kapat

04.01.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Online
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Nokia
GÜLAY GÖKTÜRK(gokturk@turk.net )


Ercüment Öztürk'e ne oldu?

Önce net olarak şunu söyleyeyim: Bir tek Ercüment Öztürk'ün başına gelenlerin aydınlanmasıyla Türkiye'de hukuk devleti kurulmuş olmayacak.

Ama aydınlanmazsa, asla kurulamayacağı anlaşılmış olacak...

Olayı!gazetelerden okumuş olmalısınız. Ama ben atlayan okurlar için kısaca tekrarlamak istiyorum. Çünkü bu olay, nasıl bir ülkede yaşamakta olduğumuzu tüyler ürpertici bir biçimde gözümüze sokuyor. Ne kadar Allah' a emanet yaşadığını kafamıza dank ettiriyor.

***

Ercüment Öztürk çeşitli sivil toplum örgütlerinde yöneticilik yapmış, gazete ve dergilerde yazıları yayınlanmış aydın bir kişi. Bundan beş yıl önce Eskişehir'in bir köyüne yerleşip bir hayvan çiftliği işletmeye başlamış. Öztürk, daha önce, Eskişehir cezaevindeki bazı tutukluların ailelerini Eskişehir kent merkezinden cezaevine getirip götürdüğü için iki defa alınıp tehdit edilmiş.

Öztürk 27 Aralık günü sabahı sivil bir ekip tarafından gözaltına alınmış ve olayı bir yolunu bularak ailesine bildirmiş.

O gün bütün gün, ailenin ve Mazlum-Der'in, Öztürk'ü bulma çabaları boşa çıkmış. Emniyet, "bizde yok" diyerek "bir bilgi alırsak sizi ararız" oyalamacalarıyla ve "şu anda kaşemiz olmadığı için dilekçenizi kabul edemeyiz" türü aldatmacalarla kurbanın yakınlarını evlerine yollamış. Nihayet gece yarısı gelen bir telefon, Öztürk'ün Eskişehir Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'nde olduğunu bildirmiş. Yarım saat sonra Emniyet Müdürlüğü'nden gelen ikinci bir telefonda ise, Öztürk'ün Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldığı söylenmiş. Tıp Fakültesi'ne koşan aile, hastane yetkililerinden, Öztürk'ün elleri kolları bağlı bir şekilde bir tarlada bulunduğunu ve kendisine tarım ilacı içirildiğinin tespit edildiğini ve halen başında jandarma bekletildiğini öğrenmiş.

İlginç bir nokta da şu ki, Ercüment Öztürk'ün hastaneye giriş kaydı da bulunmuyormuş. Ne hastane yetkilileri, ne de güvenlik görevliler doyurucu bilgi vermiyor; verilen bilgiler arasında derin çelişkiler bulunuyormuş.

***

Görüldüğü gibi, katil bu defa işini bitirememiş. Geride canlı bir kurban bırakmış. Kurban Ğ eğer korku filmlerindeki gibi hastaneye sızmış bir "kötü adam" tarafından serumuna enjekte edilen bir zehirle öldürülmezse- yarın öbürgün konuşacak. Başına gelenleri anlatacak. Kendisini gözaltına alan sivil giyimli o adamların, ya da ellerini bağlayıp zehir içirenlerin adlarını veremese de eşgallerini ve her türlü özelliklerini bütün ayrıntılarıyla verecek. Ve aklı başında herkes, Emniyet'in isterse bu adamları onbeş dakikada kurbanın önünde sıraya dizebileceğini çok iyi bilecek.

İşte bu yüzden de bu olay, bizim hukuka olan inancımız açısından tam bir deneme olacak.

Bu cinayet teşebbüsü bütün bu olumlu şartlara rağmen, en ince ayrıntılarına kadar aydınlanmazsa, cinayete kastedenler, suça iştirak edenler, göz yumanlar ve örtbas edilmesine çalışanlar birer birer açığa çıkarılıp hızla yargılanmazsa, hukuktan ve adaletten umudumuzu tamamen kesmekten başka çaremiz kalmayacak.

O zaman ne mi yapacağız?

Herhalde o zaman bazılarımız pasaportlarımızla, bazılarımız bir yük gemisinin ambarında, hayatlarımızın hukukun güvencesinde olduğu uygar topraklara kapağı atmanın çaresini arayacağız.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır