Geçen hafta değindiğimiz piyasaların atlatması gereken testlerden ilki 20 Şubat'ta geliyor. 21 Şubat'taki 4.3 katrilyonluk itfa için Hazine 20 Şubat'ta biri 7 aylık diğeri 12 aylık iki ihale açtı. Hazine bu ihalelerde 2.9-3.2 katrilyon arasında borçlanacak.
Hazine'nin bu rekor iç borçlanma ihalesi bütün ekonomiyi ve mali piyasaları kilitlemiş durumda. Faizlerin reel olarak çok yükselmesi yanında oynaklığının artması ve Türkiye gündeminin her an değişebilme özelliği göstermesi, ihalenin önemini büsbütün artırıyor.
* Olumlu gelişmeler- Piyasaların kaderini belirleyecek ihale öncesinde daha çok mali piyasaları olumlu etkileyecek gelişmeler meydana geldi.
*Bütün programın ve yapısal reformların göstergesi haline gelen Türk Telekom'un özelleştirilmesi bir kriter olmaktan çıktı. En azından Türk Hükümeti ve bu programa destek veren IMF tarafından. Dünya piyasalarındaki olumsuz gelişmeleri de dikkate alarak, gerekli çabanın gösterilmesi ancak özelleştirme olmazsa kıyametin kopmayacağı ve IMF'in destek vermeye devam edeceği açıklandı. Bu piyasaları olumlu etkiledi ve gerginliği azalttı.
*Hazine'nin kasasına girmesi beklenen ve toplamı 2.5 milyar dolara yaklaşan GSM parasının ödenmesinde herhangi bir gecikme olmadı. Bunun vermiş olduğu güçle Merkez Bankası piyasayı daha likit bıraktı ve gecelik oranları aşağı çekti. Ancak bankalar, ikinci el bono faizlerini o kadar düşürmedi.
*İktidar partileri muhalefet partileri ile anlaşarak Meclis'i daha hızlı çalıştırmayı kararlaştırdılar. Öncelikli yasaları da belirlediler. Böylece Hükümet yasa çıkarma konusundaki yavaşlığını aşıyor. Bir IMF kriteri olan Elektrik Piyasası Kanunu çıktı, bunu sermaye piyasalarını büyütecek ve derinleştirecek olan Bireysel Emeklilik Yasası izleyecek.
*İhale sonrası durum- Bütün dikkatlerin çevrildiği 20 Şubat'taki ihalede Hazine'nin borçlanmasında bir sorun beklenmiyor. Ancak borçlanmanın hangi faizden yapıldığı önem kazanacak. Bu açıdan geçen hafta orataya çıkan yüzde 70 faizin en üst düzey olarak kalacağı tahmin ediliyor. Yüzde 70'in üstünü tartışmak yeni bir krizi tartışmak anlamına geliyor. Çünkü bu ihalede borçlanılacak miktarın büyüklüğü yanında vadeler yedi ay ve bir yıllık. Yılsonu enflasyon hedefinin yüzde 10-12 alındığı bir yılda yüzde 70'in de üstünde bir faizi bir yıl süreyle vermek bütün hedefleri ikinci aydan bir kenara bırakmak demek.
* Tahminler yüzde 63-65- Piyasaların tahmini ihalede yüzde 63-65 aralığında bir faizin ortaya çıkması. Böyle bir durumda faizler ihale sonrasında düşüşünü sürdürebilir. Fazilet Partisi davası da en azından nisan ayına kaldığı için, piyasaların önünde şubat enflasyon rakamlarının açıklanması kalıyor. Ocak ayı rakamlarının ardından şubat rakamları daha iyi çıkabilir. Çünkü talepte herhangi bir artış yok. Ocak ayına denk gelen yılbaşı fiyat ayarlamaları bu ayda olmayacak. Dolayısıyla 3 Mart tarihi atlatıldıktan sonra tatil sonuna kadarki dönemde faizlerde gevşeme sürebilir.
3Borsa ne kadar canlanır?- Borsa ise son zamanlarda faize ve döviz hareketlerine çok duyarlı hale geldi. Faizlerdeki düşüş borsayı olumlu etkiler. Ancak itfada parası olan yabancıların yurtdışına çıkması durumunda döviz çıkışı olacağından ihalenin etkisi ilk günlerde sınırlı kalabilir. Faiz düşüşünün sonucu olarak borsa daha canlı bir dönem yaşayabilir. Mali piyasalarda 20 Şubat'taki yol ayrımının ardından yeni bir yol ayrımı tatil dönüşünde gündeme gelebilir.
Tabii o zamana kadar olağanüstü bir gelişme olmazsa.
Sonuç-"Hiç kimse bilgilerinin elvermediği sesi duyacak bir kulağa sahip değildir" Neitzsche
