Orhan Yılmaz (37, çiçekçi):

Ekmek alamıyorlar, ne çiçeği?
Devalüasyon bir ülkenin çöküşüdür. Biz de çöktük. Bana "Çiçek alıyorlar mı?" diye soruyorsun. Millet yiyecek ekmek bulamıyor, ne çiçeği? Yanımda çalışan çırakların parasını ödeyemez hale geldim. İşler böyle devam ederse dükkanı kapatır, pazarda limon satarım.

Süleyman Yılmaz (62, emekli):

Piyasaları da Allah bilir
Televizyonlar kriz diyor başka bir şey demiyor. Yolda saygısız adamlar, ellerinde cep telefonu, konuşurken milleti gözü görmüyor. Dolar şu kadar, yok bu kadar. Piyasa çökmüş. Ben anlamam öyle işlerden... Piyasaları da Allah bilir. Zaten hastayım, ne kriz tanırım, ne de devalüasyon.

Turgut Bektaş (20, simitçi):

Deveyle ilgili bir şey mi?
Devalüasyon mu? Develerle ilgili birşey olabilir! Ama tam bilemiyorum. Bildiğim tek şey günde 5 milyonu zor kazandığım. Günde 100 simit alıyorum, çoğu elimde kalıyor. Lise mezunuyum, iş bulamadığım için simit satarak ev geçindiriyorum. Böyle giderse simitleri başıma takıp dolaşacağım.

Mustafa Demirsöz (45, ayakkabı tamircisi):

Siftah yapmadan kapatıyorum
Önceki gün bir müşteri geldi. Ayakkabısının topuğunu yaptıracaktı. Tamiratın iki milyon olduğunu söyledim. Kadın bana dönerek "Şimdi o paranın verilecek zamanı değil" dedi. Sabahtan akşama kadar kasa fişi kesmeden dükkan kapatıyoruz. 30 senedir esnafım, böyle kriz görmedim. Bu gidişle seyyar ayakkabı tamirciliği yapacağım.

Jardel durdukça değerleniyor
Ekonomideki kriz, Galatasaray'ı da çökertti. Kulübün bankalara olan 13 milyon dolarlık borcu katlanırken, özellikle 28.5 milyon dolara transfer edilen Jardel'in maliyeti de yüzde 30 arttı. Başkan Yardımcısı Mehmet Cansun, Türkiye'nin durumunu gözönünde bulundurarak Marcio'nun yerine yabancı futbolcu almadıklarını ve bugunkü durumu görünce de teselli bulduklarını söyledi.