kapat

26.02.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

Gungor Mengi(gmengi@sabah.com.tr )


Zararlı inat..

Başbakan dahil herkes sabır öneriyor.. Sabır bir zaman kredisidir. Karşılığı varsa bu krediyi verelim, ama yoksa?.

Unutmamak lâzım:

Teminatsız, garantisiz kredi olmaz!

Aksi halde yolsuzluk olur, suiistimal olur..

ABD Büyükelçisi Pearson, Türkiye'nin ekonomik sıkıntılardan kurtulma çabasını "kurtuluş savaşı"na benzetmiş ve savaşı yine modern bir Türkiye yaratmak isteyenlerin kazanacağını söylemiş.

Biz de bu umut ve iddianın yıllardır savunuculuğunu yapıyoruz. Çünkü ülkenin imkânlarına ve insan malzemesine güveniyoruz.

Türkiye demokrasi ile yönetildiğine göre başarısızlıklar geçicidir. Yenilen gidecek ve başarılı olan birisi nasılsa gelecektir.

Ama bakıyoruz, bu umudun kaynağı olan demokrasi de işleyemiyor.

Ekonomik program duvara tosladı.
Yetki, sorumlulukla kardeştir. Yetkilerini doğru kullanamayanların sorumluluğu, yerlerini umut yaratacak kişilere bırakmaktır.

Halk bunu istiyor. Basın toplumun bu talebine tercüman oluyor.

Ama Başbakan Ecevit "Arkadaşlarımızı rencide etmiş oluruz. Medyanın baskısı nedeniyle değişiklik yaptığımız düşünülür. Bunu yanlış bulurum" diyor.

Yakındaki "arkadaşlar"ın, uzakta bırakılmış halktan daha belirleyici olduğu bir iktidar anlayışı, hiç umut vermeden bizden nasıl sabır isteyebilir?

Başbakan, ekonomiyi yöneten -daha doğrusu yönetemeyen- bakanların bu hezimetle akıllandıklarını mı söylüyor? Hayır..

Yani ülkenin bu koalisyona mahkumiyetini kısa vadeli çıkarları için kötüye kullanıyor.

Kendisine yeni çıkan bir kitaba göz atmasını öneriyorum. (Hayatını Kur, Hayatını Yaşa Mark Albion / Boyner Yayınları)

Ve fragman olarak da bir kaç özdeyiş aktarmak istiyorum:

"Korkularımızın bizi umutlarımızın ardına düşmekten alıkoymasına izin vermeyin."

"Hayatınızın sona ereceğinden korkacağınıza hiç başlamayacağından korkun."

"Ayakta durma maliyetinizi düşük tutun!"

Heyecanlı dizi: MGK
Bugün yine kalp çarpıntıları içinde Ankara'yı izleyeceğiz..

Bir hafta önce dünyamızı karartan, ekonomiyi yıkan çatışmanın sahnesi MGK, acaba bugün, uyumlu ve olumlu yeni bir başlangıcın umudunu bize verebilecek mi?

Cumhurbaşkanı ve Başbakan, o felâketten gerekli dersleri çıkardılar mı?

Geçen haftaki olaylı MGK, aslında kötü yönetilen ekonominin patlayıp yıkılmak için bir süredir beklediği baheneyi yarattı.

Şimdi tek tesellimiz şudur:
Devletin zirvesi, o günkü günahı işlemiş olmasaydı belki sebepler birikmeye devam edecek ve daha ağır bir yıkım, başka bir nedenle yaşanacaktı.

Dalgalı kur, basiret ve nezaketi daha önemli hale getirmiştir. Yapay krizlerin faturası bundan sonra ekonomiye daha çabuk ve daha sert olarak yansıyacaktır.

Yolsuzluklarla mücadeleyi başarmak ve hukuk devletine ulaşmak da işbirliği istiyor.

Deneyimden ders almak bilgeliktir.

Başımızda bilgeler görmek istiyoruz!

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır