kapat

14.01.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Hepsi Hoca'dan korkuyor
Eski Fazilet'li Aydın Menderes'e göre, Erbakan'ın arkasından söylenen hiçbir söz yenilikçilere yâr olmaz

Fazilet Partisi'ne ve Erbakan'a eleştiriler yönelten ve sonrasında partiden ayrılan Aydın Menderes, yenilikçileri de eleştirdi: "Erbakan onların siyasi manada babasıdır. Gökçek, Gül ve Erdoğan, onun bahçesinin gülleridir, elmalarıdır. O itibarla hiçbiri Hoca'nın gözlerinin içine bakamaz. Eleştirilerini gıyabında yapıyorlar." Yeni oluşumda yer almayacağını söyleyen Menderes, çok istekli görmediği yapılanmanın sonuç vermeyeceği iddiasında: "Hoca'ya söyleyemedikleriniz, eğer bir parti kurarsanız, size kolay kolay yar olmaz."

Fazilet Partisi'ndeki bölünme siyasi hayata neler getirir?

Kapatılsa da kapatılmasa da Fazilet Partisi yol ayrımına gelmiş durumda. Bölünmenin resmileşmesi için gelenekçiler de yenilikçiler de mahkemenin vereceği kararı bekliyorlar. Yenilikçiler parti kapatılmadan önce partiyi terketmiş duruma düşmek istemiyor. Bu demektir ki parti açık kalsa da kapatılsa da bu bölünme gerçekleşecek. Bu bölünmenin siyasi hayatımıza ne gibi sonuçlar getireceğini kestirebilmemiz için bazı netliklere ihtiyacımız var: Birincisi, Fazilet Partisi kapatıldığı takdirde acaba yenilikçilerin ileri gelenlerinden bazı isimler milletvekilliği ve siyasetten yasaklanmış hale düşer mi? Böyle bir ihtimalin söz konusu olmasını hiç kimse istemiyor ama bu etkileyecektir. İkincisi, acaba kendilerine yeni bir siyasi parti kurarken nasıl takdim edecekler, siyasi partiler yelpazesinin neresinde yerleşmek isteyecekler?

AYRILIP BAŞARMAK
Ne istediklerini bilmiyorlar mı?

Net değil. Kendilerini "milli görüşün" yeni bir yorumu, günümüz dünyasının ve Türkiye'nin şartlarıyla ılımlılaştırılmış bir şekli olarak mı sunacaklar yoksa kendi siyasal geçmişlerini bir kenara koyarak merkez sağda bir boşluk var diye bir merkez sağ parti mi olmak isteyecekler? Bütün bunları bilmiyoruz ancak bugüne kadar siyasi hayatta yaşadıklarımız son 50-55 yıl içerisinde gözüküyor ki bir partiden ayrılıp parti kuranlar başarılı olamıyorlar. Parçanın büyük kısmı ayrılanda kalmıyor. Kim orada sabit kaldıysa onda kalıyor.

Abdullah Gül'e şans vermiyor musunuz?

Ben Fazilet Partisi'nin Abdullah Gül ve beraberindeki arkadaşları tarafından bir yönetime sahip olmasından ülke adına memnun olurum. Ancak bir bölünme ortaya çıkacaksa tahminim parti kapatılmasa da kapatılsa da siyasal neticeyi Erbakan'ın yanında kalanlar alır. Abdullah Gül'ün etrafındaymış gibi gözüken pek çok insan da iş başa düşünce kendi aralarında çatışmalar yaşayacaklardır. Potansiyel birden fazla lider adayı var: Gül var, Melih Gökçek, Tayyip Bey'in durumunun ne olacağı belli değil.

Erbakan'ın ne yapmak istediği belli mi?

Erbakan yasaklı. Oy veririz vermeyiz, severiz sevmeyiz ama bir siyaset adamının bir takım objektif nitelikleri vardır. Güçlü kuvvetli bir siyaset adamının bunu değerlendirirken bu insanın yaptıkları ya da söyledikleriyle mutabık olarak ya da olmayarak yapılmaz bu değerlendirme. Erbakan şu anda sahip olduğu yaşa rağmen, ismi genel başkan lideri geçenlere fark atacak kadar üstün siyasetçi niteliklerine sahiptir.

Partiyi bıraktınız. Siz bile şimdi "Yeter artık" demiyor musunuz öbürleri gibi?

Ben yeter artık demiyorum. Çünkü olay beni ilgilendirmiyor. Eğer Erbakansız Erbakancılık yapılacaksa o zaman varsın Erbakan yapabildiği kadarını yapsın. Yok Erbakan'la birlikte bir şey değişecekse o zaman da adı söylenmesi lazım. Yoksa kişilerle değil bir zihniyet değişikliği olacaksa partide, daha doğrusu islamcı siyasal bir hareket 2001 yılında yeni bir yoruma kavuşturulabilecekse, kendini yenileyebilecekse bunu zaten gelenekçiler yapamazlar, kendilerinin yaptığına angajedirler. Yenilikçiler yapabilirlerse, Türkiye için çok güzel bir şey olabilir. Son derece de başarılı bir şey olur ama ben böyle bir izlenim almıyorum daha ziyade popüler bir siyasi edebiyat. İşte, "Erbakan gitsin, Erbakan diktatördür" falan gibi. Bunlar söylenince kolay ama ağza tat verse de mideyi doyurmayan sözler olarak bunlar prim yaptırmaz. Abdullah Gül ve arkadaşlarının yönetiminde bir Fazilet Partisi olabilseydi Türkiye'nin lehine olurdu ama bu mümkün olmayacak.

Tayyip Erdoğan'ın yasaklı olmaktan çıkması hangi şartlarda mümkün?

Olayın hukuki yönünü bilmiyorum. Eğer Sayın Erdoğan'ın bir tarih gelince siyaset yapma yasağının kalkması yasal bir zorunluluk değilse, bu yasağın kolay kolay kalkabileceğinin bugün işaretleri yok. Ayrıca ya Erbakan'la Erdoğan aynı anda serbest olurlar, siyasete dönerler veyahut da ikisi de olmaz. Dolayısıyla şartlar zor.

Yani kimsenin kimseye "geri çekil" diyecek durumu yok.

Kimsenin kimseye "geri çekil" diyecek durumu yok hayır. Şimdi Fazilet Partisi'nin gönlünde diyelim ki Erdoğan'ın başkanlığı geçebiliyor, ama bugünkü şartlar sayın Gül'ü gösteriyor. Şimdi bence Sayın Erdoğan da kritik bir noktadadır. Gül'ün hareketini desteklese, burada karşılaşacağı bir takım zorluklar var. Desteklemese zaten bundan sonra izah da edemez ama kanaatim Sayın Erdoğan, Fazilet ve Erbakan'la olan bağını erken koparmıştır. Bundan yine kendisi zarar görecek.

Türkiye'de şartların her an değişebileceğini hesap ediyor olamaz mı?

Onu bilmiyorum. Kiminle hesap yaptığını bilmiyorum ama bildiklerim var. Sayın Erbakan'ı eleştiriyorlar ama bunların çoğu Erbakan'ın gıyabında yapılıyor. Erbakan için basının, toplumun önünde söylediklerinin hiçbirisini Erbakan'ın yüzüne karşı söylediklerini tahmin edemiyorum. Bence gözünün içine bakamazlar.

BAHÇE GÜLLERİ
Neden? Korkaklar mı?

Hayır. Bunu sadece korkuya da bağlamıyorum. Siyasi manâda babaları gibidir, hocaları öğretmenleridir. Hiçbirisi Refah'a, Hoca'ya ve milli görüşe rağmen bir yerde bir kıymet ispat etmiş de ondan sonra gidip Sayın Erbakan'la bir yerlerde beraber olmuş değillerdir. Onun bahçesinin gülleridir, elmalarıdır. O itibarla gözünün içine bakamazlar. Ayrıldığınız partinin genel başkanının yüzüne söyleyemedikleriniz, eğer bir parti kurarsanız, kolay kolay size yâr olmaz.

Peki ne yapmalıydı Tayyip Bey?

Hiçbir topluluk kendi geçmişini, bir dönem inandığı değerleri inkâr ederek, yeni ufuklara yelken açmaz. Ben Erbakan'ı yok sayan, kendisini asi bir şehzade haline getiren bir duruma düşmeyeceğini onun ferasetinden beklerdim. Erbakan bu kadar kötüyse 30 senelik geçmişi yanlışsa o zaman neyin siyasetini yapmış olacaksınız? Sonuçta Erbakan yanlışlar da yapabilen, partiyi uzaktan kumandayla yönetmeye çalışarak ona zarar veren bir kişi olabilir. Böyle bir Erbakan vardır ama bir de 30 yıldır bir siyasi hareketin bayrağı, sembolü olmuş, büyüğü olmuş, adeta yoktan böyle bir partiyi meydana getirmiş bir Erbakan vardır. Bu ikinci Erbakan, Fazilet Partisi'nden, Refah'tan ekmek yiyecek her insandan büyük ölçüde hürmet talep eder. Bu gösterilecek hürmette bir eksiklik olursa, bunun bir faturası çıkar.

Erbakan'la ilgili itirazlarına hak vermiyor musunuz?

Elbette Erbakan'a itiraz edebilirsiniz. Nitekim benim de itirazlarım vardı, "Allahaısmarladık" dedim gittim. İtirazlarına ben de hak veriyorum ama mesele itirazın üslubudur. Efendim, geçmişini inkar eden bir zihniyet olur mu?

Gökçek'le Gül olmaz
Gökçek faktörünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Gökçek-Gül-Erdoğan'ın yıldızları ne kadar barışır?

Ufukta bir çatışma bekliyorum. Gelenekçiler yenilikçilerin ayrılıp gitmesini istiyorlar. Yenilikçiler de parti kapansın, biz gidelim diyorlar. Her ikisi de kârlı çıkamaz bu işten. Ben Erdoğan'ın da Gül'e tam destek verip vermeyeceği noktasında emin değilim. Destek verse de bir bedel çıkacak karşısına. Gökçek hareketinin de kopacağını umuyorum. Kendisi için ayrı bir siyasi kader çizecektir. Oradan da bir üçüncü siyasi parti kurulacaktır belki. Kolay bir araya gelmezler. Sayın Gül'le fotoğraf çektiren en yakınlarına bile "Son kararınız mı?" diye sorulduğu vakit Gül'ün önderliğinde yeni bir partide mi olacakları yoksa tekrar hocaya mı dönecekleri bilinmiyor.

Fazilet kapatıldıktan sonra Hoca yeni bir parti oluşumuna gidecektir. Kutan'la mı Kutan'sız mı olur bu?

İddialı bir genel başkan seçseydi Fazilet'e seçerdi. Kutan olmayacaktır ama Kutan örneğine uygun olacaktır. Sayın Erbakan politikayı bırakmayız. Kimse de bıraktıramaz, çünkü güç dengesi Hoca'nın yanında.

Şu anda Gökçek'le Gül'ün arası nasıl?

Aynı ipe çıkmazlar. Çıksalar da iki gün devam etmez.

Partinin içindeyken, yenilikçilerinkine benzer eleştirileri siz de yaptınız. Şimdi başarılı olmasını istediğinizi söylediğiniz yeni oluşumların içinde yer almaz mısınız?

Hayır istemem. Çünkü Fazilet Partisi'nin safları içerisinde bir araya gelmiş olan insanların, bundan sonra aynı siyasi kaderi de paylaşmaları doğaldır. Yenilikçilerin söylediklerinin benzerlerini ben de söyledim. Ama yenilikçilerin o tarihlerde bir parti içi siyasi mücadeleye girebilecekleri gibi bir izlenim almadım. Daha muti ve bağlı gözüküyorlardı. Beraber olmakta yenilikçileri de çok fazla istekli görmüyorum.

Nuriye Akman

nuriyeakman@hotmail.com


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır