|
Duvarları delip girdiler
Bayrampaşa'daki eylemi kırmak için özel timlerin düzenlediği operasyon 13.5 saat sürdü. İçerden ateş açıldı, duvarlar yıkılarak koğuşlara girildi
Bayrampaşa Cezaevi'ne, sabah saat 04.45'te giren Halkalı Jandarma Taburu'na ve Özel Tim'e bağlı ekipler 25 Kasım'dan bu yana ölüm orucunda olan yasadışı DHKP-C üyesi 10 kişi ile yasadışı TKP-ML üyesi 3 kişiyi hastaneye götürmek için operasyon düzenledi. Güvenlik güçlerine ateşle karşılık veren mahkumların direnişi 13.5 saat sonra kırıldı.
Cezaevinin önünde ambulanslar ve askeriyeye ait itfaiye araçları hazır bekletilmeye başlandı. Bayrampaşa Cezaevi çevresinde konuşlanan Çevik Kuvvet de 1 kilometrelik bir güvenlik alanı oluşturdu, giriş ve çıkışlara barikat kurdu. Ancak, operasyonla birlikte tutuklu ve hükümlüler, jandarmaya karşı direnişe geçti. Saat 05.30'dan itibaren cezaevinden silah sesleri gelmeye başladı.
KENDİNİ YAKTI
Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün "Hepsinden zor olacağını biliyorduk" dediği Bayrampaşa Cezaevi'nde yangın çıktı. Cezaevindeki bazı tutuklu ve hükümlülerin, jandarmaya karşı kullanmak üzere kızgın yağlar ve yaklaşık 5 metrelik şişler hazırladıkları da öğrenildi. İşte tam bu sırada, yasadışı örgüt üyesi bir tutuklu, ölüm orucundakilerin alınmasını engellemek için kendini yaktı. Çevresindekilerin, kendisini kurtarmasını engelleyen bu tutuklu olay yerinde öldü.
Ardından, diğer tutuklular, Kalaşnikoflarla jandarmaya karşı ateş açtı. Bu ateş sırasında, Halkalı Komando Taburu'nda görevli Astsubay Mustafa Danış, ayağından vuruldu. Hareketli saatlerin yaşandığı Bayrampaşa Cezaevi'ne saat 06.30'da gelen İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Ferzan Çitici ise, herhangi bir açıklama yapmadan cezaevine içeri girdi.
ATEŞLE KARŞILIK
Çitici, daha sonra yaptığı açıklamada, "Jandarmamız,hiç kimseye zarar gelmesini istemediği için yavaş yavaş ilerliyor" dedi. Terör örgütü üyelerinin güvenli kuvvetlerine, bomba, silah ve diğer malzemelerle karşılık verdiklerini iade eden Çitici, daha önce açlık grevi eylemini bitirdiklerini açıklayan ve operasyon sırasında güvenlik kuvvetlerine karşılık vermeyen PKK terör örgütü üyelerinin, koğuşlarından tahliyelerine başlandığını bildirdi.
Cezaevine, 2'si minibüs olmak üzere 4 jandarma aracı takviye gönderildi. Aynı saatlerde, dumanların yükseldiği cezaevine itfaiye araçlarının ve iş makinalarının da girdiği görüldü. Bu arada, güvenlik kuvvetlerince cezaevine ulaşan tüm yollarda barikatlar oluşturuldu. Cezaevi önünden yaklaşık 200 metre uzaklaştırılan basın mensupları da, İsmetpaşa Caddesi üzerinde oluşturulan barikatın arkasında tutuldu.
İLK YARALILAR
Helikopterle indirilen jandarmalar, siyası tutuklu ve hükümlülerin kaldığı C-3 ve C-4 koğuşlarına, çatıyı delerek girmek için çalışmalara başladı. Gaz maskeli jandarma ekiplerinin, içeriye girebilmek için buradaki bloğu kırmaya çalıştıkları görüldü. Bu nedenle, Bayrampaşa Cezaevi`nin üstünde uçuş yapan bazı televizyon kanallarına ait helikopterlere, saat 08.00 itibarıyla güvenlik kuvvetlerince yasak getirildi.
Sabah saat 09.25'te ise, Bayrampaşa Cezaevi'nden ilk ambulans çıkış yaptı. Bu ambulansta, dumandan etkilenen askerler olduğu belirtildi. Bayrampaşa Cezaevi'ndeki çatışmada yaralanan yasadışı PKK örgütü üyesi Ali Ekber Düzova isimli tutuklu da Haseki Hastanesi'ne kaldırıldı. Aradan, birkaç saat geçtikten sonra cezaevinden 3 bayan yaralı daha çıkartıldı. Yaralılardan Songül İnci'nin kolunun kırıldığı, Birsen Kars ve Hacar Arıkan'ın ise yandığı öğrenildi.
Öte yandan, saat 10.00 sıralarında cezaevinden yoğun duman yükseldi. Yaklaşık 15 dakika boyuncu süren yoğun duman, daha sonra dağıldı. Aynı saatlerde, Bayrampaşa Cezaevi'ne yeniden ambulans ve itfaiye araçlarının giriş yaptığı gözlendi.Cezaevine atılan gözyaşartıcı bombalardaki gaz da, rüzgarla birlikte çevreye yayıldı.
YAVRUMU VERİN
Polisin İsmetpaşa Caddesi üzerinde kurduğu barikatın ardında bekleyen yaklaşık 30 kişilik tutuklu ve hükümlü yakını ile güvenlik kuvvetleri arasında zaman zaman tartışma çıktı. Cezaevinin önüne gelen yaşlı bir çift sinir krizleri geçirdi. Adı öğrenilemeyen yaşlı kadın ellerini havaya açarak "Yavrumu yakıyorlar, yavrum içeride yanıyor, onu kurtarın" diyerek feryat etti. Polis yaşlı kadını gözaltına aldı. Mahkum yakınlarının, polis kordonu arkasında bekleyişi sürüyor.
Türk'ün isteği üzerine bekletildi
Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün hukukçu kişiliği, operasyonun zamanlamasında önemli bir rol oynadı. Türk'ün, Batı'daki "açlık grevi bir haktır" yaklaşımını gözardı etmemesi ve "ikna yolu ile vazgeçebilirler" beklentisi, müdahalenin yaklaşık bir hafta bekletilmesine yolaçtı. Ancak gelişmelerin beklentiyi boşa çıkarması üzerine, yasadışı örgütler tarafından "ölüm orucuna zorlandıkları" değerlendirilen mahkumların "yaşama hakkı daha önemli" değerlendirmesi öne geçti.
Karar Pazartesi gecesi 23.00'te
Cezaevlerine müdahale için hareketlilik önceki gün (Pazartesi) başladı. Saat 14.15'te Başbakanlık'ta Başbakan Bülent Ecevit, İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, Adalet Bakanlığı Müsteşarı İhsan Erbaş ve Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Ali Suat Ertosun ile son durum değerlendirmesi yapıldı. Görüşmede Adalet Bakanı Türk de, "Büyük çoğunluğu kendi iradesi dışında ölüm orucuna başlayan mahkumların yaşama hakkının daha önemli olduğu konusunda" ikna edildi.
Açlık grevi ve ölüm orucundakilerin toplam sayısı Pazartesi günü 272 olmasına karşın bu sayının, akşam saatlerinde yeni katılmalarla 283'e yükseldiği öğrenildi.
|
Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|