kapat

26.02.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Finansinvest
Sıcak para politikası bitmeli
Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Faruk Selçuk, Türkiye'de yıllardır oynanan sıcak para politikasının bitirilmesi gerektiğini söyledi

Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Faruk Selçuk, bu hafta, ekonomide yaşananları "sistemin sigortasının atması" olarak değerlendirdi. Doç. Dr. Selçuk, "Türkiye'de yıllardır oynanan "sıcak para politikası" oyunun kalıcı bir şekilde sona ermesi" gerektiğini söyledi. NTVMSNBC ile yaptığı röportajda Türkiye'nin geldiği noktayı anlatan Doç.Dr. Selçuk, soruları şöyle yanıtladı:

* Gelinen noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Uluslararası akademik çevrelerde ve gelişmiş ülkelerin üst düzey ekonomi yönetiminde sabit kur sistemlerinin çalışmayacağı yönünde genel bir kanaat hakim. Bu nedenle Türkiye'deki programın ilan edilmesiyle birlikte, "Bu tutmaz" diyenler çoğunluktaydı. Türkiye'deki programın sabit kur sistemlerinden farkı, kurların "bir süre" sonra kontrollü bir şekilde serbest bırakılacağının ilan edilmesi oldu.

Programın mantığına göre, eğer aşırı bir değerlenme olursa, o noktada bir "düzeltme" yapılabilirdi. Çok aşırı bir değerlenme olmamasına rağmen bu hafta olan "sigortanın atması". Nedeni de yürütme organının verdiği görüntü.

* Bundan sonrası için neler öngörüyorsunuz?
Bu olayla birlikte Türkiye'de yıllardır oynanan "sıcak para politikası" oyunun kalıcı bir şekilde sona ermiş olmasını diliyorum. Bu oyuna benim ve birkaç yorumcunun dışında karşı çıkan olmuyordu. Bankacılık sistemi bu olayla yere serildi.

Öz kaynakları zaten azalmıştı, simdi sıfırlamıştır herhalde. Şimdi geçmişin muhasebesini yapmaları gerekiyor. Son 10 yılda bankaların risk algılama, alma ve yönetme yeteneğinin kaybolmasına kimler neden oldu, bilançolarının içler acısı hale gelmesine hangi politikalar neden oldu, açık yüreklilikle ortaya konulmalı.

"Türkiye koşulları" gibi içi boş bir gerekçenin arkasına sığınarak, 1989'dan itibaren Türkiye'yi "dövizi düşük, faizi yüksek tutacaksın, zinhar, kısa vadeli sermayeyi kaçırmayacaksın, ekonomi büyürse yandık" 'iktisat' öğretisine mahkum edenleri "büyük iktisatçı, müthiş bankacı" olarak algılayıp nitelendirmekten vazgeçerek, layık oldukları şekilde tanımlamaları gerekiyor.

Faizi tahmin etmek zor
* Dolar kurunun serbest bırakılmasına rağmen, halen faiz oranlarının düşmemesinin nedeni nedir?

Kurların gerek düzey olarak gerekse yüzde değişim olarak hangi seviyede istikrara kavuşacağı bilinemediği için faizlerin yüksek seviyelerde olması doğal. Bu seviyelerin ne olacağı bundan sonra yürütme organın uyumlu bir şekilde çalışıp çalışmayacağına, güvenilirlik kazanıp kazanamayacağına bağlı. Tahmin zorun ötesinde, imkânsız. Ama kurların serbest kalmasıyla faizlerdeki oynaklık (volatilite, ortalama etrafındaki dalgalanma) geçen 14 aya nazaran düşecektir.

* Currency Board, Managed Float veya bant sistemi gibi döviz kuru sistemleri varken serbest dalgalanmanın seçilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Artık döviz kurlarının belirlenmesine yönelik olarak iki uç sistem var: Ya tamamen başka bir paraya bağlanacaksınız ya da tamamen serbest bırakacaksınız. "Azıcık idare edeyim" veya "az değerlendi, çok değerlendi, düzelteyim" anlayışının, politikalarının çalışmadığı ve zararlı olduğu kanaati hakim. Ben, Haziran'a gelseydik dahi "bant" sisteminin beklenenden önce kaldırılacağını düşünüyordum.


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır