kapat

23.02.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

BİLAL ÇETİN(bcetin@sabah.com.tr )


Sarsılan güven yeniden sağlanabilecek mi?

Aralık 1999'dan beri yaklaşık 15 aydan beri uygulanmakta olan ekonomik model dün itibariyle tarih olmuş durumda. Enflasyonun yüzde 30'lara inmesi, bütçe açığının önemli ölçüde daraltılması gibi son derece olumlu sonuçlar elde edilmiş olmakla birlikte bu programdan topyekün bir başarı elde edilemedi. Zaten o yüzden de Uluslararası Para Fonu'nun da tavsiyesi ile programı değiştirmek zorunda kaldı hükümet.

Ekonomik program ve bunun temel hedefleri tabii ki tümüyle ortadan kalkmış değil. Sadece temel bazı politika ve stratejileri yürütme olanağı kalmadığı için zorunlu olarak bunların değiştirilmesi yoluna gidiliyor şimdi. En başta da bu programın temel dayanaklarından birini oluşturan döviz kuru rejimi değiştiriliyor. 15 aydan beri hedef enflasyona göre belirlenip sabitleştirilen döviz kuru artışları bundan böyle piyasada arz ve talebe göre dalgalanmaya bırakılıyor.

Zam furyası geliyor
Bunun sonucu tabii ki ilk günde hemen net olarak görülebilmiş değilse de şu veya bu oranda bir devalüasyon. Yani bugüne kadar aşırı değerlendiği ve bu nedenle de ekonominin temel dengelerini tehdit eder hale geldiği gerekçesiyle döviz kurlarında şimdi belirli oranda bir düzeltme olacak. Dövizin, temel mal ve hizmetlerin fiyatları yeniden belirlenecek.

Şu anda bu oranlar henüz kesin olarak bilinmiyor. Ancak tatmin edici bir düzeltme oranı konusunda bazı tahminler ve beklentiler var. Hükümet ve ekonomi bürokrasisinin de piyasa aktörlerinin de tahmini, yüzde 20 - 25 aralığında bir düzeltme.

Döviz kurlarının yüzde 20 - 25 arasında değişen oranda sıçrama göstermesinin hem Türk ihraç ürünlerinin rekabet gücünü yükselteceği, hem de bozulan makroekonomik dengeleri yerine oturtmaya yeteceği görüşü hakim.

Döviz kurlarındaki bu artışa paralel bir artışın da ithalata dayalı temel mal ve hizmet fiyatlarında yaşanması kaçınılmaz olacak. Örneğin petrol ürünlerinin fiyatlarına yüksek oranlı bir zam gelmesi, bunun ardından elektrik, içki ve sigara fiyatlarının arttırılması gerekecek.

Bu zamlar için dün itibariyle dalgalanmaya bırakılan döviz kurlarının hangi düzeyde istikrar kazanacağı önem taşıyor. Onun da önümüzdeki hafta başında görüleceği ve dolayısıyla bayram tatili sonrasında ekonominin etkili bir zam dalgasıyla sarsılması kaçınılmaz görünüyor.

Bütün bunlar olurken, bu yıl için yüzde 12 oranında öngörülen enflasyon hedefinin tutturulabilmesi de hayal olacak. O nedenle enflasyon konusunda muhtemelen yeni bir hedef belirlenecek.

Gecikmeye tahammül yok
Sadece enflasyon değil, diğer temel makroekonomik büyüklükler de yeniden saptanacak. Ama acaba bunlara ulaşılabilecek mi? Üç gün öncesine kadar çok kesin ifadelerle kesinlikle değişiklik yapılmayacağı söylenen kur rejiminin değişmesiyle birlikte canı yanan ekonomik aktörler ve vatandaşlar acaba bu hedeflere ulaşmak için uygulanan politikalara gerekli desteği verecekler mi? Kuşkulu gözüküyor. Çünkü yaşanan hayal kırıklıkları, bugün için programa karşı ciddi bir güvensizliği de beraberinde getirmiş durumda.

Şimdi hükümetin içerde ve dışarıda güveni yeniden sağlayabilmesi için işi çok sıkı tutması gerekiyor. Aylardan beri sonuçlandırılamayan bazı yapısal reformların süratle gerçekleştirilmesi, aksayan özelleştirme programına hız verilmesi gerekiyor. Artık ekonomik programın en ufak bir gecikmeye, savsaklamaya ve sulandırmaya tahammülü yok.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır