Umut yorgunu

CHP'deki gelişmeleri tedbirli bir bekleyiş içinde izlemeye çalışıyorum. Herkes gibi ben de umut yorgunu oldum çünkü..

Baykal'ın yeniden gelişi, hangi yeni ufukları açacak?. Hangi yeni fikirleri ve projeleri topluma önerecek?.

Bunları bekliyordum.
Meclisin gerçek bir sol partiye ihtiyacını millet bu dönem iyice gördü. Bu eğilim CHP'deki kan dolaşımını hızlandırdı.

Ama partide bu hayatiyet eski hastalıkların nüksetmesi biçiminde yükseldi.

Bu yazıyı da yarın yapılacak CHP Parti Meclisi toplantısının gündemini görünce kaleme almaya karar verdim.

Yarınki toplantıda, Genel Başkan'ın sunuşundan sonra ilk olarak Parti Meclisi Üyesi Mehmet Moğultay'ın, ardından da İstanbul İl Disiplin Kurulu Başkanı Timurlenk Dal'ın "tedbirli olarak ve kesin çıkarma isteğiyle Yüksek Disiplin Kurulu'na gönderilmeleri" görüşülecek..

Daha sonra ülke sorunları ve parti çalışmaları ele alınacak..

Eski huyla yeni parti
Deniz Baykal liderliğindeki CHP'nin, ülke sorunlarından bile daha öncelikli bulduğu bu meselenin özü nedir?

Partinin üç dönem, üç farklı seçim bölgesinde liste başı olmuş bir yöneticisi ve bir il disiplin kurulu başkanı, hangi ağır suçu işlemiş de partiden atılmak isteniyor?

Baykal döndükten sonra onlarca il ve yüze yakın ilçenin yönetim kurullarını görevlerinden alıp yenilerini getirdi.

CHP'nin 1,9 milyon kayıtlı üyesi vardı. Bir çok seçim bölgesinde parti, kayıtlı üyelerinin sayısı kadar bile oy alamadı. Altan Öymen döneminde naylon üyeler tasfiye edilerek sayı 200 bine indirildi.

Baykal takımı tekrar yoğun bir üye yazım kampanyasına başladı. Bu yanlış değil ama usule uygun olması şartı ile..

Yığınlar halinde partiye kaydedilen insanlar için tüzüğün "istisna" maddesi işletiliyor. İstanbul'da 9 bin kişi, aynı apartmandan 30-40 kişi üye yazıldı.

Hedef kongreler ve kurultay..

Ecevit'i örnek almak
Kurultay öncesi bu kadar yoğun infaz ve seçici iradeyi bu kadar saptırma amaçlı üye kaydı hiç yapılmadı.

Bu haksızlık ve usulsüzlüğe karşı çıkmak, üstelik sol bir partiye mensubiyetin yüklediği sorumluluk değil mi?

Parti tüzüğü "haksızlıklara karşı savunulmasını parti örgütünden isteme"yi parti üyelerine hak olarak tanıyor.

Moğultay ve Dal da Fikri Sağlar gibi "Haksızlık yapılıyor. Tüzüğe aykırı olarak partiye üye kaydediliyor" diye bağırıyor.

Bu kavgaysa meşru bir kavgadır ve sebep olanlar yanlışlarını düzeltmek zorundadır.

Baykal, Ecevit'inkine benzer bir partiye sahip olmayı hayal ediyorsa yeni bir başarısızlığa hazır olmalıdır.

DSP'yi, CHP'nin yanlışları iktidara getirdi.

CHP'nin kurtuluşu, DSP'ye karşı çağdaş demokratik ve solcu bir parti seçeneği sunulmasına bağlıdır.

İçindeki muhalefeti susturan bir lider partisi değil.. Onlardan piyasada zaten ziyadesiyle var!