kapat

11.02.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
banner
SEDAT SERTOĞLU(ssertoglu@sabah.com.tr )


Yeni bir öneri

Gündem iyice içinizi sıkmaya başladı değil mi? Usandınız.. Temcit pilavı gibi hemen herkes, aynı içe dönük konulara saplanıp kalmış.. TV ekranları, gazete sayfaları, hemen hepsi birbirine benzeyen haberlerle, yorumlarla dolu..

Peki biz de buna uyalım mı?

Hayır, uymayalım.. Gelin biz bu pazar günü yeni bir "Politik davranış biçimini" gündeminize taşımaya çalışalım.. Yeni bir ufuk, yeni bir pencere açmaya, yeni bir bakış açısı getirmeye çalışalım..

Bir onlar eksik kalmıştı ki, baktık, Yunanlılar da, bizi soykırımla suçlayan bir kararname hazırladılar.. Biz de merak ediyorduk zaten, niye bu kadar suskun kalıyorlar diye?

Bakın ne yapalım biliyor musunuz? Bütün dünyaya şöyle bir mesaj gönderelim:

"Hanımefendiler, beyefendiler; Bizim yapacak çok ciddi işlerimiz var. Çözmemiz gereken çok ciddi sorunlarımız var.. Ve zamanımız da dar.. Bu nedenle, bundan böyle, aldığınız veya almaya hazırlandığınız, Türkiye'yi soykırım ile suçlayan kararlar, bizler tarafından, deli saçması muamelesi görecektir.. Alın işte bütün arşivlerimizi de sonuna kadar açtık.. Şimdi bundan sonra isteyen gelsin bu arşivlerde çalışsın, isteyen ise istediği kararı alsın ve güle güle kullansın.."

Böyle bir politik davranış biçimi daha iyi olmaz mı?

Bu haftanın başında bizim Beltway ekibi ile konuşturken dediler ki, "ABD yönetimi, artık, bu konunun uluslararası tarihçiler arasında çözümlenmesi, onlar tarafından incelenmesi için harekete geçti. Ankara nezdinde temaslar yapıldı bile.. Ama Bush yönetimi perde arkasında kalarak bu işin yapılması yanlısı.. Ankara'daki büyükelçilik bu konuyu biliyor.. İşleri onlar götürecek.."

"İyi" dedik.. Bilkent Üniversitesi'nin de bu yaz aynı konuda planladığı 3 günlük bir toplantı dizisi var.. Onlar da uluslararası çapta isimleri çağırmayı planladılar.. Acaba ikisi birleşse de, daha geniş katılımlı, daha uzun süreli bir konferans mı düzenlese Amerikalılar?

Ve bizler, bu sürecin sonuna kadar, içinde bize yönelik "soykırım" kelimesinin geçtiği kararlara deli saçması yapsak, çok daha iyi olmaz mı? Başka türlü bir çıkış noktası göremiyoruz..

Öteki türlü, hiç durmadan sinirleneceğiz, küfür edeceğiz, içimize kapanacağız, Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur sloganları yükselecek, bütün bunlar, Türkiye'nin Kopenhag Kriterleri'ni yerine getirmemesini savunan kesim ve kurumların işine yarayacak ve sonuçta da, Avrupa yolundan kopartılacağız.. İşte bundan, böyle bir sonuçtan çok ciddi biçimde endişe ediyoruz..

Türkiye'nin, AB yolundaki programını hazırlayan büyükelçi Volkan Vural, AB treninin sonsuza kadar beklemeyeceğini biliyor.. Marmara Gurubu toplantısındaki konuşmasında çok iyi bir çerçeve çizdi.. Tıkanıklıklara işaret etti.. Ama işler artık, kaçışı olmayan bir noktaya gelmek üzere..

Bakalım koalisyonun üç lideri, Vural'ın önlerine koyacağı ulusal programdaki, idamın kaldırılması, isteyenin istediği dilde eğitim alabilmesi ve yayın yapabilmesi konusunda yer alan ifadeleri kabul edip, bu üç konuyu belli bir tarih sürecinin parantezleri arasında onaylayabilecekler mi? Bu tarihi cesareti gösterebilecekler mi? Türkiye'yi A'dan Z'ye "Yeni Ufuklar'a" taşıyacak bu yola çıkabilecek miyiz? Sonucu görebilmek için az kaldı, hem de çok az..

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır