kapat

14.01.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Dumankaya
İşini Moskova'da bitirdi
Mavi Akım'ın Türk müteahhitlerinden Tunca Hazinedaroğlu'nu en çok "kim ki bunlar" sorusu sinir ediyor.

25 yıl önce babası tarafından kurulan şirketi bugüne kadar çok iş yapmış. En önemlisi de 1992 yılından itibaren Rusya'da yaptıkları işler. Yani Mavi Akım projesinde Rus şirketi Gazprom'un 'Hazinedaroğlu da Hazinedaroğlu' diye diretmesinin sebebi işte yaptıkları bu işlermiş. Gazprom'la birlikte Rusya'da yaptıkları taahhüt işlerinin toplamı 350 milyon doları buluyor. "Bizi seçtiler. Çünkü yaptığımız işin mükemmel olduğuna inanıyorlar" diyor Hazinedaroğlu.

MECLİS'TEN GEÇTİ YA!
İşte bu nedenle de Mavi Akım projesinde Gazprom'la birlikte çalışacak olan Türk müteahhitin ihalesiz olarak Ruslar tarafından seçilmiş olmasını hiç mi hiç yadırgamıyor. Niye yadırgasın ki, Rusya ve Türkiye arasındaki bu anlaşmayla ilgili kanun maddesi 1998'de TBMM'de muhalefet de dahil tüm partilerin oyuyla jet hızıyla geçiyor ve böyle bir seçimin yapılmasına olanak sağlıyor. İşte asıl sorgulanması gereken de bu sanırız.

Gazprom 'Benim ortağım bu' diye geldikten sonra, Botaş'ın zaten kabul etmekten başka şansı kalmıyor. Hazinedaroğlu da, 1994'den beri tüm altyapı işlerinde ortaklık yaptığı Öztaş firmasına teklif götürüyor. Hazinedaroğlu ve Öztaş, Kemer Country'ye giden meşhur oto yolu da birlikte yapıyor. Yani ilişkiler eski. Gelelim olayın siyasi boyutuna. Hazinedaroğlu bugüne kadar başta ANAP Lideri Mesut Yılmaz'ın eşi Berna Yılmaz olmak üzere pek çok siyasiyle akraba yapıldığından yakınıyor. Bu yakıştırmalara önce gülüp geçmişler ama şimdi ciddi rahatsız oluyorlar. "Biz ANAP'lı da olabilirdik. Ama yıllardır babam da bende CHP'liyiz. Ben üniversite yıllarından beri CHP için çalıştım. Babam bu partide görev almış bir insan" diyor. Öztaşlar'ın ANAP'lılığı ise tescilli olduğundan söylenecek birşey yok.

Türk müteahhit tarafından yapılacak olan Samsun hattı hakkındaki son bilgi ise şöyle: Hazinedaroğlu ve Öztaş 16 ayda 501 km'lik hattı neredeyse bitirmiş. Proje bedeli 339 milyon dolar. Günde 3 km boru döşenmiş. Sadece ölçüm istasyonu ve kompresör istasyonu işi kalmış.

Rüşvet iddialarına gelince, 33 yaşındaki Tunca Hazinedaroğlu, "Niye rüşvet vereyim ki? Rüşvet verecek olsam Rusya'da verirdim ama adamlara ben iyi iş yaptım diye beni seçtiler. Gerek yok ki" diyor.

Eni'nin derdi başka
Petrokİmya devi İtalyan Eni'nin Türkiye Temsilcisi Alessandro Guerrera da Mavi Akım projesindeki şaibeden rahatsız. Böyle dünya devi olunca, hiç ilgisi olmasa dahi, isminin satır aralarında geçmesi bile hoşa gitmez! Ne de olsa, dünyaya kötü reklam olma riski var. Guerrera,"Biz ne Rusya, ne de Türkiye'deki projeyle ilgiliyiz İşimiz Karadeniz" diyor. Eni de Gazprom'la iş yapmasını, 20 yılı aşan mükemmel iş ilişkilerine bağlıyor. Ortalıkta bir sürü söylenti dolaşıyor. Örneğin deniyor ki, Karadeniz'in derin seviyelerinde canlı dahi yaşamıyor. Böyle bir ortamda borular zarar göreceğinden bu proje imkansız. Guerrera, Karadeniz'in kendine özgü durumunu çok iyi çalıştıklarını ve boruları Japonya'dan satın aldıklarını belirtiyor. Yani Eni, Karadeniz'in üstesinden gelecek teknolojiye sahipmiş. 12 metre uzunluğundaki boruların bir kısmı Samsun'a ulaşmış bile. Bunların dördü kaynak yapılarak 48 metreye uzatılıyor. İşte bu uzun borular, 200 ve 191 metre uzunluğundaki gemilerle Karadeniz'e 90 günde döşenecek.

Kalite ödüllü hastanesi Ali Koç'a derman olamadı
İŞ dünyasının en iyi konuşma yapan isimlerinin başına tereddütsüz Rahmi Koç'u koyarım. Akıcı üslubu, esprileri ve her zaman konuşmasını kısa tutma konusundaki becerisi takdire şayan. Koç, böyle bir konuşmayı geçen hafta Amerikan Hastanesi'nin kalite hizmetlerinin ISO 9001 belgesiyle tescillenmesinden ötürü düzenlenen kokteylde yaptı. Önce "Ben bu hastaneyi inşaatsız bir tek gün görmedim" dedi ardından yapılan 65 milyon dolarlık yatırımdan bahsetti. Sonra da Türkiye'de kalite belgesini alan tek hastanenin Amerikan Hastanesi olduğunu söyledi. Ama tereddüt edercesine etrafındakilere, "Yanılmıyorum değil mi" diye sormayı ihmal etmedi. Kısa konuşması bitip de, kendini gazetecilerin arasında bulunca, tabi başka sorular da gelmeye başladı. Bu arada öğrendik ki, oğlu Ali Koç her iki bacağından da menisküs ameliyatı olacakmış ve bu nedenle Amerika'ya gidecekmiş. Kendi hastanelerinin böyle bir kalite belgesi aldığı gün Koç'un ameliyatı için Amerika'ya gideceğini duyunca önce yadırgadım. Ancak, Holding sözcüsü Tuğrul Kutadgobilik dedi ki, Türkiye'de spor hekimliği yeteri kadar gelişmemiş. Her iki bacağın da ameliyat edilecek olması biraz komplike bir durum. İşte bu nedenle bu ameliyat Amerika'da olacak. Şimdiden Koç'a geçmiş olsun.

ŞELALE KADAK


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır