kapat

03.02.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
banner
55 yaşında aşık oldum
'Sevda' adlı hastasına aşık olur Dr. Ergon Mengi. 20 yaşındaki Sevda ile aralarında 35 yaş fark vardır. İstanbul sosyetesinin diline düşen bu 'yasak aşk' tam 5 yıl sürer

Sekiz Eylül 1994 günü, 55 yaşındayken Mengi'nin hayatını değiştirecek karşılaşma gerçekleşir. Kendisine ikinci bir bahar yaşatacak 20 yaşındaki Sevda ile tanışır. Muayenehanesine gelen genç kız, ilk dakikada döndürür başını: "Bilinçsiz olarak ona sımsıkı sarılıyor, yanaklarından öpüyorum. Sanki kırk yıllık tanıdık gibi... O da sarılıyor. O anda içimde acayip bir his... O güne kadar hiç yaşamadığım bir kıvılcım, elektriklenme oluyor. Kollarımdan bırakmak istemiyorum... Sevda bir şeyler anlatıyor, ben onu duymuyorum sanki! Seyrediyorum! Hayatımda hiç böyle bir şey olmamıştı. Rüyada gibiydim. Ağzımdan nasıl çıktı bilmiyorum: Sizi hep okşamak istiyorum!"

"SEX ON THE BEACH"
Marmaris kaçamağı... Ambulansla hastaneye kaldırıldığı gün, Sevda'nın doğumgününe gitmek için hastane odasından kaçışı... Kitapta Sevda'nın, Mengi'ye yazdığı mektuplar da yer alıyor. (Bir örneğini yanda okuyabilirsiniz.)

Bu ilişki dilden dile dolaşıyor, eşi Eva Mengi dedikodulara kulak tıkayabilmek için sık sık seyahate çıkıyor kitapta yazılanlara göre. Ve Ergon Mengi, ancak 1999'da Sevda'dan uzaklaşabilir.

Dr. Mengi, Sevda'dan ayrıldığı günü şöyle antıyor:

"8 Eylül 1999 günü çiçekçiye uğradım. Sevda ile Bebek Bar'a gittik. Yine ilk buluşmamızdaki gibi 'Sex on the Beach'lerimizi içtik.

Sonra arabamdan çiçekleri alıp ona verdim. 'Bugüne kadar gönderdiğin, verdiğin çiçeklerin en güzeli bu! Hiç bu kadar güzelini senden almamıştım. Bunun adı ne?'

'O çiçek hayat verdiğin badem ağacının çiçekleriydi. Hayatta kalmış son dalıydı sevgilim,' diyebildim.

Hiç konuşmadık, ikimiz de biliyorduk. Arabamı Bebek'teki evin garajına bıraktık. Sonra beni havaalanına götürdü. Bodrum uçağı için anons verildiğinde, son defa yanaklarından öptüm. Polis kontrolünden geçikten sonra içeri girerken başımı çevirdim, hala oradaydı. Hafifçe elini salladı."

'Sinema yıldızı kalbimi çaldı...'
Ergon Mengi kendi aşk yaşamına ilişkin cesur itiraflarda bulunuyor. İlker ve Eren Mengi'nin annesi Eva Mengi ile evli olmasına rağmen yaşadıklarını gizlemiyor. Bir sinema sanatçısı olan platonik aşkını şöyle anlatıyor:

"Her hafta gelmeye başladı. Depresyondan çıktıkça birbirimize daha yakınlaştığımızı hissediyordum. Bir gün postadan sevgi dolu sözcüklerle çok uzun bir mektubu çıktı. Daha sonraki ziyaretinde bundan hiç bahsetmedi. Mektupları ve şiirleri geldikçe, kendisine özlem duymaya başladım. Ama kendisine ve ailesine olan saygım, hislerimi bu saygının arasında gizliyordu. Ruhsal, duygusal olan bu hisler karşısında davranışlarım hiçbir zaman değişmedi. Fiziksel olarak yanaklarından alınmış bir iki öpücük dışında. Zamanla bu mecbur kaldığım soğuk davranışlarım onda, tek taraflı bir aşk olduğu hissi yarattığı için hastalığının tekrarlanmasına yol açtı. Amerikan Hastanesi'ne yatırmak durumunda kaldım. Düzeldikten sonra aşkına karşı, gururu hakim oldu ve bir daha gelmedi. Mektuplarını, şiirlerini okurken aşkına cevap verememenin bende yarattığı depresyon, acı haline döndü. Onun aşkına cevap verememenin üzüntüsünü ve acısını hele öldükten sonra hala duyarım. Bazen mesleğime lanet ederim. Halbuki onu ne kadar çok sevmiştim..."

SEVDA'NIN MUKTUBU
"Bazen yüzünü özlüyorum, bütün yollardan senin geldiğine inanıyorum. Bazen de bir kırlangıç olsam, gelip kuytularına konsam diyorum. Seni düşünmesem nefesim tükenene kadar gider gelirdim. İster misin? Sana dolu dolu bir sarılsam, dudakların nasıl da tatlıdır bu saatlerde... Islak ve serin kokunu içime çeksem... Sana bir dolu aşk getirsem ellerine sığmayacak, bir serinlik, ferahlık yağmur tanelerinden, avuş avuç yıldız, köpük köpük dalga dalga aşk. Seni seviyorum. Korkma aşkımdan deli balığım, deli balığım, ballar balım... Ballar balım... Küçük Büyücün"

Kadınların cinsel tacizi
Doktor Ergon Mengi'nin birçok hastası oluyor. Ancak bunların bir kısmı, hasta olduğu için değil, sadece onu görmek için bir bahane uydurup geliyor. Ve bakalım neler oluyor: "Bir gün ailece tanıdığımız genç bir hanım geldi. Şikayetlerini dinledikten sonra, muayenem esnasında sırt ağrılarının da olduğunu söyleyip, masaj yapmamı istedi ve birden soyundu. Sırtına biraz masaj yaptım. Sonra boğuk bir sesle, birden bana dönüp, dipdiri gerilmiş göğüslerine de masaj yapmamı istedi. Yapamam deyince, bana bir tokat attı. Sonra ağlamaya başlayıp boynuma sarıldı: 'Lütfen, lütfen...' Yine bir tanıdık hanım, muayenem bittikten sonra 'Aaa! Doktorcuğum hepsi bu kadar mı olacaktı' demez mi!"

BİTTİ


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır