kapat

18.02.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Durum umutsuz
Kimse, ama hiç kimse, hiç bir koşulda bizi sevip saymayacak, aşık olup, bizim için ölmeyecek mi?!! Özlem mözlem hepsi palavra mı? O romanlar, o filmler...

Her türden kadınla beraber olmuş fazlaca zampara bir arkadaşım, bütün bu kadınlar arasında en iyilerinin evli kadınlar olduğunu söyledi geçen günlerde. Ve gerekçelerini de şöyle sıraladı:

Evlenme isteği riski çok düşüktür.

Kavgayı kocaları ile, sevişmeyi bizimle yaparlar.

Belli bir saat geldiğinde gidip, bizim kendi yaşamımıza devam hakkı tanırlar.

Bizim dağınıklığımızdan, vurdumduymazlığımızdan, sorumsuzluğumuzdan hoşlanırlar.

Olası hamileliklerde çocuğun resmi bir babası hazırdır.

Genellikle pahalı hediye almamız gerekmez. (Kocasına açıklamakta zorlanacağı için)

Sen nasıl hep bu kadar iyi olabiliyorsun diye merak ederler.

Kocalarının karşısına her kılıkla çıkan kadınlar, bize gelirken en seksi çamaşırlarını giyerler. (Genellikle siyah)

Başkasının kadını ile yatmanın, tercih edilmenin verdiği haz.

Gizliliğin, yasak ilişkinin yükselttiği adrenalin.

Şimdi bu maddeleri okuduktan sonra kimler sırıtacak bilmiyorum ama ben dehşete kapıldım. Düpedüz kadını enayi yerine koyma durumu yok mu sizce? İşte ben de aynen böyle düşündüm ve: "Bu kadınları aşağılayan bir yaklaşımdır, düpedüz hakarettir, kadınları 'becerdikten sonra bir an evvel kurtulunması gereken yaratıklar' olarak görmenin bir ifadesidir" dedim. Tabii çok feci kavga ettik.

SEVGİLİLER GÜNÜYMÜŞ!
Arkadaşım beni, "bugün mönüde kadını aşağılayan ne var" diye aranan militan feministlerden olmakla suçladı. Sonra kadını aşağılamaktan başka hiçbir işe yaramayan, çökmüş, kokuşmuş, tükenmiş bir kuruma (evlilikten söz ediyor) laf etmek yerine ona verip veriştirmemin ne kadar salakça olduğunu, ayrıca kadınların da erkekler için aynı şeyleri düşündüğünü söyledi. Sonra bir kız arkadaşıma durumu anlattım. Arkadaşımın pek hoşuna gitti tabii. Çünkü o bekar. Enayi yerine konan kadın kategorisinde değil. Kız arkadaşım, böyle bir listeyi yüksek sesle söylemeyi çok dürüst bulduğunu söyledi. Gerçeği herkesin bildiğini ama dile getirmediğini, hiç olamazsa bu adamın kendini dürüst dürüst ortaya koyduğunu, bunda bu kadar rahatsız olunacak bir şey olmadığını söyledi.

İkiye bir kalınca oturup düşünmek zorunda kaldım.

Evet, evlilik esnasında enayi yerine konulduğumuzu biliyordum da... Yani o kadar riski göze alıp girdiğimiz gayrımeşru ilişkimizde de mi enayi yerine konulacağız? Yani... Durum bu kadar mı UMUTSUZ arkadaşlar? Kimse, ama hiç kimse, hiçbir koşulda bizi sevip saymayacak, aşık olup, bizim için ölmeyecek mi?!! Özlem mözlem hepsi palavra mı? O romanlar, o filmler... Hepsi de mi yalan? Bir tanecik adam yok mu ilişkide menfaat hesabı yapmayan? Allahım ağlamak istiyorum. Bütün rejimler, bütün kuaför paraları, ağdalar, manikürler... Boşunaymış boşuna!!! Aşk maşk yok. Yok işte, yok...

Kadın erkek ilişkisi denen şeyi işte bu 10 maddelik liste apaçık anlatıyor. Adamlar bizi yanlarında istemiyor. Ne koca, ne sevgili. Hizmet ettiğin sürece iyisin. Sonra yallah. Evli olmamak da bir şeyi çözümlemiyor. Bekarsan bu sefer de "evlenmek ister şimdi bu" diye kaçacaklar... Belli.

Ve bütün bu gerçeğe rağmen Sevgililer Günü diye bir saçmalık var. İnanılır gibi değil... Utanmadan bir de birbirlerine hediye alıyorlar. Bak gene sinirlendim...

mtonbeki@usa.net


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır