kapat

15.01.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Nokia
YAVUZ DONAT(ydonat@sabah.com.tr )


Merhamet pazarı

Bursa'nın Soğanlı Mahallesi'nden geçerken... Gazi Akdemir Caddesi'nde... "Koca bir tabela" dikkatimizi çekti.

Tabelanın "üst kısmında" şu yazılıydı:

"Merhamet Pazarı."

"Altında" ise:

"Tüketicinin Dostu."

Hemen "sağa yanaştık."

"Tüketicinin Dostu Merhamet Pazarı"na girdik.

Satış elemanları "tertemiz... Güleryüzlü... Merhametli."

"Etiketlere" baktık...

Eh, fiyatlar da "zalim" sayılmaz...

Oldukça "merhametli."

İthal pirinç 520 bin.

Bulgur 330 bin.

Yeşil mercimek 545 bin.

Dört adet Happy Güzellik Sabunu 750 bin.

Açık Seylan Çayı... Kilosu 3 milyon 900 bin.

Kuru fasulye, kuzu pirzola, Medine hurması, hindi but, Marmara duble zeytin, Pril bulaşık deterjanı, köftelik kıyma...

"Merhametli fiyatlarla..."

Ama müşteri "oldukça az."

Yanımıza "Belediye'den bir memur" yaklaştı:

- Yavuz Bey... Kimsede para yok...

"Yağ... Pirinç... Şeker" almaya gelmiş.

"Kredi kartıyla ödeyeceğim" dedi.

Ve cüzdanını çıkardı:

- Bakın... Topu, topu beş milyonum kaldı.

"Bursalı belediye memuru" devam etti:

- Ortaklık kötü... Halk sahipsiz...

***

Merhamet Pazarı'ndan çıktık.

Fomara... Kükürtlü... İhsaniye... Soğukkuyu... Çekirge... Gülbahçe... Dolaştık.

Niğde, Tokat, Yozgat, Sivas "kimbilir nasıl" diye söylendik.

İşte bu sırada cep telefonumuz çaldı.

Bizi "Sivas'tan arıyorlarmış... Çok önemliymiş."

"Bağlayın" dedik.

***

"Arayan" Sivas Ziraat Odası Başkanı Ahmet Ataman:

- Yavuz Bey, bir ricamız var.

- Buyrun.

- TRT Genel Müdürü Yücel Yener, Sivas'lıdır... Hemşehrimizdir... Ona ulaşamıyoruz.

- Yücel Bey'le ne işiniz var?

- Bizi televizyona çıkarsın.

- Televizyonda ne söyleyeceksiniz?

- Sabrımız tükendi... Çalmadığımız kapı kalmadı... Ürettiğimiz sütün kilosu 150 bin... Kahvede bir bardak çay içiyorsun, o da 150 bin... Su, sütten pahalı hale geldi... Bunları söyleyeceğiz.

***

Kurtuluş savaşı sırasında Hanlıköy'lü kadınlar "öküz arabasına" erzak yüklemişler.

"Trene yetiştirecekler."

"Askerlere" gönderecekler.

Yolda öküzler yorulunca... Arabayı almışlar... Arabayı çekmişler.

"Aman askerimiz aç kalmasın" diye.

Ahmet Ataman "bunları" anlattı.

Ve devam etti:

- İşte o Hanlıköy'ün halkı bugün aç... Askere erzak taşıyan kadınların torunları sefil... Giyecek elbiseleri yok... Yavuz Bey, Yavuz Bey!.. Dinliyor musunuz?

- Dinliyoruz başkan.

- Hemşehrimiz Yücel Yener'e söyle... Bizi televizyona çıkarsın... Merhamet Yavuz Bey, merhamet!..

***

Bursa'daki, Merhamet Pazarı'nın adresi "yukarda."

Sivas'tan "merhamet" diye haykıran Ahmet Ataman'ın telefonu da "aşağıda."

"0.346.221 30 33 Ğ 223 76 18"

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır