güven verecek birçok yetişmiş insan olduğu kuşkusuzdur.

Bu sabah gözünü yine "gergin" açacak olan ekonomi dünyasının, karşısında yeni ve güvenilir isimler bulması çok önemlidir. Eğer yönetim bu atamaları gerektiği gibi ve hemen yapamaz, sulardaki bulanıklığı gidermek için ilk adımı atamazsa gerilimi de indiremez.

Bu bürokrasi cephesidir.

65 milyon farkında
Olayın siyasi cephesinde, 26 Şubat 2001 Pazartesi sabahı itibarıyla "ayıplı" durum devam etmektedir. Ekonomiyle ilgili kilit bakanlıklarda aynı isimler, hiçbir şeyi üstlerine alınmadan oturmaya devam etmektedirler.

Olağanüstü bir durum vardır. Türk halkının her ferdi yarı yarıya fakirleşmiştir. Gelecek kuşağa aktarılacak borç yükü artmıştır. 65 milyon insan durumun farkındadır ve hiçbir bahane dinleyecek durumda değildir.

Hükümet partilerini yönetenlerin de genel duyguyu görmemeleri mümkün değildir. Buna rağmen siyasi yönetim, sadece bürokraside değişiklik yaparak siyasi sorumluluğu üstlenmekten kaçmaya çalışmaktadır.

İstifa değil revizyon
Hükümetin istifa etmesini ve ülkenin yeni bir siyasi krize yuvarlanmasını kuşkusuz bu aşamada isteyen yoktur. 1999 seçimleri sonucunda oluşan Meclis yapısının çıkarabileceği en mantıklı bileşim sağlanmıştır.

Bu, veri olarak kabul edilse bile hükümetin bir şekilde bütün ülkeden "özür" dilemesi ve bir kadro değişikliği ile kendini yenilemesi beklenmektedir.

Son on dört aydır yapılan ve yapılamayan herşeyin siyasi sorumlusu Hükümet olduğuna göre, olan bitenle kendilerinin hiçbir ilgisi yokmuş gibi durmalarını halka anlatamazlar.

Sorumlu, hükümettir
Telekom özelleştirmesini yapmayarak 20 milyar dolarlık bir değerin en alta düşmesini seyreden de hükümettir, kendi ilan ettiği ekonomik istikrar programının başarısızlığını ilan eden de hükümettir, devletin küçülmesi gerektiği bir dönemde gerekenleri yapmayan da hükümettir.

Bürokratların gösterdiği sorumluluk ve olgunluğun benzerinin hükümet katında gösterilmesini beklemek ve istemek her vatandaşın hakkıdır. Buna karşılık hükümet partilerinin "Eğer beğenmiyorsanız, önümüzdeki seçimde bize oy vermezsiniz olur biter" demeye hakkı yoktur.

"Ayıp"tan dönülmeli
Bu hafta da gergin geçecektir. Çünkü hem ekonomi dünyası, hem kandırılmış olan 65 milyon Türk vatandaşı siyasi sorumluların ne yapacağını izleyecektir.

Hükümet, bu sabahtan itibaren atacağı adımlarla güven duygusunu tekrar canlandıracak ortama doğru yönelmeyi sağlayabilir. Ama bunun için de, kendi sorumluluğunu itiraf etmesi büyük önem taşımaktadır.

Yoksa ayıp olur, hem bürokratlara hem de onlara güvenmiş olan ülkeye.

Not: Pazartesi günlerini medya sorunlarına ayırıyorduk. Ancak krizin en sıcak günlerinde güncel konulara devam etmek daha doğru olacaktı. Haftaya tekrar medya sorunlarına dönebilmeyi umut ediyoruz. O.G.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır