kapat

21.01.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Yazarlar
Sezer'e ağır suçlama
Eski Yargıtay Başsavcısı Savaş, "Cumhurbaşkanı Sezer'in beni seçmeyeceğini biliyordum. Tarikatçı Haşim Kılıç'a oy veren bir insan beni seçer mi?" dedi

Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nda yapılan seçimde en yüksek oyu kazanmasına rağmen, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından veto edilen Yargıtay Cumhuriyet eski Başsavcısı Vural Savaş, "Ceviz Kabuğu" programında şok açıklamalarda bulundu. Savaş Sezer'in kendisini seçmeyeni önceden bildiğini belirterek "Sezer"e kırgınım"dedi.

Görevini önceki gün alkışlar arasında devreden Savaş, Kanal 6 televizyonunda Hulki Cevizoğlu'nun sunduğu "Ceviz Kabuğu" programına katılarak suskunluğunu bozdu. Savaş açıklamaları sırasında kendisini aynı göreve yeniden atamayan Sezer'i şu sözlerle eleştirdi.

Savaş'ın 3 önemli eleştirisi
Savaş "tarikatlara yakın" diye nitelediği Haşim Kılıç'ın Sezer sayesinde 5'e karşı 6 oy ile Anayasa Mahkemesi Başkan vekiliğine seçildiğini öne sürdü.

Savaş Sezer'in Anayasa Mahkemesi Başkanı olur olmaz ilk iş olarak RP'nin kapatılmasına ilişkin davanın raportörü Yusuf Öztürk'ü görevinden uzaklaştırmak olduğunu iddia etti.

Savaş, Sezer'in bütün kavgasının "Atatürkçü bilenen " isimlerle olduğunu söyledi ve Sezer'in kavga ettiği isimlere örnek olarak kendisini Anayasa Mahkemesi eski Başkanı Yekta Güngör Özden'i ve YÖK Başkanı Kemal Gürüz ve İÜ Rektörü Kemal Alemdaroğlu'nu verdi.

Kılıç'ın ailesini görünce
Açıklamalarda, Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Haşim Kılıç'ın eşinden de söz eden Savaş, açıklamasının bu bölümünde şöyle dedi:

"Başsavcılık görevine seçildikten sonra, Yüksek mahkemelerde görev yapan üyelerin hanımları, kutlamak için eşimi ziyarete gelmişler. Ben eve geldiğimde, salona girer-girmez bir kadının kendisini yerden yere attığını, başını halı ile örtmeye çalıştığını gördüm. Sara nöbeti geçiriyor sandım. Ambulans çağırayım mı diye sordum. Eşim "yok yok. Ben sana sonra anlatırım" dedi.Meğerse o kişi, Haşim Kılıç'ın eşiymiş ve başının açık olduğu bir sırada eve erkek girdi diye öyle davranıyormuş.

İnsan sözünde durur
Sezer, Anayasa Mahkemesi Başkanlığı döneminde, tutumu böyle olan bir insanın Başkanvekili olması için oy kullandı. Haşim Kılıç'ı seçen kişinin, beni Başsavcılığa seçmeyeceğini düşünmüştüm. Yanılmadım. Savaş şunları ekledi:

Vural Savaş, ayrıca şunları söyledi
"Sezer, Anayasa Mahkemesi'nin kuruluş yıldönümünde yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanlığı'nın yetkilerinin Parlamenter rejiminin sınırlarını aştığını bildirmiş ve Cumhurbaşkanı'nın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nı seçme yetkisine son verilmesi gerektiğini dile getirmişti. Bu sözleri söyleyen insanın sözünün arkasında durması gerekirdi. Ya bu lafı söylememeli, ya da söylenmişse, bu sözün arkasında durulması gerekir. "

Yeni başsavcıya kefilim
Kanal 6'da yayınlanan "Ceviz Kabuğu" programında Hulki Cevizoğlu'nun sorduğu "Siz de ikinci sıradan seçildiniz. Gelenek sizinle mi bozuldu?" sorusuna Vural Savaş, bugüne kadar girdiği her seçimde arkadaşlarının teveccühünü kazandığını, 14 yıllık hakimken Yargıtay'a üye seçildiğini, 2 kere Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu'na girdiğini belirtti. 4 yıl önceki Başsavcılık seçiminde Demirel'e 95 oy alacağını söylediğini anlatan Savaş "Nitekim seçimlerde de 96 oy aldım. İlk defa bir seçimde ikinci olacağımı bildiğim için sayın Demirel'e onu anlatmak için gittim" dedi. Savaş, şöyle devam etti:

Beni en iyi anlayan Demirel'di
"Geçen seçimde de şimdiki başsavcı ile yarıştık. Ben ikinci, o beşinci oldu. Ben kendisini çok severim. Kendisine ben de oy verdim. Bu seçimde de Koparan Başar'a oy verdim. Ben her zaman centilmenlik yaptım. Bu medeni bir yarıştır. Ben de kefilim, kendisi Atatürkçü bir kişidir. Doğru dürüs görev yapacağını biliyorum. Benim şanslı tarafım vardı, sayın Demirel'in eleştirildiği tarafı cumhurbaşkanı olmadan önceki döneme aitti. İtiraf etmek gerekir ki, beni en iyi anlayan kişi Demirel'di. Rejime karşı tehlikeleri çok iyi kavradığını ve buna karşı duran insanları çok iyi anladı ve destek oldu. Bazen bunalmışımdır. Bana ışık tutarak beni ferahlatmıştır. Şimdi yeni bir cumhurbaşkanımız var. İnşallah yeni başsavcımız da irtica, bölücülük ve suç örgütlerine karşı mücadele eder, umarım arkasında Demirel gibi bir cumhuhrbaşkanı bulur."

'Türkiye'de 200 bin hain var'
Emekliliğe ayrılacağının kesinleşmesinden sonra suskunluğunu 20 Ocak'ta görevinden ayrıldıktan sonra bozacağını söyleyen eski Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş dün gece Kanal 6'da yayınlanan Ceviz Kabuğu programına katıldı. Hulki Cevizoğlu'nun sorularını yanıtlayan Savaş, özel ve meslek hayatında büyük onura erişen insan sayısının az olduğunu, kendisinin de bu ender insanlar arasında bulunduğunu belirterek "Huzurluyum. Bütün hayatımda sevilen bir insan oldum" dedi.

ANAP Bitlis Milletvekili Kamuran İnan'ın Yargıtay üyelerine verdiği bir konferansta "Türkiye Cumhuriyeti'nin 200 bin haini var. 200 bin haini olan başka bir ülke yoktur" dediğini anımsatan Savaş, kendisinin de bu söze katıldığını ifade etti. "Arkadaşlarıma bu sözü naklettiğimde bana 'Sadece 200 bin mi?' diye soruyorlar. Bana gelen bilgilerden de bu sözün çok doğru olduğunu anladım" dedi. Savaş sözlerini şöyle sürdürdü:

Hainler her yere sızdı
" Bu şahıslar Türkiye Cumhuriyeti'nin her kurumuna sızmışlardır. Medyada da vardır. Fakat ençok bilim adamları arasında vardır. Hukukçularımız arasında da vardır. Basınımız o hale geldi ki, bu 200 bin hain olarak nitelendirilebilecek kişilerle mücadele edenleri adeta kötüleme yarışında. Bilhassa son 3 yılda onların alkışladığı kişileri adeta yükseltiyor.

Elimden geldiği sürece irtica, bölücülük ve mafya ile mücadele ettim. İcraatımla ve yazdığım eserlerle mücadele ettim. Bu odaklar beni bütün güçleriyle yıpratmak istediler. Şehit analarından da Yolsuzluk Derneği'nden de şilt aldım. Gittiğim her yerde inanılmaz bir sevgi ve saygı ile karşılanıyorum. Hiçbir makam halkın sevgisi kadar önemli değil. Peygamlerler dahi herkesi memnun edememiştir."

"200 bin hain ile mücadele edenler kaç kişi?" sorusu üzerine Vural Savaş, "Namuslu, şerefli insanlarımız Türkiye Cumhuriyeti'nin yaşamasını istiyor. Askere severek evlatlarını gönderenler, polisimiz. Bunlar milyonlarla ifade edilir. Türkiye Cumhuriyeti bu kadar haine rağmen ayakta duruyorsa, halkımızın çoğunluğunun vatansever olmasındandır"dedi.


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır