Merkez Bankası gerekirse dalgalı kura müdahale edecek
SIzan bilgilere göre Merkez Bankası bugünden itibaren piyasaları "şok etkisiyle" düzeltecek bir planı hayata geçirecek. Sır gibi saklanan bu planla piyasaların normale dönmesi sağlanacak. Yani bankaların, para ve döviz piyasalarındaki işlemlerin Merkez Bankası'nın müdahalesine fazla gerek duymadan kendi aralarında yapmasına olanak tanınacak. Merkez Bankası ihtiyaç duyarsa piyasaya girecek ve çift yönlü kotasyon vererek piyasadaki tansiyonu düşürecek. Cuma günü bankacılarla görüşen Merkez Bankası, piyasaların daha iyi işleyebilmesi için aksak noktaları da tespit etti. Bankacılar işlerliğini kaybeden swap piyasasının faaliyete geçirilmesini istedi. Piyasada TL bulunduğunu ancak döviz borçlanma imkanlarının tıkalı olduğunu belirten bankacılar, swap'la bunun aşılabileceğini belirtiyorlar. Swap işleminde banka belli bir vadenin sonunda faiziyle birlikte geri almak üzere başka bir bankaya TL borç veriyor, karşılığında aynı vadede geri vermek üzere döviz borç alıyor. Bu işlemlere Merkez Bankası aracılık yapıyor. Böylece taraflar birbirlerini görmüyor.

Pazartesinden itibaren bankaların döviz piyasasında da kotasyon, yani alış satış fiyatlarını girmesi bekleniyor. Döviz piyasasındaki tansiyonunun düşmesiyle, faiz oranların da da düşüşün gündeme geleceği tahmin ediliyor.

Kumcu'dan programa eleştiri

Enflasyon hedeflemesi bir aldatmacadır
(Merkez Bankası Başkanlığı teklif edilen Ercan Kumcu önceki günkü yazısında özetle şu konuların altını çizdi)

Merkez Bankası'nın enflasyon hedeflemesi, para politikasının hedeflenen enflasyona ulaşabilmek için bağımsızca, diğer tüm kaygılardan uzak olarak oluşturulması ve uygulanmasıdır. İstikrar programının stratejisi çerçevesinde bu politika tam olarak programın üçüncü yılının sonunda uygulanacaktı.

Plana göre, haziran sonuna kadar daha önce açıklanmış kurlar geçerli olacaktı. Temmuzdan sonra kurlarda sınırlı bir serbestlik olacaktı. 2002 yılı sonuna kadar kurlar genişleyen bir huni içinde hareket edecekti. Bu dönemde para programının, enflasyon hedeflemesi yönünde kullanılması için altyapı oluşturulacaktı. 2003 yılında "serbest kur" rejimi altında enflasyon hedeflemesine tüm boyutlarıyla geçilecekti.

Enflasyon hedeflemesine tam olarak geçildiğinde, enflasyon zaten tek haneli rakamlara inmiş olacaktı. Türk Lirası'na güven tesis edilmiş olacağından, ekonomide dövizin önemi kalmamış, uzun dönemli kontratlar da TL üzerinden yapılmaya başlanmış olacaktı. Tüm yapısal reformlar tamamlanmış, kamu maliyesi, hukuki altyapısı da kurulmuş olarak tam bir disiplin altına alınmış olacaktı.

Bütün bunların hiçbiri olmadı. Programın ikinci fazına geçemeden istikrar programı göçtü. Şimdi, durumu kurtarmak için, ikinci fazı altyapı doğrudan üçüncü fazın uygulumasına geçildiği söyleniyor. Programın uygulanması o kadar başarılıymış ki, uygulamaları hızlandırma ihtiyacı duymuşuz! Zekâmızla bu kadar alay edilmesi ayıptır.

(...)Enflasyonun düşürülmesi hedefini bir süre unutmamız, gerçeklere yoğunlaşmamızı kolaylaştıracaktır.

Hazine'de sıkıntı
Edİnİlen bilgiye göre Hazine Müşteşarı Selçuk Demiralp, temaslarını sürdüren IMF heyetinin Türkiye'den ayrılmasından hemen sonra görevini bırakacağını Hükümet'e iletti. Demiralp, görevde kalması için ikna edilmeye çalışılıyor. Demiralp'in ayrılması durumunda, göreve getirilecek isimler arasından ABD'de Hazine adına görev yapan Emin Dedeoğlu'nun ağırlık kazandığı kulislerde sızan bilgiler arasında. Demiralp ise ayrılacağı sinyalini önceki gün Sabah'a şöyle vermişti:

"Krizden sonra siyasi kadro ve ekonomi bürokrasisinin değişmesi gerekir. Bunun için aceleci davranılmalı."

Dedeoğlu gündemde
1983 yılında Hazine'ye giren ve çeşitli birimlerde çalışan Emin Dedeoğlu, halen Dünya Bankası Türkiye İcra Direktörü görevini sürdürdüyor. 1997 yılında Kamu Finasmanı Genel Müdürü görevini üstlenen Emin Dedeoğlu, 1999 yılının ikinci yarısında Washington'a tayin oldu.