kapat

Pazar Eki
31.12.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Online
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Hemşinli Veli'nin balı, Ayvalık'ın yağı
2000 yılında yiyecek içecek dünyamızda neler oldu neler? Four Seasons Oteli Avrupa'nın en iyisi seçilirken, Ayvalık'taki zeytinyağı toplantısı yapıldı; Hemşinli Veli'nin balı Slow Food yarışmasında birinci oldu

Bir yıl daha başladı. Bu bana 21. Yüzyılın gerçek anlamda başlaması gibi geliyor. Her ne kadar tartışan, hayır geçen yıl zaten başlamıştı diyenler var ise de...

Gelecek üzerine tahmin yürüten, senaryo yazan bir bilim var biliyorsunuz. Bunların söyledikleri, yazdıkları ile güncel hayat ile arasındaki mesafe her gün kısalmakta. "Artık yarın bugündür" oldu: Adamlar bir tahminde bulunuyorlar. Evet, bu ilgi çekici, detaylanabilir mi diyorsunuz. Bir de bakıyorsunuz ki detaylı gerçeği sahnenin öteki tarafından adımını atmış bile...

Şu "tere'nin" gen haritası mevzuundan bahsediyorum. Bilmiyorum okudunuz mu? Muhteremler "tere'nin" gen haritasını çıkarmışlar. Bu iyi mi, kötü mü, ne dersiniz? Hem öyle, hem böyle... İyi, çünkü çoğalan dünya nüfusu ve açlıkla başka türlü başa çıkılamayacağı gözüküyor. Bu işe high tech ve gen mühendisliği girince, öyle sanıyorum ki, en azından bir süre sonra kitlesel üretim ucuzlayarak örneğin Afrika'daki açlığın üstesinden gelinebilecek...

LEZZETİ MUAMMA
Kötü, çünkü genleri ile oynanmış ve endüstriyel olarak üretilmiş besin maddelerinin lezzetlerinin ne olacağı bir muamma! Belki günün birinde o da halolacak. Önümüze "Arnavutköy Çileği" konulacak ve her mevsimde ve hep taze... Mümkün mü? Kim bilir... Ama biliyorsunuz, her gıda maddesinin kendi coğrafyasında ve kendi mevsiminde yenmesi gerektiğini söyleyenler de var... Her ne ise nimetleri ve külfetleri ile mesele önümüzde. Halbuki daha geçen yıl, yılbaşı yazımızda, bunları gelecek diye yazmışız. Daha bir yıl bile geçmedi...

Bu nedenle artık bu yıl, gelecekten söz etmeyelim. Nasılsa, bahsetsek çoğunlukla henüz haberdar olmadığımız bir günümüz keyfiyetini nakleder hale düşüyoruz. Şu halde geçmişten söz edelim. Bir geçmiş zaman muhasebesi yapalım. 2000 yılında yiyecek içecek dünyamızda neler oldu. Onları hatırlayalım. Sağda solda kişisel tercihleri de yokladıkları "en iyiler" anketleri yayınlanıyor: Bunlar eğlenceli olmakla birlikte her zaman yol gösterici olamıyor ne yazık ki... Birincisi kalabalık jürilerde eğilimlerin ortalaması parlak fakat sivri noktaları törpüleyebiliyor. İkincisi neresinden baksanız, bu "jüriler" her zaman aynı zevk ve dilden mürekkep olamayabiliyor. Gerçi bana da sık sık soruluyor. Şu yada bu jürinin içinde, hatır kıramayıp da fikir beyan ettiğim de oluyor. Ama belki de en doğrusu henüz hazır KOB (Katılım Ortaklığı Belgesi) ortaya konulmamışken, demokrasiyi erteleyip şahsi fikirleri ortaya dökmek. Ne de olsa yurdun jeo-stratejik mevkiinin yenilmez yutulmaz bir keyfi var...

Gelelim geçen senenin hoş olaylarına.
En güzel gelişme: Four Seasons İstanbul Oteli'nin Avrupa'nın en iyi oteli seçilmesi. Bu gerçekten çok sevindirici ve gurur verici bir tercih. Mutfaktaki komiden şefe; garsonundan yöneticisine; kapıda karşılayanından genel müdürüne herkes gece gündüz çalışarak bu başarıyı elde etti. Sadece bu tek mevziinin bile Türk turizmine ne denli önemli bir katkısı olabileceği daha şimdiden gözükmeye başladı...

Türk Mutfağı alanında en başarılı aşçılarımız: Aybek Şurdum ve Vedat Başaran. Ben bu konuda taraflıyım. Hem Aybek hem de Vedat kendilerini tanıdığım için sevinç duyduğum insanlar. Onlarla "konuştukça" ışık içinde yüzüyorum. Pişirdiklerini denemelisiniz, her anlamda onları desteklemelisiniz. Fransızlar gibi bizimde gurur duyacağımız aşçılarımız var...

En önemli olay: Ayvalık'ta üreticilerin düzenlediği "Zeytin/ Zeytinyağı Toplantısı" Sivil Toplum Örgütleri'nin Türkiye'ye kendi ağırlıklarını düzeyli bir şekilde koymaya başlaması açısından önemli... Şuna inanıyorum ki Türkiye'de şimdi tüketildiğinin iki misli zeytinyağı tüketilebilir, ihraç ettiğimiz zeytinyağından da çok daha fazla döviz kazanabiliriz...

En ilgi çekici üretici: İtalya'da yapılan Slow Food yarışmasında dünya çapındaki büyük ödülü kazanan Veli Gülas. 2000 m yükseklikteki Hemşin yaylasında olağanüstü bir gayret ve titizlikle kaybolmakta olan bir arı ve bal cinsini tekrar yakalayan "Veli Dayı" bir yıldız gibi parlıyor...

En ilgi çekici tüketici: Türkiye tekrar şarap içmeye başlıyor. Tüketiciler üreticilerin çok önünde giderek onlara önemli bir destek sağlıyorlar. Üretici ve ithalatçıların tüketicinin heyecanına layık olmalarını bekliyorum...

Bütün ülke sathında daha çok şey olup bitti, eminim. Benim kısa liste daha ziyade bir başlangıç. Söze bir yerden başlamak gerekiyordu. Seneye devamını getireceğiz, inşallah... Bu aradaki zamanı, 2001 yılını sıhhat ve mutluluk içinde geçirmenizi dileriz...


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır