kapat

18.02.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
banner
SELAHATTİN DUMAN(sduman@sabah.com.tr )


Önüne geleni kapar, ardına geleni teper..

Yazar, kendisinin de rol aldığı Komser Şekspir filminin Adana galasından yeni dönmüştür.. Ahalinin filmi çok beğenmesinden dolayı zevkten dört köşedir.. O keyifle Adana gezisinden kalan izlenimleri yazıp durur.. Elleşmeyin yazsın!

Adana çok enteresan bir yer.. Uçaktan inip de otele gitmek üzere taksiye bindikten sonra anladım bunu..

Gerçi bizleri Adana'da istikbal eden Tepe Cinemaxx grubunun temsilcisi Güman Birincioğlu bir otobüs hazırlamış ama Mustafa Altıoklar ile ben sabredemediğimizden bir taksiye atlayıp, Seyhan Otel'in yolunu tuttuk.. Pelin de kadrolu olarak yanımızda tabii..

Aaa! Beş dakika içinde otele geldik.. Öğrendim ki havaalanı ile şehir merkezi arası bu kadar.. Otobüs garajı ise çok uzakta..

***

Adana bu özelliği ile diğer şehirlerden hemen ayrılıyor.. Otobüs garajı ile şehir arasında havaalanı olan tek yerleşme merkezi.. Ayrıca bir de İncirlik Askeri Havaalanı var.. Bu İncirlik sayesinde Adana'nın şanına "Üzerinde askeri uçuş eğitimi yapılan tek şehir.." unvanı eklenmiş..

Bu şehrin bir özelliği de "espresso" denilen kahveyi kafasına göre yorumlaması.. Söylemesi ayıptır ben "espresso"yu çok severim.. Otele yerleşir yerleşmez lobiye inip arkadaşlarla buluştuk..

Özkan Uğur ile Galip Tekin birer nescafe söylediler.. Ben de bir espresso..

Ne niyetle İçersen..

Garson, tepside üç fincan getirdi.. Üçü de nescafe.. Ben telaşlanıp "Benim espresso yok mu?" diye sordum.. Garson kendinden emin "Sizin espressonuz burada.." dedi.. Nescafelerden birini önüme koydu..

Görünüşe aldanmamalı, deyip tadına bakana kadar itiraz etmedim.. Getirdiği bildiğimiz nescafe.. Sinirlendim ama kendi kendime "Dur bakalım, daha ilk saatin, vukuat çıkarma.." telkininde bulunup, önümdekini içtim..

Başka bir mekandaydık, yine espresso sordum.. Var, deyip nescafe getirdiler..

Son olarak dönüşte, havalalanı büfesinde aynı şey yaşandı.. Tabeladaki espresso yazısını görünce daha bir emin olup, aynı şeyi ısmarladım.. Yine nescafe geldi..

Garsona "Bu espresso değil.." diye itiraz ettim.. "Biz buna espresso deriz.." cevabını verdi.. Demek ki Adana'da espresso sanal bir kahve.. Bizim Komser Şekspir'in girişinde Okan Bayülgen'in;

- "Bu bir yanılsama laaan.. Aslında yoksunuz.. I'm matriks laaan.." diye bağırdığı sahnedeki gibi.. Ne yaparsanız yapın önünüze her halükarda nescafe gelecek..

Eğer siz espresso istiyorsanız o niyetle içeceksiniz.. Olaya bir paça çorbası lezzeti katmak isterseniz nescafenize ekmek doğrayıp, pul biber serpeceksiniz..

***

Yukarıda Allah var.. Adanalılar çok sıcak insanlar.. Çok da samimiler.. Otelin lobisinde oturuyorduk.. Akşam çayı saati gelmiş.. Çok şeker iki genç kız geldi, biri piyanonun başına geçti, diğeri flütünü çıkardı..

Çok güzel bir müzik yapmaya başladılar.. Biz de dinliyoruz.. Yanımızda bizim Sabah'ın eski temsilcisi, şimdi Belediye Başkanı'nın basın danışmanı olan Suat Bey var..

Kızlar Bach'tan bir parça yorumluyorlardı galiba.. Lobide bulunup da klasik müzikten anlayan biri yok.. Lakin bizde klasik müzik genel yas durumunda, radyo ve TV yayınları ağırlaştırıldığında çalınır..

O yüzden lobideki hava gayet resmi.. Herkes alçak sesle konuşuyor.. Adanalı ev sahiplerimiz hariç..

Suat Bey, çayımın bittiğini görünce ev sahipliği gayreti ile garsona "Cemaaal! Koş laaa!" diye bağırdı.. Müziğin böyle bir nara ile bölünmesine Bach da kızlar da alınmadı.. Belli ki alışmışlar bu hallere..

Paran var mı laaa?

Adanalılar samimi insanlar derken bunu kastediyorum.. Dışardan gelenlere ismiyle veya bey diye hitap ediyorlar ama aralarında "Gel laaa! Git laaa!" diye iletişim kuruyorlar..

Fazla incelip, kibar konuşmak o sebeple yadırganıyor.. Aynen fıkradaki gibi..

Hani İstanbullu avukat bir dava için Adana'ya gelmiş.. Adliye'ye gidecek, kahvaltıya vakit yok.. Otelden çıktığında bir simit almak istemiş.. Simitçiye sokulup:

- "Lütfen bir simit verir misiniz?" demiş.. Adanalı simitçi kuşkulu kuşkulu İstanbullu'ya bakıp, sormuş:

- "Paran var mı laa?"

- "Evet, var tabii.."

- "O zaman ne diye yalvarıyon laaa!"

***

Gala heyetimize resmi zevattan da ilgi büyük oldu.. Lobide bir "Vali Bey geliyormuş.." rüzgarı esti.. Ben de meraklanıp vali bey hakkında bilgi almak istedim..

- "Vali Oğuzkaan Köksal Bey beş yıldır Adana'da görev yapıyor.." dediler..

Oğuzkaan Köksal.. Alışılmışın dışında bir isim.. İnsanda Orta Asya kültüründen esinlenme tarihi roman kahramanlarını çağrıştırıyor..

İnsan denen mahluk ön yargılı.. İsmi duyunca kafamda uzun boylu, atletik yapılı, açık tenli, hatta renkli gözlü birini canlandırdım.. Yanılmayacağımdan da emindim..

Derken bir hareket oldu.. Kapı önünde koşuşturmalar başladı, Vali Bey içeri girdi.. Arkasında kalabalık bir zevat.. Ben hangisi vali bilemediğimden, isminden galat, uzun boyluları gözlüyorum..

Aaa! Bir de baktım ki en önde ufak tefek, koyu esmer tenli, bıyıklı bir adam.. Beş yıldır Adana'da görev yaptığında kebap yemekten yusyuvarlak olmuş.. Biri çıkıp da "Bilin bakalım, bu bey nerenin valisi?" diye sorsa katiyen Adana akla gelmez..

Kimi "Şam Valisi.." der, kimi de "Halep valisi.."

Başında bir fesi eksik.. Ben isim ile imajın bu kadar çatıştığı başka bir örnek görmedim.. Ama Allah için.. Sanata, sinemaya değer veren bir beyefendi.. Değer vermesi, sinemacıları ayaklarına kadar gelip, ziyaret etmesinden belli..

Arkasında da Adana'nın çok popüler Belediye Başkanı Aytaç Durak Bey'i gördüm.. Demek ki gala gecesinde o da bizlerle olacak..

YARIN: Aytaç Bey neden seçim kaybetmiyor? Ayrıca, pavyonda olay çıkaran İstanbul kızlarını anlatacağız.. Hesaba itiraz edip, garsona kafa atan kız kimdi? Hayırlısı ile şu galaya bir gidebilseydik..

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır