kapat

24.01.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Superkupon
Bebeto artık büyüdü
Yeni bir albüm çıkaran Burak Kut ile müzik yaşamı, moda, özel hayatı ve tarzı ile ilgili konuştuk. Ve tek derdinin kilo almamak olduğunu öğrendik

Bundan altı yıl önce ilk albümüyle birlikte hem Hakan Peker'in lanse ettiği bir sanatçı olarak hem de kısa pantalonlu haliyle tanımıştık Burak Kut'u... Romantik şarkıları ve bebek gibi yüzüyle yediden yetmişe herkesin gönlünde taht kurmuştu. Yıllar geçtikçe Bebeto başka albümler de yaptı. Bu albümlerde de güzel şarkılar vardı elbette ama ilk albümün yerini hiçbiri tutmadı. Askerliğini yaptı, gönül ilişkileri de oldu ama bizim gözümüzde hep Bebeto'ydu.

Ta ki yeni albümünü çıkarana kadar...

Arka arkaya çektiği iki klibiyle hem gözümüze hem de duygularımıza hitap etti. Her şeyden de önemlisi bizlere artık gerçekten de büyümüş olduğunu kanıtladı. Bu güzel albümle birlikte eski popülaritesini tekrar bulacak mı diye merak ettiğimizden kendisiyle görüşmek istedik. Ve gördük ki O, artık kısa pantalonlu çocuk değil. Bebeto büyümüş ve bu da hem hem konuşma tarzına hem de giyim tarzına yansımış.

Biz seni kısa pantalonlu halinle tanıyorduk. Şu andaki tarzını nasıl izah edeceksin?

O zamandan bu zamana tabii ki değişiklikler oldu. Ama giyim tarzımda çok da bariz bir değişik yok. Askerden sonra bir dönem çok kilo aldım. Dolayısıyla da kilolarımı kamufle etmek için bol ve daha koyu renk giysiler giymeye gayret ettim. Şu anda kilolarımı büyük ölçüde verdiğim için aslında ne istersem giyebilirim ama yine de spor giyimin dışına pek çıkamıyorum.

KİLO PROBLEMİ
Konserlerinde daha çok nasıl giyinmeyi tercih dersin?

Sağolsun Ayten Şerif'le çok güzel bir çizgi yakaladık. Onun o çok güzel kıyafetlerini ben de çok severek ve iyi taşıdım.

Peki, hayranların seni en çok nasıl beğeniyorlar?

Aslında her halimi beğeniyorlar da yeter ki kilolu olmayayım.

Herkesin merak ettiği bir konu bu... Fazla kilolarından nasıl kurtuldun?

Yediklerime çok dikkat ettim. Protein ve karbonhidratları karıştırmamaya gayret gösterdim. Anlayacağınız Montignac rejimi uyguladım.

Gardırobunda en çok neye yer ayırırsın?

Ayakkabılara inanılmaz düşkünlüğüm var. Özellikle yurtdışı seyahatlerinde çok alışveriş yaparım.

Biraz da albümden söz edelim. Birinci albümle son albüm arasındaki fark ne?

O zamanlar okuduğum bir masal kitabından esinlenerek "Küçük Prens" adlı şarkımı yapmıştım. Şimdi ise yaşımla doğru orantılı şarkılar yapıyorum. Laf aramızda otuz yaşıma pek az kaldı.

Sanat camiasında yıllardır tartışılan bir konu var. Sence eğitim mi önemli yoksa kaabiliyet mi? Uzun lafın kısası okullumu olmalı, alaylı mı?

Ben eğitim aldım. O yüzden de eğitime çok inanıyorum. Ama bunun yanı sıra yeteneğin önemi de tartışılamaz. Sesiniz çok iyi olmasa da eğitilir ama bunun yanı sıra bir de Allah vergisi bir kabiliyetiniz varsa çok çok iyi olur. Mesela bir İbrahim Tatlıses'i nasıl inkâr edebiliriz?

Sesini korumak için neler yapıyorsun? Çünkü gerçekten çok özel bir sese sahipsin. Tenor musun?

Evet, sesim en ince erkek sesi olan tenordur. Bazen gece çıkarsam sigarayı fazla kaçırdığım oluyor. O da sesimi biraz kalınlaştırıyor. Daha az sigara içmeye dikkat ediyorum.

Gece hayatında "B" harfiyle başlayan çıtırlarla adın geçiyor? Bunlardan biri Bengü. Onu çok beğeniyormuşsun, bir diğeri de Begüm Özbek. Onunla da seni öpüşürken görmüşler...

Benim hayatımda "B" ile başlayan bir tek ben varım. Kendimle meşgulüm.


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır