Keçiboynuzu!

Böyle hazırlık maçlarını hiç sevmem. Hedeften ve gayeden uzak, gazozuna bile iddiası olmayan bu tür maçlar keçiboynuzu gibi ne kokar, ne bulaşır. 15-20 yıl önceki Polonya takımları, dünya futbolunu kendi çapında yöneten yönlendiren ekiplerdi. Gelin görün ki şimdi, bizim Ömer Kaner'in Polonya'da lider olan takımı Pogon, bizim ligdeki sıradan ekiplerle eşit değerde gözüktü.

F.Bahçe için söyleyeceğimiz en önemli gerçek, Andersson'u çok arayacağıdır. Belki Mustafa Hoca onun yerine Serhat'tan umutlu ama bu gencin hiçbir zaman Andersson'un boşluğunu dolduracağını sanmıyorum. Ayrıca F.Bahçe, elindeki bu futbolculara göre oyun anlayışını ve sistemini değiştirmek zorunda. Kenar orta toplarında gol ümidi olan Andersson uzun süre oynamayacak. O zaman Denizli, bireysel yetenekleri ve teknik kapasitesi yüksek görünen futbolculardan iyi bir ekip oyunu çıkaracak, rakip takımlara ağırlık koyacak, farklı maçlar kazanacak bir F.Bahçe yaratmak zorundadır.

Mustafa Denizli'nin ilacı
Yusuf'un teknik kapasitesi yüksek diyoruz. Revivo onun aynısı. Rapajç'i de bunlardan ayırmak mümkün mü? Elbette değil. Ama gelin görün ki, maçı birlikte izlediğimiz bizim AIPS Başkanı Başkanı Togay Bayatlı'nın dediği gibi, "Bunların teknik kapasiteleri nerede?" Arayın da bulun. Bir de lafın arasında, Bayatlı, Atilla Gökçe ile karıştırılmaması konusunda serzenişte bulunuyor. Şimdi moda ya, her meslektaş birbirine çamur atmak zorunda. Biz de öyle bir girelim dedik.

Her neyse, tabii burası işin şaka tarafı. İşin gerçeği, böylesine hazırlık maçları F.Bahçe için hiçbir şekilde ölçü değil. Yusuflar, Revivolar, Rapajçler eğer takım oyununa ayak uydurmak zorunda olduklarını anlarsa, Mustafa'nın başağrısını geçirecek ilaç olurlar.

Kısaca, F.Bahçe'nin bu öylesine oynanan hazırlık maçında hazır görünen tek oyuncusu kaptan Ogün'dü. Gerisi, hâlâ nereye nasıl hamle yapacağı konusunda ya umursamazlık içinde ya da bunu bilmiyorlar.

Ayrı bir not daha geçmek isterim, F.Bahçe'nin hücuma dönük sağ kanadındaki Lazetiç henüz beklenildiği gibi değil. Ya bu yeri sevmedi, yahut da bu mevkide gelen futbol topu ona bir türlü ayak uyduramadı.