kapat

19.02.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
banner
İPEK CEM(ipekcem@sabah.com.tr )


ABD'de yeni dönem

Oldukça sıkıntılı bir seçim sürecinin ardından, George W. Bush sonunda ABD Başkanlık koltuğuna oturabildi. 43. Başkan Bush, bir ay önce ABD'nin politik geleneklerinin yansıtıldığı bir yemin töreniyle görevini devraldı. Hem baba hem de oğulun Başkanlık yapması ABD tarihinde ikinci kez gerçekleşiyor. Bush, Clinton'ın aksine, Amerikan tarihinin 'hanedanlık' diye nitelendirdiği bir aileden geliyor.

Yeni bir dünyaya 'merhaba'
Bush'un devraldığı dünya, Clinton dönemine kıyasla bazı önemli farklılıklar gösteriyor. Ticaretten iletişime uzanan yelpazede, dünya çok daha 'global' bir nitelik kazanmış durumda. AB, geçmişe oranla daha güçlü ve birleşik bir görüntüye sahip. Rusya, ekonomik anlamda olmasa da, politik anlamda eski günlerine geri dönmenin çabası içinde. Çin gelişen ve cazip bir pazar haline gelmiş bulunuyor. Ortadoğu ise halen çözumlenemeyen çıkmazların yaşandığı bir 'kapalı kutu'. ABD'de yaşanan en önemli iç gelişme ise 10 yıllık istikrarlı ekonomik büyümenin yerini yavaşlamaya bırakması.

Bush, seçim kampanyasında 'duyarlı Cumhuriyetçi' kimliğini ön planda tutmuştu. Özellikle de -geçmişi ve kabinesi bunu yansıtmasa da- sade vatandaşın yanında olacağını birçok kez tekrarlamıştı. Hatta yemin konuşmasında, Amerikan Rüyası'nı paylaşamayan kitlelere yönelik bir dizi mesaj vermişti. 'Birçok vatandaşımız varlıklı yaşamlar sürerken, bazılarımız ülkenin sunabileceklerinden ve hatta adaletinden bile şüphe ediyor. Biz buna izin vermeyeceğiz. Adaletin ve fırsatların herkese açık olduğu bir ülke için çalışacağım.'

Vergi indirimi yolda
Tabii tüm bu söylemler çok ince düşünülmüş yeni politik önceliklerin habercisi niteliğindeydi. Bush'un seçim kampanyasında ön planda tutulan vergi indirim paketi, ekonomik yavaşlamanın da etkisiyle beklenenden daha hızlı bir biçimde gündemdeki yerini aldı. Bilindiği gibi ABD'de devlette ciddi bir kaynak fazlası var. Demokratlar bu fazlalıkların devlet borçlarının ödenmesine kanalize edilmesini isterken, Cumhuriyetçiler bunların kısmen vergi indirimini karşılaması gerektiğini savunuyorlar.

Bush'un öngördüğü vergi indirimi çerçevesinde, şimdi beş olan farklı vergi mükellefi grubu dörde inecek. Öte yandan da en düşük vergi yüzde 15'ten yüzde 10'a, en yüksek vergi ise yüzde 39,6'dan yüzde 33'e düşürülecek. Ayrıca çocuklu ve anne babanın çalıştığı aileler için diğer avantajlar da sağlanıyor. Şu anda yüzde 28-31 arasında vergi ödeyen çoğunluğun ise yüzde 25 seviyesine düşeceği hesaplanmakta. Vergi indirimi paketinin önümüzdeki 10 yıl içinde devlete maliyetinin 1.6 trilyon dolar olması bekleniyor.

İşin diğer ilginç bir boyutu ise, vergi indirimi paketinin, önceleri buna şiddetle karşı çıkan Merkez Bankası Başkanı Alan Greenspan tarafından da desteklenmesi. Zaten Cumhuriyetciler vergi indirimini ekonomideki yavaşlamaya karşı 'sigorta' olarak gördüklerini saklamıyorlar. Hatta ekonomiye taze kan sağlamak amacıyla vergi indiriminin geriye dönük olarak Ocak 2001'den itibaren işletilmesi gündemde. Amerikan ekonomisindeki duraksamadan dolayı, sözkonusu vergi indirimi paketi, beklenenden daha çabuk kabul görebilir. Bu gerçekleşirse, yeni vergi yasası Başkan Bush'un ilk büyük icraatı olarak anılacaktır.

Bize de kıssadan hisse olarak, reel ekonomiyi desteklemek ve vergi toplama şansını arttırmak için, vergi indiriminin önemli bir politik araç olabileceğini algılamak kalıyor.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır