Ahmet Eriş isimli okurumuz, çok yakın arkadaşlarından birinin başına gelen olayı anlatıyor.
Aşağıda okuyacaksınız...
Konu, sevgili maliyemizin kestiği vergi cezaları ile ilgili...
Ve dünyada eşine emsaline rastlanmayacak derecede komik, daha doğrusu trajikomik!..
İçinizden gülmek gelebilir ama n'olur gülmeyin!
İşte Ahmet beyin mektubu:
"Sümer Oral'a hitaben yayınlamış olduğunuz yorumu merakla okudum. Ama inanın ki, o yazıdaki belirttiğiniz durumlardan çok daha vahim durumlar yaşanmaktadır.
İsminin açıklanmasını istemeyen ve perişan durumda olan bir arkadaşımın sorununu size anlatmak istiyorum.
Yıl 1996...
Arkadaşım finansman darboğazına girerek, işini tasfiye edip başka bir şehire taşındı. Bu arada vergi dairesinden incelenmek üzere birtakım belge talep etmişler. Ancak arkadaşıma herhangi bir tebligat yapılmadığı için bu belgeler vergi dairesine teslim edilmemiştir.
Sonuç şu:
Herhalde yıldız peşinde olan bir vergi memuru, evraklar teslim edilmediğinden dolayı, arkadaşıma 100 milyar liraya yakın bir para cezası kesmiş...
Yanlış okumadınız 100 milyon değil, 100 milyar lira...
İşte bu 100 milyar lira şimdi olmuş 800 milyar lira..
Yani büyük bir sanayicinin bile ödeyemeyeceği bir para...
Bu borçtan dolayı da arkadaşıma yurtdışı yasağı konulmuş..
İşi ihracat olduğu halde, yıllardır yurtdışına çıkamıyor, yurtdışı bağlantılarını kaybediyor.
Bu kadar vicdansızlık olmaz!
Bu insanlar ne olacak?
Vergi borcu yok; ama dünya kadar ceza var. Bu kapsamda vergi cezalarının silinmesi gerektiği kanısındayım. 800 milyar lirayı arkadaşım ölünceye kadar çalışsa ödeyemez. Bu işler ne olacak, sesimizi kim duyacak?.."
Bunun yüzde 10'u proje bedeli, diğer kalanı da onarım ve güçlendirme için. Bizim yönetim projeyi çizdirdi.
Sonra bazı müteahhitlerden fiyat aldı. Sonunda da Gündüz İnşaat'a evlerimizin güçlendirmesi için verdi. Proje dahil 2 milyar 600 milyona anlaştılar.
Aradaki fark kat maliklerinden 7 ayda yüklenici firmaya verilecekti. Yönetici seçilen şahıs da bu firmada çalışıyor. Daha evlerimizin temel aşamasında paranın yüzde 30'unu aldılar.
Daha temeldeyken beton dökülmeden Bayındırlık'tan gelen mühendis de yüzde 40'ını aldı.
Hiçbir iş yapılmadan paranın yüzde 70'i gitti.
Bir bloğumuz birinci katta, diğeri zeminde temel atılmış öyle duruyor.
Yüklenici firma bir de kalkmış, siz kat malikleri aidatlarınızı ödemediniz diyor.
Bu arada evin tüm parasını ödeyen kat malikleri de var. Hiç borcu olmayanlar çoğunlukta.
Evlerimizi bize 3 ayda teslim edeceklerdi. 7 ay geçti.
Ortada bir şey yok...
Müteahhitlerin oyuncağı olduk. Bunlara bir dur diyen çıkmayacak mı? Ne olacak bizim halimiz.
Atı alan Üsküdar'ı geçiyor."