kapat

24.01.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Nokia
METİN MÜNİR(mmunir@sabah.com.tr )


Acıklı bir faiz öyküsü

Garanti Bankası geçen yıl aldığı 400 milyon euroluk krediyi mart ayından itibaren bir yıl uzatmak için piyasaya çıktı12 banka uzatma koşullarını Garanti'ye bildirdi. Türkiye'nin riski arttığı için uzatmada faiz oranı yükselecek

Soruma gelmeden önce hikâyeyi anlatayım. Garanti Bankası geçen yıl uluslararası bir bankalar gurubundan aldığı 400 milyon euro'yu mart ayından itibaren roll over etmek, yani bir yıl daha uzatmak, için piyasaya çıktı.

Krediyi veren bankalardan birinin temsilcisinin bana anlattığına göre, geçen yıl Garanti bu krediye, bütün masraflar dahil, LIBOR (London Inter Bank Offered Rate) artı 0.15 faiz ödemişti. LIBOR Londra borsasında oluşan faiz oranıdır. En güvenilir kuruluşlar LIBOR kadar faiz öder. Müşterinin güvenilirliği azaldıkça LIBOR üzerine ödenen faiz artar.

Garanti'nin geçen yıl ödediği faiz çok iyiydi ve bu, güvenilir banka olmasının bir ödülü idi.

Krediyi düzenleyen 12 "arranger" banka geçen hafta uzatma koşullarını Garanti'ye bildirdiler. Kredinin uzatılacağı kesin. Ama kesin olan bir başka şey daha var: Faizin geçen seferkinden daha yüksek olacağı.

Şimdi soruma geliyorum. Garanti Bankası geçen martta olduğu kadar (hatta daha fazla) güvenilir olmaya devam ettiğine göre neden aynı paraya daha yüksek faiz ödemek zorunda?

Çünkü Türkiye daha az güvenilir bir ülke haline geldi.

Uluslararası bankalar neden Türkiye'ye daha az güveniyorlar?

Çünkü geçen kasım-aralık ayında meydana gelen krize sebebiyet vererek hükümet güven yitirdi. Kriz, hükümetin, ekonomik sorunların altında kalkacağına dair duyulan güvenin sarsılmasına neden oldu. Bu güven krizi hâlâ devam ediyor.

Acıklı hikâyem sona ermedi.
Bu yıl Türk bankalarının (ve şirketlerinin) dış piyasalardan vade yenilemesi isteyeceği kredi stokunun 6 milyar dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. Yabancı bankalardan edindiğim izlenime göre bunun yarısına yakın bir miktarı yenilenmeyecek. Yani, bu paralar geri ödenecek. Çünkü, geçen sene kredi alabilen birçok banka, finans sektörünün durulmaması nedeniyle, uluslararası borçlanma pazarının dışına itildi. Kredilerini yenileyebilenler ise geçen yıl ödedikleri faize ek olarak, bankasına göre, %0.0 ile 2.50 "risk primi" yani ekstra faiz ödeyecek.

Ödeyecek, diyorum, ama ödeyecek olan bankalar değil hepimiziz.

Ve akıllı bir hükümet edininceye kadar bu ve bunun gibi primleri yabancılara ödemeye devam edeceğiz.

Garanti Bankası'na dönecek olursak. Garanti Türkiye'nin en sağlam ve kaliteli bankalarından biridir. Onun elde edeceği faiz oranı bu yıl için bir benchmark teşkil edecek, yani diğer bankalardan ne kadar faiz isteneceğinin bir ölçüsü olacak. Bunun için yakından izlenmesi gerek.

Milliyetçi Hareket Partisi, Türk Telekom'da yaptığı Plevne müdafaasının Türkiye'nin güvenilirliğinde açtığı gediğin ve bunun yarattığı zararın farkına varacak kadar finans inceliğine sahip değil.

Tanrı Türk'ü, Türk'ü koruyanlardan korusun.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır