kapat

28.01.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Zenginler kulübü ne işe yarar sahi?
TÜSİAD yani Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği, Nisan ayında 30. yılını dolduracak...

Patron veya eski solcu, TÜSİAD'ın değişik çevrelerden isimleri bünyesine almasının sırrı ne? Bu derneğin misyonu nedir?

Geçtiğimiz hafta, yönetim kuruluna Nuri Çolakoğlu'nun girmesi dikkatleri yine TÜSİAD'a çekti. Çolakoğlu'nun TÜSİAD yönetim kurulunda ilk medyacı olarak yer alması dışında da enteresanlığı vardı, o da eski bir solcu olmasıydı.

Aslında Nuri Çolakoğlu'nun TÜSİAD üyeliği yeni değildi. Onun gibi medyadan Ertuğrul Özkök, Zafer Mutlu gibi başka isimler de vardı. Eski bakanlar, eski elçiler, üst düzey yöneticiler... Peki neydi bu TÜSİAD'ın sırrı ki patron olsun olmasın, eski solcu olsun olmasın, farklı çevrelerden kişileri bünyesine alabiliyor?

Nuri Çolakoğlu bunu TÜSİAD'ın misyonuna bağlıyor. TÜSİAD'ın sadece bir sanayici kuruluşu olmadığını söyleyen Çolakoğlu, derneğin bugüne kadar Türkiye'nin menfaatleri doğrultusunda hareket ettiğine inanıyor. "TÜSİAD aynı zamanda yeni politikalar üretebilen bir think - tank kuruluşu. Buna beyin takımı da diyebiliriz... TÜSİAD bugün Türkiye'nin en önemli sorunlarından birisi olarak, 'gelir dağılımındaki dengesizliği' görüyor. Buradaki adaletsizliğin düzeltilmesini istiyor. Bundan daha doğru bir politikanın savunulması mümkün değil" diyen Çolakoğlu, TÜSİAD'ın yolsuzlukla ilgili en keskin tavır alan kurum olduğunu da söylüyor. Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök ise Nuri Çolakoğlu'nun yönetim kuruluna seçilmesinden sonraki gün çıkan yazısında Çolakoğlu'nun Maocu ve gazeteci geçmişini sevgiyle anlatıyor. TÜSİAD için "işadamları ve en üst düzey profesyonel yöneticiler derneğidir" tanımını yapan Özkök, Çolakoğlu'nun da medya yöneticiliği sıfatıyla TÜSİAD üyesi olduğunu hatırlatıyor. "Çünkü" diyor "Medya kuruluşları artık dev şirketler haline geldiler. Bu şirketlerin bağımsız olabilmeleri için mutlaka serbest pazar ekonomisinin yerleşik kurallarına göre yönetilmeleri gerekir. O nedenle yöneticileri de bu kuralları iyi bilmek zorunda." Özkök yazısını "TÜSİAD üyesi olmak, iş dünyası konusunda ille de bağımlı olmayı gerektirmez" diyerek tamamlıyor.

DEĞİŞTİ Mİ?
TÜSİAD Genel Sekreteri Haluk Tükel ise TÜSİAD'ın değişmediğini, kuruluşundan beri "think tank" vazifesini yaptığını söylüyor. "TÜSİAD her zaman rapor yayınlamıştır. Piyasa ekonomisi için çaba harcıyordu. Görüldü ki piyasa ekonomisinin ve girişimciliğin gerçekten yerleşmesi için liberal ekonominin yanında liberal siyasetin de bütün hukuksal ve kurumsal altyapısıyla yerleşmesi gerekiyor."

1997 yılında büyük yankı uyandıran Demokratikleşme Raporu'nu ise AB entegrasyon çalışmalarına bağlıyor Tükel: "Kopenhag kriterlerine uymadan AB'ye girmemizin mümkün olmayacağını biliyorduk. Bu nedenle Batı'da demokrasi nasıldır, yasaları, kurumları nedir ve Türkiye'nin bu kriterler doğrultusunda durumu nedir bunun saptamasıydı."

Şu an TÜSİAD bütçesinin üçte biri, yani bir milyon doları araştırmaya gidiyor. "TÜSİAD'daki en büyük değişim, daha ayrıntılı görüş üretmesi. Örneğin AB müktesebatıyla Türkiye'nin uyumu... Bir dizi yasal uyum sağlamak lazım. Rekabet, fikri haklar, kanun. Bu gibi konularda akademisyenler yerine üyelerimizin ve onların şirketlerinde çalışan uzmanların vasıtasıyla yasal düzenlemelere katkı sağlayacak ayrıntılı görüş üretiyoruz."

Şu an TÜSİAD'a üye olabilmek için ilk etapta 10 bin dolar ödemeniz gerekiyor. Daha sonraki yıllık aidatlar ise 7 bin dolar. TÜSİAD'ın şu an 484 üyesi ve Brüksel, Washington ve Ankara'da olmak üzere üç temsilciliği var.

TÜSİAD tarihinden başlıklar
2 Nisan 1971'de kurulduğunda 12 üyesi vardı. Amaçları şöyleydi: "Karma ekonomi prensiplerine ve Atatürk ilkelerine uygun olarak, sanayi ve hizmet alanlarında çalışan meslek, bilim ve işadamlarının, tecrübe ve faaliyetlerini ahenkleştirerek değerlendirmek, Türkiye'nin demokratik ve planlı yollarla kalkınmasına yardımcı olmak..."

İlk kongrelerini Hilton Oteli'nde yaptılar. Onları birçok unsur bir araya getirmişti. Sanayi, işçi eylemleri yüzünden sürekli sekteye uğruyordu. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nde (TOBB) politik nedenler yüzünden kendilerine yer bulamıyor, bulsalar bile söz hakkı alamıyorlardı. Zaten TOBB ile fikir ayrılığına düşüyor, TOBB'un siyasal ve ekonomik modelini doğru bulmuyorlardı.

TÜSİAD'ın önemli ilk çıkışı 1977'de Feyyaz Berker'in açıklaması oldu: "İşçi eylemlerine kayıtsız kalınmamalı. Tüketim mallarının ithalatı kısılmalı, ihracat ve uzun vadeli kredi imkanı yaratılmalı."

1977 seçimlerinde TÜSİAD'ın varlığı ağır bir şekilde hissedildi.Önce azınlık hükümet kurmaya çalışan Ecevit'e destek olacağını açıkladı. Kurulan 2. Milliyetçi Cephe, IMF'ye direttikçe TÜSİAD Ecevit dedi. İşçi işveren arasında bir arabulucu olarak gördükleri Ecevit, hükümeti kurup TÜSİAD ve diğer odaları hayal kırıklığına uğratınca ve ülke borç ve terör batağına girince bu sefer de desteklerini çekmeye başladılar. TÜSİAD 1979 yılında "Ulus Bekliyor", "Yokluğu paylaşmak mı? Bolluğu sağlamak mı?" "Gerçekçi çıkış yolu" başlıklarında ilanlar verdi. Sonunda Ecevit istifa etti.

24 Ocak kararlarını ve 12 Eylül Darbesi'ni destekledi. İstenen, ithal ikameci modelden dışa açılmacı modele geçilmesiydi. Tüm sendika faaliyetleri durduruldu, grevler kalktı, para politikalarına önem verildi, serbest faiz uygulamasına geçildi. Turgut Özal'a 24 Ocak kararları nedeniyle verdikleri desteği,başbakan olduğu zaman da verdiler.

Bu arada TÜSİAD'in yönetimi de gençleşmişti. Ömer Dinçkök zamanında Özal'a eleştiriler artmış, Cem Boyner ise Özal rejimini "kleptokrasi" (hırsızlık rejimi) şeklinde değerlendirmiş, Güneydoğu meselesine siyasi çözüm önermiş ve nihayetinde savcılığı ziyaret etmişti,

1990'da Türkiye'nin AB üyeliği için çalışmalara başlamasıyla TÜSİAD, 21. Yüzyıla Doğru Türkiye, İş Ahlakı, Yerel Yönetimler, Eğitim, Yasalarımız Haklarımız, Türk Toplumunun Değerleri gibi raporlar hazırlattı.

1997'de Bülent Tanör'e geniş bir "Demokratikleşme Raporu" hazırlatıldı. İnsan hakları, sivilleşme, Kürt sorunu gibi konularda konulan teşhisler hem destek hem tepki aldı.

Şu an sekiz komisyonuyla her yıl en az sekiz rapor ve araştırma hazırlayan TÜSİAD'ın raporlarına http://www.tusiad.org adresinden ulaşabilirsiniz.

MUTLU TÖNBEKİCİ


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır