kapat

21.01.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Nokia
ŞELALE KADAK(skadak@sabah.com.tr )


Sabancılar Gülor'u Paris'e hazırlıyor

Bir sohbetimizde, Güler Sabancı'nın dayısı 76 yaşındaki Orhan Türker anlatmıştı. Güler Sabancı, "Dayı şarap üretelim mi?" diye sorduğunda 1993 yılıymış ve Dayı Türker o güne kadar kendini rakı tutkunu olarak bilirmiş. Yine de "neden olmasın" demiş ve dayı-yeğenin şarap üretme macerası başlamış. Türker, o gün bugündür günde 2 kadeh kırmızı şarap içmeyi de ihmal etmiyor.

Güler Sabancı ve dayısı, geçen akşam, ilk diktikleri ithal fidelerden üretilen Gülor'un G'sinin yeni bir kırmızı şarabını şarap tutkunlarına, yakın dostlarına tanıttılar. Daha önce Cabernet Sauvignon Merlot ve Sauvignon Blanc şaraplarını piyasaya sunmuşlardı. Son şarap İtalyan meşeli birinci kalite Sangiovese Montepulciano. Her ne kadar hobi olsa da, bu işi ciddiye alıp başta Bordeaux Üniversitesi'nden olmak üzere dünyadaki pek çok şarap uzmanıyla çalışmalar yapan Sabancı ve dayısı şimdi de Paris'te yapılacak şarap yarışmasına hazırlanıyor. O akşam, Gülor'un davetine katılanlar arasında ünlü Fransız restoranı Le Select'in sahibi Kemal Koç da bulunuyordu. Gülor'u listesine koyan Koç'a Güler Sabancı, "Zaman değişti. Kemal'e de müşteri oldum" diyordu.

İstanbul'daki pek çok beş yıldızlı otel ve lüks restoranlar Gülor'u listelerine çoktan koymuştu. Her ne kadar Carrefoursa bugüne kadar çok ısrar ettiyse de, Gülor sınırlı sayıda üretildiğinden süpermarketlere şimdiye kadar verilmemişti. Sabancı, yakında CarrefourSa'ya da Gülor vermeye başlayacakları müjdesini veriyor. Yeni G'yi bazı şarküterilerde 10-14 milyon liraya bulabilirsiniz. Ancak, G'nin fiyatı lüks restoranlarda masanıza geldiğinde 50 milyon lirayı buluyor.

'Türkiye'ye safariye geldiklerini sanıyorlar'
Türkiye'de traktör üretmek üzere bir araya gelen ABD'li traktör devi John Deere ve Mehmet Hattat'ın, kurduğu ortaklığın üzerinde kara bulutlar dolaşıyor Şirketin tasfiye edilmesi için hukuksal süreci başlatan John Deere, Türk ortağını yerden yere vuran bir kitapçığı başta Ankara'da olmak üzere yetkili herkese dağıtıyor. Hattat ise, sorunun ortağının bir kaç yöneticisinden kaynaklandığını belirterek, "Türkiye'ye safariye geldiklerini sanıyorlar" diyor ve herşeye rağmen ortağıyla arasının düzeleceğini ümit ediyor.

"Amerikalı ortağımı el üstünde tuttum"
Bugüne kadar 'işler düzelecek' ümidiyle sessiz kalmaya çalışan Mehmet Hattat, geçen hafta köşemize yansıyan olayları kendi cephesinden anlattı. 30 yıllık sanayici Hattat'ın en gücüne giden şey, defalarca evinde ağırladığı, Türk misafirperverliğinin en güzel örneğini çocuklarıyla birlikte sergilediğine inandığı Amerikalılar'ın ağır ithamları. Aslında Hattat, ortağının iddia ettiği hiçbirşeyi kabul etmiyor. Silah tehditleri için "Ben hayatımda hiç silah taşımadım ki" diyen Hattat, Türkiye'yi sevdirme programı dahi yaparak "dostlarını" el üstünde tutmuş.

Hattat'a göre, John Deere'ın yöneticileri safariye geldiklerini sanıyor ve sömürmeye kalkıyor. Sırf bu yatırım için şu ana kadar harcadığı para 55 milyon doları bulmuş. Amerikalılar'ın bu ortaklığı bozmalarının sebebi ise şu: Pazarı tanıdılar ve baktılar ki kâr da güzel. Neden paylaşalım dediler. Hattat, Çerkezköy'deki fabrika bitmek üzereyken ortağının yatırımdan vazgeçmeye çalıştığı ve asıl amacının temsilcilik açarak, ithalat yapmak olduğu konusunda ısrarlı. Ellerinde 60 milyon dolarlık yatırım için alınmış yabancı sermaye izni olmasına rağmen, John Deere'ın bu yokmuş gibi, yeniden izin için başvurmasını ise anlamıyor. Hattat, 'silah tehdidi' konusunun ABD'lilerin izlediği senaryonun bir parçası olduğuna inanıyor.

Hattat'ın tesisinde Savunma Sanayi'ne de üretim yapılıyor. Tesis bu nedenle özel güvenlik sistemine sahip. Hattat, izinsiz olarak tesisten içeri girilmesinin doğal olarak mümkün olmadığını belirtiyor. John Deere yöneticileri, 70 traktörü dışarıya çıkartmak istediklerinde güvenlik görevlilerinin engeliyle karşılaştıklarını ileri sürmüştü. Hattat, yabancı yatırımcıyı getirmek için çok gayret gösterdiğini ancak sonunucunun böyle olmasına üzüldüğünü söylüyor.

Sermaye artırımına gelmediler!
AmerİkalIlar, başta Hattat'ın, 60 milyon dolarlık traktör üretimi ile ilgili izni ortak şirkete transfer etmemesi ve fabrikanın arazisi üzerinde ipotek olduğunun sonradan anlaşılması gibi pek çok sebepten bu ortaklığı bitirdiklerini açıklıyor.

Hattat ise, yabancı ortağın yüzde 51 payı olduğunu, ancak kendisinin de yönetim kurulu başkanı olduğunu belirterek, iki kez sermaye artırımı için davet etmesine rağmen Amerikalılar'ın gelmediğini ileri sürüyor.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır