Bağdat'a düzenlenen hava saldırısında teknoloji harikası silahlar sayesinde uçaklar hedefleri vurmak için hiç alçaktan uçmadı. Bağdat semalarına dahi girilmedi. Hedefler sivil kayıpları en aza indirecek şekilde uzaktan tahrip edildi

TELSİZ AĞI ÇÖKERTİLDİ
Harekat 18.20'de Harry Truman uçak gemisinden EA-6B Prowler ve F-14 tipi uçakların havalanmasıyla başladı. Prowler uçakları Irak radarlarını ve telsiz haberleşme ağını çökertti. Ardından Suudi Arabistan'daki Taif ve Kuveyt'teki El Selim üslerinden havalanan uçaklara sıra geldi. Hedef 5 ayrı merkezdeki 20 radar istasyonuydu. Bu radar istasyonları, Irak tarafından uçuşa yasak bölgelerde devriye görevi yapan Amerikan ve İngiliz uçaklarının yerlerinin tespit edip, uçaksavar bataryalarını müttefik uçaklara kilitliyordu..

İlk saldırı 33'üncü paralelin üzerindeki Misan kentinde bulunan An Numaniye Kontrol İstasyonu'na düzenlendi. Buradaki Volex ve Tall King tipi radarlar, lazer güdümlü Paveway ve Tomahawk füzeleriyle imha edildi. Uçaklar, 1991 Körfez Savaşı'nın aksine çok yüksekten (10 metrenin üzerinde) hedefe kilitlenebildiğinden, Irak'ın uçaksavar ateşine hiç yakalanmadılar.

Bu sırada Bağdat'ta sirenler çalmaya başladı. Yarım saat sonra Bağdat'ın 20-30 kilometre yakınlarındaki bulunan 4 komuta kontrol merkezi vuruldu. El Takaddum ile Taji Komuta Merkezleri, As Suvayra Kontrol İstasyonu ve Bağdat Radar Üssü müttefik kuvvetlerin tam 70 kilometre uzaktan yaptıkları atışlarla vuruldu. Uçaklar bu hedefleri vurmak için 33'üncü paralelin kuzeyine geçmeye dahi gerek duymadılar. Çünkü hedefi takip etme özelliği bulunan; önüne çıkan engellerin çevresinden dolaşabilen Paveway ve Tomahawk füzeleri yüzde yüz isabetle Irak radar sistemlerini yok ettiler. Sivil kaybı ise yok denecek kadar az oldu.

ATEŞ VAR UÇAK YOKTU
Kötü hava koşullarının artık lazer güdümlü füzelerin yönlendirilmesini etkilemediği anlaşıldı. Böylece uçaklar hiçbir kayıp vermeden üslerine döndüler.Müttefik saldırısına Bağdat'taki uçaksavar bataryalarından cılız karşılık geldi. Hedeflerin yerleşim yerlerinin dışında olduğunu belirten müttefikler, sivillerin saldırıdan etkilenmediğini belirtti. Saldırının ardından Devrim Konseyi'ni toplantıya çağıran Irak lideri Saddam Hüseyin, "Havada, karada, denizde bize karşı yapılan saldırıları püskürteceğiz ve düşmanlarımızı yeneceğiz" diye konuştu. Irak televizyonunda yapılan bir yorumda ise, bu saldırıyı İsrail'in bölge ülkelerine yapacağı saldırıların izleyebileceği belirtildi.

Bush ve Blair düğmeye bastı
Irak'a düzenlenen hava operasyonunun Amerikan ve İngiliz yetkililer tarafından 1 hafta öncesinden tüm ayrıntılarıyla planlandığı ortaya çıktı. New York Times gazetesinin haberine göre, Irak'a operasyon düzenlenmesi Bush'un göreve başlamasının hemen ardından gündeme geldi. Amerikalı ve İngiliz askeri yetkililer biraraya gelerek operasyonun nasıl gerçekleştirileceğini en ince ayrıntısına kadar planladılar. Geçen hafta İngiliz Savunma Bakanı Geoff Hoon ile Amerikalı meslektaşı Donald Rumsfeld arasındaki telefon görüşmelerinde plan belirlendi. Bush ve Blair, Savunma bakanları aracılığıyla ortak operasyonun detaylarını öğrendiler. Bütün iş saldırının tarihinin belirlenmesine kaldı. Pentagon, hazırladığı planı operasyondan 2 gün önce Beyaz Saray'a sundu. Ulusal Güvenlik Danışmanı Condoleezza Rice'ın da onayını alan Bush "Meşru müdafaa" operasyonun Cuma akşamı yapılması için start verdi.

Irak'a göre 2 kişi öldü
Irak televizyonu, saldırıda ilk olarak 5 kişinin öldüğünü onlarcasının yaralandığını açıklamıştı. Ancak dün bu rakamı 2'ye indirdi. Bazıları ise ölenlerin uçakların ateşi sonucu değil, Irak birliklerinin beceriksiz uçaksavar ateşi yüzünden öldüğünü öne sürdü. Saddam'ın oğlu Uday'ın çıkardığı Babil gazetesi ise tüm Arap dünyasına yaptığı çağrıda "Bu, İsrail'in Arap topraklarını vurmasıyla aynı şeydir" ifadesini kullandı. Bağdat sokaklarında yaşam dün normale döndü. Iraklı yetkililer daha önce yaptıkları gibi bombalanan bölgelere uluslararası basın mensuplarını götürmediler.

Gözler ünlü savaş muhabirini aradı
Herekatı CNN televizyonundan takip edenlerin gözü ünlü savaş muhabiri Christian Amanpour'u aradı. Amanpour savaşı Londra'dan bildirdi. Ünlü savaş muhabiri 1998'de Çöl Tilkisi Operasyonu'nun başlamasından 5 dakika önce Bağdat'tan canlı yayına geçerek, operasyonun başladığını ilk bildiren isim oldu. Aynı olay Kosova Harekatı'nda da gerçekleşti. Amanpour'un o dönem Amerika Dışışleri Bakanlığı sözcüsü olan Eşi James Rubin'in sızdırdığı bilgiler doğrultusunda yayına diğer televizyonlardan birkaç dakika önce girdiği söylentileri çıktı. Eşi Rubin emekli olunca çift Londra'ya yerleşti.