KALİTELİ ÜRETİM
Demokratik gidişatın içinde düşüncelerini, fikirlerini, beklentilerini, arzularını bazı insanlar söylemek zorunda kalıyor. Halbuki biz bunlarla uğraşmak yerine, anayı yakalayacağı bir kere. Üreteceğiz, akıllı, kaliteli..."

Dünya koşullarında bol ve akıllı üretim sağlandığında, yanında istihdamın, ihracatın geleceğine, Hazine'nin güçleneceğine, verginin artacağına işaret eden Sabancı, üretim, daha verimli olma çoğaltıldığında gündeme bu meselelerin bu boyutta gelmeyeceğine ve konuşulmayacağını vurguladı.

Sakıp Sabancı, "Hükümete güveniniz devam ediyor mu?" sorusuna şöyle yanıt verdi:

"Hükümete güvenme mecburiyetimiz var. Bir an düşünün, gözlerinizi kapatınız, Allah göstermesin şu koşulların içinde bir de hükümetsiz olsak bir düşünün. Bu koşullar var, ağır problemler var, bir de hükümet yok. Allah bunu göstermesin."

Kamu bankaları ile ligili olarak Sabancı, "Hükümetin bir gün değil, bir saat evvel devlet bankalarının yükünden kurtulması lazım" dedi.

AKBANK DEDİKODUSU
Sabancı, yaşanan mali krizde Akbank ile ilgili iddiaların gündeme geldiğinin belirtilmesi üzerine de, şunları söyledi: "Dedikoduları bir tarafa koyalım, realiteleri, aksiyonları bir tarafa koyalım. Negatifleri pompalamak kimseye fayda getirmez. Akbank gibi şirketlere ihtiyacımız var."

'THY, 2 katına satılmak isteniyor'
SabancI Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sakıp Sabancı, THY'nin British Airways'in borsa değerine göre iki misli pahalı satılmak istendiğini savunarak, "THY'de çıtayı yukarıya, lojiği olmayan bir yere koydun mu ne alan olur, ne satan olur" dedi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Sabancı, Koç Grubu ile THY'de ortaklık konusuyla ilgili soru üzerine, THY ve devlet bankaları konusunun yıllardır konuşulmasına rağmen birşey yapılamadığına işaret etti. Devlet bankalarında, özelleştirme yerine özerkleştirme yapılmasına yönelik yeni bir reçetenin masaya konulduğunu belirten Sabancı, "Birkaç sene daha kaybedelim, çünkü çok vaktimiz var!..." diyerek tepkisini ortaya koydu.

Sabancı, şöyle konuştu:
"Ondan sonra özelleştirme diyoruz. THY'de çıtayı yukarıya, lojiği olmayan bir yere koydun mu ne alan olur, ne satan olur. Bunun Türkçesi şudur; "özelleştirmeyi istemiyorumun" başka türlü anlatımı. "Benim Türk Hava Yollarım, İngiliz Havayolları'ndan çok daha büyük, onun büyük güçlerine rağmen çok daha büyük bir fiyata satacağım" demek, realiteyi yakalamamak, bir başka anlatımla özelleştirmeyi istemiyorumdur. Özelleştirmede başarılı değiliz, yıllar kaybedildi, THY'de de şimdi aynı, çıtayı yukarı koyduk."

Temsa'dan 500. Safir gururu
SAKIP Sabancı, Temsa tarafından Mitsubishi lisansıyla geliştirilerek üretilen 499, 500 ve 501. Safir otobüslerinin anahtarlarını törenle sahiplerine teslim etti. Sabancı, geçen yılın Ağustos ayında ilk Temsa Safir'i üretiminden bu yana büyük başarı sağlandığını kaydetti. Prestij adlı midibüsün Almanya'da da başarı kazandığını dile getiren Sabancı, "Böyle morallere ihtiyacımız var" dedi. Temsa'nın üretime geçmesi ve yarattığı rekabet ile diğer firmaların da modellerini yenilediklerini anlatan Sabancı, "Neticede memleketimiz kazandı" dedi. Temsa Genel Müdürü Mehmet Buldurgan da Safir'in geliştirme aşamasında sadece kendilerinin gözbebeği iken, satışının 500'ü geçtiği bugünlerde artık otobüs pazarının ve otobüsçülerin gözbebeği haline geldiğini söyledi.