kapat

22.12.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Ramazan Özel
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Online
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
CAN ATAKLI(ataklic@sabah.com.tr )


Bunun adı demokrasi şimdi

Türkiye Büyük Millet Meclisi önceki gece sabahlara kadar çalıştı. Milletvekilleri kendi yörelerinin karakterini yansıtan yiyecek çıkınlarını da yanlarında getirmişlerdi. Çünkü oruç tuttukları için sahuru yapmaları gerek. Biliyorlar ki sahura kadar Meclis'te kalacaklar, tedbirlerini almışlar.

Neden belli, af yasası çıkacak. Üstelik bu af yasası çıkarken "Virgülüne bile dokunulmayacak" denildi. Eğer "virgüle" dokunulursa Cumhurbaşkanı'nın veto hakkı tekrar doğabilir. Milletvekilleri verilen talimatı aynen yerine getirdiler. Gece yarısından sonra yapılan görüşmelerde tek bir önerge bile verilmedi. Kanun üzerinde tartışılmadı. Kimse fikir söylemedi, eleştirmedi. Çünkü üç lider öyle istedi. Üç lider "virgülüne dokunan yanar" dedi.

Yasa geçti ve onaylandı.

Çok şükür ki Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanlık koltuğunda hukuka, yasalara, demokrasiye çok inanan bir siyasetçi oturuyor. Yıllarca kendisinden demokrasi dersi aldığımız bir siyasetçi.

Demokrasiye inandığını sandığımız bazı milletvekillerinin bir parça itibarı kalmıştı. Son olayla o da bitti.

Polislerin sloganı TRT'ye tazminat ödetti
Nedret Selçuker ünlü spiker ve devlet sanatçısı. Çok güzel sesiyle şiirleri duyarak okuyan Nedret Selçuker 1997 yılının Ağustos ayına kadar TRT'de şiir programları sunardı. 1997'de 30 Ağustos nedeniyle Zafer Şiirleri programı hazırlayan Selçuker Mehmet Akif'ten, Nazım Hikmet'ten ve Niyazi Yıldırım Gençosman'ın şiirlerinden bir buket derlemişti.

Ancak TRT denetimi Gençosman'ın "Malazgirt Marşı" adlı şiirinde geçen "Ya Allah Bismillah Allahüekber" dizeleri nedeniyle proframı sansürlemişti. Çünkü o sırada 28 Şubat döneminin fırtınası esiyordu. TRT'te "Allahüekber" sözlerinin yayınlanması o günün ideolojisine aykırı bulunmuştu.

Bunun üzerine Nedret Selçuker sansürü protesto emek için hem programı bıraktı hem de TRT aleyhine 1 milyarlık tazminat davası açmıştı.

Şişli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki duruşma 3 yıl sonra bitti. Mahkeme TRTR'nin Selçuker'e bir milyar lira tazminat ödemesine karar verdi. Nedret Selçuker alacağı tazminatı Şişli Adliyesi önündeki sokak çocuklarına dağıtacağını söyledi.

TRT'ni 28 Şubat döneminde sansürlediği "Ya Allah Bismillah Allahüekber" söleri biliyorsunuz, MHP'liler tarafından çok sık kullanılıyor. Son polis ayaklanmasında polislerin bir bölümü de yollara bu sözleri bağırarak dökülmüşlerdi.

Bu dizeler aslında Niyazi Yıldırım Gençosman'ın Malazgirt Marşı'nda geçen nakarat bölümü. Malazgirt Destanı Türkler'in Anadolu'ya girişlerini anlatan duygu yüklü bir şiir.

Bu şiirin son zamanlarda olur olmaz her yerde kullanılması hiç hoş değil. Özellikle MHP'lliler bu dizeleri maçlarda, asker uğurlamalarında cenazelerde, protesto gösterilerinde, PKK'ya yönelik eylemlerde kullanıyorlar.

Malazgirt Marşı
Aylardan Ağustos, günlerden Cuma

Gün doğmadan evvel iklim-i Rõm'a,

Bozkurtlar ordusu geçti hücõma...

Yeni bir şevk ile gürledi gökler

Ya Allah Bismil'lâh Allahuekber!..

Önde yalın kılıç Türkmen Başbuğu,

Ardında Oğuz'un ellibin tuğu.

Andırır Altay'dan kopan bir çığı.

Budur, Peygamber'in övdüğü Türkler...

Ya Allah Bismillâh Allahuekber!..

Türk, ulu Tanrı'nın soylu gözdesi,

Malazgirt, Bizans'ın Türk'e secdesi,

Bu ses, insanlığa Hakk'ın müjdesi...

Bu seste birleşir bütün yürekler...

Ya Allah Bismillâh Allahuekber!..

Nağramızdır bugün gök gürültüsü,

Kanımızdır bugün yerin örtüsü...

Gazi atlarının nal parıltısı

Kılıçlarımızdır çakan şimşekler...

Ya Allah Bismillâh Allahuekber!..

Yiğitler kan döker, bayrak solmaya,

Anadolu başlar, vatan olmaya...

Kızılelmaya hey Kızılelma'ya!!!

En güzel marşını vurmada mehter:

Ya Allah Bismillâh Allahüekber!..

(*) Malazgirt Zaferi'nin 900. yıldönümünde Selçuklu Tarih ve Medeniyeti Enstitüsü tarafından açılan yarışmada birinci seçilen bu şiir, "Malazgirt Marşı" olarak kabul edilmiştir. Şiir, Bahri Yüzlüer tarafından da bestelenmiştir.

Niyazi Yıldırım Gençosman
Malazgirt Marşı'nın şairi Niyazi Yıldırım Gençosman 1929 yılında doğdu, 1992'de öldü. Asıl mesleği öğretmenlik olan Niyazi Yıldırım Gençosman Türk Edebiyatı Vakfı ve Doğu Türkistan Derneği müdürlükleri de yaptı. Gençosman'ın Malazgirt Destanı, Destanlarda Uyumak, Destanlar Burcu, Alp Erenler Destanı adlı eserleri var.

Teknolojiyi kullanmak
Ay başında Bursa'daydım. Televizyondan da izleyenler belki farkına varmışlardır, ses tellerimde bir hassaslık var. Çok yakın dostumuz Profesör Dr. İbrahim Hızalan, Türkiye'nin en önde gelen kulak burun boğaz uzmanlarından, Bursa'da. Ona gittim.

Yanımda küçük kızım Begüm, Yenikapı'daki Deniz Otobüsü iskelesine geldik. Bileti bir gün önceden almıştık.

Biletimiz normal binek otomobili içinmiş, oysa ben son dakikada bir arkadaşın jipini almıştım, kapıdaki görevli "Bunun fiyatı farklı, biletinizi yeniden alın" dedi. Tamam, doğru, hiç aklıma gelmemişti, Ben de kızıma "Sen git yerine otur, ben de yeni araç biletini alıp geleyim" dedim.

Gişeye gittim, durumu söyledim, görevli biletimi aldı, yeni fiyattan yeni bileti verdi. Bilete bir baktım oturma yeri de değişmiş.

Bunun üzerine "Tamam da bana eski numaramı verin, çünkü araçta başka yolcu var, bu kez onunla ayrı yerde oturacağız" dedim.

Görevli "O zaman onun biletini de getirin" demez mi? "Kardeşim niçin getireyim, benim yerim var zaten, o numarayı bu bilete vereceksin olup bitecek" dedim.

Ama görevli "Nuh" diyor "Peygamber" demiyor. "Ben bu bileti iptal ettim; şimdi o numarayı verirsem bu arabanın parasını benden alırlar" diyor. Her nedense artık.

Sonunda "Bari" dedim "Aklında tut da, benim numarayı eğer gemi dolmazsa başkasına verme, ben de kızımla beraber eski numaramda oturayım." Görevli ona da karşı çıktı,. "Bilgsayar bu" dedi, "Eğer bilgisayar o numarayı verirse karışmam"

Güldüm tabii, o sırada bizi dinleyen diğer görevli "Abi" dedi, "Zaten gemi boş, sen istediğin yerde otur."

Sonra anladım ki, o görevli bilgisayarı sadece bilet satarken kullanıyor ve başka hiçbir özelliğini bilmiyor. Bileti kesiyor ya da iade edilen bileti iptal ediyor. Demek ki bilgisayar kullanan ve müşteriyle direk teması olan personele bu iş daha fazla öğretilecek.

Bu yazıyı okuyun, ağacı daha da sevecek çevreye daha özenli olacaksınız

Çevre çok önemli, ama lafla hiçbir şey olmuyor. Buna karşın küçücük bilgiler bile bizi düşünmeye ve daha özenli dikkatli olmaya itebiliyor. İşte size küçük bir kaç bilgi. Hepsi tek başına çok önemli ve anlamlı. Bunları bilmek bile çevre duyarlılığımızı artıracaktır.

* Ormanlar yazın ısıyı 5-8 derece düşürür, kışın 1-3 derece yükseltir. Nemi sabit tutar.

* Bir hektar ladin ormanı 32 ton, kayın ormanı 68 ton, çam ormanı ise 40 ton toz emer.

* 25 m boyunda bir kayın ağacı saatte 1.5 kg oksijen üretir.

* 100 yaşındaki kayın saatte 40 kişinin çıkardığı karbondioksiti yok eder.

* 100 yaşındaki bir kayın yılda 30,000 litre su çeker ve erozyonu önler.

* 1981 yılında askeri yönetimin yaptığı orman yetiştirme çalışması, 1982-1990 yıllarında yapılan çalışmaların toplamına eşittir.

* Son 100 yılda 30,000 bitki türünün nesli tükenmiştir. 2000 yılında dünyanın varoluşundan beri yaşamış tüm bitkilerin yüzde 20'si yok oldu.

* Dünyada her gün 3 canlı türü yok olmaktadır. 2000 yılında dünyanın varoluşundan beri yaşamış tüm canlıların yüzde 20'si yeryüzünden silinmiştir.

* 1960'da 3 milyar olan dünya nüfusu, 2000 yılında 6 milyar oldu. Bu, insanın varoluşundan bu yana varılan rakamın 40 yıl içerisinde ikiye katlanması demek.

* Saatte 3000 dönüm orman, dakikada ise 50 dönüm orman yok olmaktadır.

*Türkiye'deki kağıt tüketiminin artış hızı, dünyanın artış hızından 4 kat fazla. (Siz israfa devam edin!)

* Kan kanserinden ölme riskini 5'te 1'e düşüren bitkinin yayılma alanlarının yüzde 90'ı yok edildi.

* Türkiye'de koruma altında olan ormanlar, tüm ormanların yüzde 2'sini oluşturmaktadır.

* Akdeniz'e her yıl 650 bin ton petrol, 120 bin ton yağ, 60 bin ton deterjan, 100 bin ton cıva, 38 bin ton kurşun, 21 bin ton çinko, 320 bin ton fosfor ve 800 bin ton azot akıtılıyor.

* 3.7 litre benzin 3,000,000 litre içme suyunu kirletebilmektedir.

* Denize atılan kağıt 3 hafta, teneke 100 yıl, plastik 400 yıl yok olmadan dayanabilmektedir.

* Gelişmekte olan ülkelerde her yıl 10,000 kişi kimyasal zehirlenmeden ölmektedir.

* 1 ton kağıt için; 30 yaşında 60 ağac, 3000 kw enerji, 60,000 litre su ve 400 kg fuel-oıl kullanılıyor.

* Türkiye 1980'de en çok ormanı olan 33. ülkeydi. 1990'da 55. sıraya düştü. Turkiye dünyada ormanlarını en hızlı tüketen 2. ülkedir. 1. ülke İran.

* Bir adet cam şişenin yeniden kullanılması 60 wattlık bir lambanın 4 saat yanmasına yetecek enerji tasarrufu sağlar.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır