İsviçre'deki bankaların 1999 yılı sonu itibariyle, portföyündeki ve idaresindeki 2.1 trilyon dolar tutarındaki paranın yarısından fazlası yabancı mudilere ve müşterilere ait bulunduğu açıklandı. Bu ülkenin gizlilik ilkesi altında çalışmasıyla ünlü bankaları, Afrikalı diktatörler ve Asyalı nüfuz sahipleri gibi karanlık müşterileriyle bozulan imajlarını düzeltmeye çalıştılarsa da, vergi kaçırmayla mücadele edilmedi. ABD ile Avrupa Birliği (AB) yetkilileri, İsviçre ve kara paraların aklandığı diğer ülkelere, vergi kaçıranların ve vergi suçlularına koruma ve sığınma tanınmaması için sürekli baskı yapıyor ve özellikle ABD, İsviçre'den tavizler kopartabiliyor.
İsviçre Maliye Bakanı Kaspar Villiger, bankacılıkta gizllik ilkesini ortadan kaldırmanın siyasi bakımdan imkansızlığında ısrar ediyor. Yetkililer, ülke dışında oturan mudilere ek vergi konulmasının yapılabilirliğini inceleyeceklerini belirtiyor, ancak, bilgi değişimini reddediyor.