kapat

14.01.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Nokia
HINCAL ULUÇ(uluch@sabah.com.tr )


Hediye.. Sevgi.. Hoşgörü.. Anlayış!..

İkisini de masama ayni zamanda koydu Yasemin.. Birisi bir kitap.. Epsilon yayınlarından.. Ciltli.. "Hard cover" dediklerinden.. Kağıdı da beyaz.. Birinci hamur.. Bizde böyle kitap pek yayınlanmaz.. Pahalı olur, satılmaz diye..

Bu nasıl özenle, nasıl lezzetle hazırlanmış bir kitap, anlatılmaz.. Bir kitapçıya gidip görmeniz gerek..

Harika güzel bir kapak.. Kapakta bir sade hediye paketi fotoğrafı var, kurumuş çiçek dalları arasında.. "Sevgiyle" diye not konmuş üzerine.. Yanında bir de bakara gülü.. Uzun saplı, öylesine uzanıyor..

Kitabın adı bu fotoğrafta gizli..

Armağan..

O. Henry'nin 13 öyküsünden oluşuyor bu dünya güzeli kitap.. İlk öykünün adı Armağan.. Hani benim her yılbaşı köşeme koymayı gelenek haline getirdiğim öykü.. Ezbere bildiğim öykü.. Bir nefeste okudum.. Mehmet Harmancı çevirmiş.. Ben türkçeme ve anlatım yeteneğime çok güvenirim. Harmancı'nın çevirisi benimkinden güzel..

Epsilon bu kitabı "Alın okuyun" diye yapmamış, anladınız herhalde.. Fiatı yükseltme pahasına bunca itina, bunca güzellik..

"Alın, hediye edin" diye..

Bu kitabı alın.. Ve boş verin, yılbaşı, noel, bayram falan geçmiş diye.. Yürekten hediyenin zamanı mı olur?..

Bu kitabı alın ve en sevdiğinize hediye edin.. Daha eline alınca anlayacaktır, en sevilen olduğunu..

***

Masamdaki ikinci şey bir mektup.. Arzu adlı bir okurdan..

Bir ay sonra bir yıl olacakmış, evlendiğinden beri.. "Oysa flört ederken ne mutluyduk" diye başlayınca hisssetim, keyifli şeyler okumayacağımı..

"Daha çocukken, annemin çabaları ile kardeşim ve ben özel günlerde çam sakızı çoban armağanı alışkanlığını edinmiştik. Yılbaşı gelirken de hazırlık yaptım.. Kimya mühendisiyim ve iş arıyorum. Yani ekonomik özgürlüğüm yok.. Ama hem bayram, hem yılbaşı bir arada.. Onun ailesi, benim ailem, sekiz kişiyiz.. Ufak tefek birşeyler.. Sevgiyle de sardık mı, tamamlanır.. Alışverişten döndüğüm akşam eve gelen eşimin ilk sorusu "Ne kadar harcadın" oldu.. Söyledim ben de.. Suratını astı.. Atla deve değil.. 8 kişiye taksitle 80 milyonluk hediye almışım. Tamam ailemiz ayakta durmaya, kimseye muhtaç olmamaya çalışıyor. Ama bu çabanın biraz sevgi ve anlayışla beslenmesi gerekmez mi?.." diyor..

Alışveriş ettiği mağaza, bir seramik kahve fincanı hediye etmiş.. İki gün sonra onunla kahve içerken kocasına takılmış..

"Bu da benim yılbaşı hediyem" diye..

Ne demiş kocası tahmin edebilir misiniz?..

"Çok harcama yaptın. Bu yılbaşı sana hediye yok.."

"Yani" diyor Arzu.. "Hediye illa ki çarşıdan alınan birşey mi olmalı.. Hani nerde, sevgiyle, kırdan toplanmış bir demet çiçek?."

Ve de şöyle bitiriyor:

"Della ve Jim'in hüzünlü öyküsü ile kafamdaki bir yığın soru yumağına son noktayı koydunuz.

Şimdi ben kaybettiğim sevginin, Della'nın saçlarının ve Jim'in saatinin arkasından sizinle dertleşip ağlıyorum.. Ne olur gene yazın.. Sevgi paylaştıkça çoğalır. Yoksa pırlanta yüzükler, kürklerle değil.. İnsanlar artık bunu anlasınlar.."

Tamam da Arzu, sen de biraz anlayışlı, hoşgörülü olmak zorundasın.. Ne kadar sıkıntılı günler yaşıyoruz.. Doğal olarak erkekler, yani ailenin ekonomisinden sorumlu olanlar, bu sıkıntıyı daha fazla yaşıyor ve bu onları daha katı yapabiliyor.. Yapmamalıydı.. Orası tamam.. Sen de yapmamalısın..

Sevgi hoşgörü ile beslenir ve yaşar..

Bir akşam mesela, elinde Epsilon'un "O.Henry Öyküler" kitabı ile gelirse eve, boynuna sarılırken, bu defa da böyle düşündüğün için üzülmeyecek misin?..

Günlük sıkıntıların sevgimizi boğmasına izin verirsek eğer, işte o zaman daha çok sıkılır, yenilmiş oluruz.

Sevgi, hoşgörü, anlayış sacayağını kuranları kimse yıkamaz..

SEVDİĞİM LAFLAR
Zamanla , hayatın geniş bir bahçe olduğunu, yalnızca sevincin ya da yalnızca acının çiçeklerini değil, kaçınılmaz olarak hepsini birden içinde barındırdığını, çiçeklerin bir kısmından vazgeçmenin, bahçenin bütününden vazgeçmek olduğunu anlar, bahçeyi bütünüyle seversiniz.

Ahmet Altan (Teşekkürler Hilal)

Hakan&Utku tatil keyfi

Kısa kısa spor haberleri
Futbol Federasyonu naklen yayın yetkisini Denizli'den Kanal 20 isimli bir yerel kanala vermeye hazırlanıyor. Konu hakkında görüşlerini aldığımız bir yetkili şunları söyledi:

"Bilindiği gibi birinci lig karşılaşmaları önce Cine 5, daha sonra Tele On tarafından yayınlandı. Bundan böyle Kanal 20 den yayınlanacak. Böylelikle federasyonumuzun naklen yayın konusundaki başarısı katlanarak büyümeye devam edecek. Vatana millete hayırlı olsun"

Fatih Terim İtalya'da mucizeler yaratmaya devam ediyor. Kör bir Floransalı'nın gözlerini açan, kötürüm bir italyan'ı ayağa kaldıran Terim'in yüzündeki jest ve mimikleri azalttığı takdirde önümüzdeki seçimlerde Papa'lığa aday olacağına kesin gözüyle bakılıyor.

Emre'nin önümüzdeki sene Avrupa'da top koşturmak istemesi üzerine harekete geçen GS Yönetimi Emre'yi adım adım izliyor. Emre'nin evini bile Anadolu Yakasına aldıran yönetim, genç futbolcusunu kaybetmemek için içerdeki maçlarını bile Pendik Stadyumu'nda oynamayı kararlaştırdı.

Üç Büyükler'de doktor krizi yaşanmaya devam ediyor. FB'de Andersson'un ayağının kırık olduğunun farkedilmesinin ardından Mert Meriç'in de bir ayağının koptuğu ama farkedilmediği ortaya çıktı. Bilindiği gibi daha önce de GS'lı Suat aylarca kel oynamış, daha sonra olay farkedilince kafasına saç ektirililerek Suat sahalara döndürülmüştü.

Trabzonspor'da başkanlığa seçilen Özkan Sümer'in eski alışkanlıkla antremanlara çıktığı ve futbolculara düz koşu yaptırdığı anlaşıldı. Sümer'in, futbolcuların primlerini alamamasıyla ilgili olarak kulüp başkanını suçlaması üzerine Trabzonspor yönetimi acilen toplandı Başkan Özkan Sümer, teknik direktör Özkan Sümer'le yollarını ayırdıklarını açıkladı.

Fatih Terim'in ve Hakan Şükür'ün İtalya'ya transferinden sonra Türk taraftarı da global oldu. Afyon'un Sındırgı ilçesininin Balnaçar köyünün kahvesinde Fiorentine-Juventus maçını izleyen Afyon'lu Fiorentinalı ve Juventuslu taraftarlar maç sonunda döner bıçaklarla birbirine girdi. Bunun sonucunda Juventus'un sahasının 2 maç kapatılması ise Avrupa'da şaşkınlık yarattı.

Galatasaray'daki Mutlu transferi olayının kaynağının Hagi olduğu anlaşıldı. 5 yıldır Türkiye'de olmasına rağmen nerdeyse hala Kamer Genç kadar Türkçe konuşabilen Hagi yılbaşı gecesi, kıyak kafayla, bir Galatasaraylı yöneticiye cep telefonundan Türkçe mesaj atmaya kalktı. Hagi "Mutlu yıllar" yazıyorum diye "Mutluyu al" yazınca da bir anda ortalık karıştı.

Vieri Hakan Şükür'ün başına bela olmaya devam ediyor. Maçlarda Hakan'a pas vermeyen Vieri antremanlarda da Hakan'a "Şaban" diye sesleniyor. Antreman aralarında takım oyuncularını video odasına toplayıp Hakan'ın Televole proğramlarında bir zamanlar sorduğu bilmeceleri yaptığı esprileri seyrettiriyor. Takım fotoğrafı çekiminde de Hakan'ın arkasından kulak yapan Vieri'nin bu çabaları İtalya da "Vieri Hakan'ı kıskanıyor. Hakan gol attıkça Vieri'nin bi yeri şişiyor" şeklinde yorumlanıyor.

Erkeklere 3-4-1 kadınlara 3-4-2 eşcinsellere 3-4-3 kodunun verileceği haberlerinin ardından bu kez de futbolculara 3-5-2 kodunun verileceği açıklandı. Mustafa Denizli'nin de 5+1 kodunu almasına da kesin gözüyle bakılıyor.

Beşiktaş yönetimi. İnönü Stadı'nın altına açılan Mc Donalds'ın sarı kırmızı olan renklerini siyah beyaz olarak değiştirmesinin ardından bir dizi önlem daha almaya hazırlanıyor. Buna göre; bundan böyle Beşiktaş'ın maçları tüm kanallarda siyah beyaz yayınlanacak. Maçlara sadece siyah ve beyaz saçlı taraftarlar alınacak. Siyah çimen üretimi için TUBİTAK'tan yardım istenecek.

hakanutku@hotmail.com

EĞER
..bir tek kişiyi hapsetme yetkiniz olsa, kimi içeri yollardınız?.

..en kötü korkunuzun adını söylemeniz istense, ne derdiniz?.

..ticari firmalardan birine verilmek üzere bir ödül icat etseniz, hangisine, ne verirdiniz?..

BİZİM DUVAR
DSP Sabancı ürünlerini boykot kararı aldı. Ya tutarSA

Hakan-Utku

Balalayka!..
Son zamanların en güzel Türk filmi Balalayka'nın yönetmeni Ali Özgentürk ile sohbet ettik bir ara..

Halkın sezgisi gerçekten güçlü.. 200 bini aşmış seyirci..

"Erotik olmaktan bu kadar korkmasaydınız, daha da artardı" dedim..

Senaryo alabildiğine uygun.. Rus kızları da çekici..

"Doğru.. Seks bu ülkede, hele bir zamanların furyası sırasında iyice ucuzlatıldı. Şimdi düzeyli yönetmenler bu konuya el sürmeye bile korkuyorlar.. Oysa tam tersi olmalı.. Siz ve sizin gibiler, daha gerçekçi olmak, erotizmin ucuz değil, tersine zor bir sanat olduğunu göstermelisiniz.." dedim..

"Haklısın" dedi, şaşırdım.. "Böyle sahne koymaya utandım" dedi, daha çok şaşırdım..

Filmini anlattı. Kemal Sunal'ın hemen yanında ölmesinin onu nasıl dağıttığını anlattı.. Filmi nasıl çektiğini dahi doğru dürüst hatırlamıyor.. Sunal ölünce, filmi çok değiştirmiş.. O 16 yaşındaki küçük kızın anıları gibi sunmaya karar vermiş..

"Bu bir Nataşa filmi olmasın istedim.. Tam tersine 'Nataşa' diye aşağılanan insanları anlatmak istedim.. Onların dramlarını.. Böyle bir sahne koyarsam, kendi amacıma ters düşerim gibi geldi..

Utandım" dedi.. "Oysa bugün filmi izlediğimde görüyorum ki, özellikle tiyatrocu kızla, en küçük kardeş arasındaki o çok güçlü, ama ayni oranda imkansız aşkı anlatmak için, o sahneyi kısa kesmemem, tersine çok güçlü vermem gerekirdi.."

Balalayka'yı hâlâ görmediniz mi, yoksa?..

Bakalım siz ne diyeceksiniz?..

PAZAR NEŞESİ
Bu haftaki Pazar Neşemiz Ferhan Camsoy'dan

Adamın adı, Tali çalıştığı iş yerinde de görevi "Şef'lik dolasısıyla ne zaman telefonu çalsa, açıyor telefonu, "Buyrun, ben Şef Tali" diyor. İzinli olduğu bir gün, işyerindekilerden birinin acil bir iş için Şef Tali'ye danışması gerekmiş. Şef Tali'nin evini aramış. Telefonu Tali'nin karısı açmış.

O da r'leri söyleyemiyormuş, Beyaz gibi.. Telefondaki ses:

Alo, Ben Şef Tali'yi aramıştım.

Karısının cevabı:

Şef Tali evde yok, buyyun ben kayısı...

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır