2 Aralık tarihinde, bu sütünlarda yazdığım tüketici konuları ile ilgili yazıma, Sanayi ve Ticaret Bakanı Ahmet Kenan Tanrıkulu'ndan cevap geldi. Tüketici konusunun benim sütunlarda büyük bir yer aldığından, Sayın Bakanın açıklamasını kısaltarak yayınlıyorum. Zira tüketicileri bilinçlendirmek de vazifelerim arasında... Dikkatli okuyun ve alacağınız notları bir kenarınızda saklayın...
"Bilindiği üzere, 81 il merkezinde Valilikler bünyesinde faaliyet gösteren Sanayi ve Ticaret İl Müdürlükleri,
- Yazılı olarak (dilekçe vererek),
- Bizzat İl Müdürlüğüne gelerek,
- Telefonla (mesai saatlerinde indirimli tarifeden hizmet veren 175 no.lu "Alo Tüketici" telefon hattı ya da İl Müdürlüklerinin normal telefon numaralarından), yapılan tüketici başvurularını, tek tek inceleyip değerlendirmekte, şikayetin konusuna ve türüne göre,
- Şikayet edilen firma nezdinde girişim,
- İlgili Tüketici Sorunları Hakem Heyeti'ne sevk,
- İlgili kurum ve kuruluşlarla yazışma, gibi yöntemlerle tüketici sorularını çözüme kavuşturmaya ve tüketici mağduriyetini gidermeye çalışmaktadır. Bu çalışmalarda başta 4077 ve 1705 sayılı Kanunlar olmak üzere, ilgili mevzuat hükümleri esas alınmaktadır.
Ancak, yapılan tüm bu çalışmalar her zaman tüketici lehine sonuçlanmayabilmektedir. Şöyle ki;
- Tüketici, şikayetinde haklı olmayabilmektedir. Örneğin, ayıplı mal şikayeti olan bir tüketici, hak aramak için yasaların öngördüğü zaman aşımı süresini geçirmiş olabilmektedir. Keza, Garanti Belgeli bir mala ilişkin şikayette, malzeme ve işçilik hatası bulunmayıp, tüketicinin kullanım hatası söz konusu olabilmektedir.
- Bazan Bakanlığımız yetki ve görev alanına girmeyen hususlarda (fatura verilmemesi, fahiş fiyat uygulanması, haksız rekabet, gayrimenkul uyuşmazlıkları, vs.) şikayetler olabilmektedir. Böyle durumlarda tüketici ilgili kuruma yönlendirilmektedir.
- Bazı tüketici sorunlarında da idari yönden herhangi bir işlem yapılması mümkün olamamakta ya da idari yönden tüm işlemler yapıldığı halde sorun çözülemediği için tüketicilerin yargı yoluna gitmeleri önerilmektedir. Ama tüketici buna kızmakta, oradaki memurların bu işi çözmesini istemektedir.
- Ayrıca tüketici sorunları, Hakem Heyetlerince alınan kararlar tavsiye niteliğinde olup, bağlayıcılığı bulunmamaktadır."
Görüldüğü gibi, her ne kadar bu işlyere bakıyorlarsa da, kanunlar önünde bazen elleri, kolları bağlanıyor. Bundan da tüketici sorunlarının yeni kanunlarla, yepyeni kurallara bağlanması gerektiği anlaşılıyor.
NOT: BÜTÜN OKURLARIMIN KADİR GECESİ MÜBAREK OLSUN...
