kapat

20.12.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Ramazan Özel
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Online
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
banner
Yabancı sermayede umut
YASED Başkanı Faruk Yöneyman, Başbakanlık'ta bekleyen iki tasarı Ocak ayında yasalaşırsa Türkiye'nin yabancı sermayede yıllardır yaşadığı krizi aşacağına inanıyor

Yabancı Sermaye Derneği (YASED) Başkanı Faruk Yöneyman, yıllardır hükümetlere yapılması gerekenleri anlatmaktan yorulmuş ama umutsuz değil. Başbakanlık'ta bekleyen iki yasa tasarısının yasalaşmasıyla yeni bir döneme girileceği inancında. Bu tasarılarla yabancı yatırımcıya getirilecek kolaylıkların, birçok şeyi değiştireceğini düşünüyor. Yöneyman'la tasarıları ve diğer ülkelerin yabancı sermayeyi hangi yöntemlerle çektiğini konuştuk.

* Yabancı sermayede yeni yasal düzenlemeler ne aşamada?

Bugüne kadar yapılanlar 10 yıldır ihmal edilen şeylerdi. 90'lı yıllar yabancı sermayenin kayıp yıllarıdır. Ne yapıldı? Tahkim yapıldı, imtiyazlar, AB'ye uyum yasaları çıktı. Davos'ta Başbakan önemli bir paket sundu. Sanırım, son adımları atmak, koalisyon dengeleri de gözönüne alınınca zor oluyor.

* Son adımlar nelerdir?
İki tane yasa tasarısı var şu anda Başbakanlık'ta bekleyen. Bunlardan bir tanesi, 1954 tarihli 6224 sayılı Yabancı Sermaye Yasa'nın güncelleştirilmesini öngören tasarı. Bu, yabancı yatırımcıların Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü'nden izin alma zorunluluğunu ortadan kaldırıyor. Artık yabancılar istedikleri yere, istedikleri yatırımı sadece müracaat ederek yapabilecekler. Diğeri Yabancı Sermaye Endüstri Bölgeleri Yasa Tasarısı. Dünyadaki benzerlerine uygun bir yasa. Doğrudan yabancı yatırımcının sorunlarının tek elden halledilmesini, tek bir kuruluşun yetkili olmasını öngörüyor. 10 milyon dolar ve üstünde sermaye getiren yabancı yatırımcıya imkanlar getiriyor. Kuruluşlara yüzde 60-100 arası sermaye payı sağlanıyor. Aynı şartları yüksek teknoloji getiren Türk yatırımcılara da getiriyor. Yabancı yatırımcılar için altyapısı hazırlanmış, serbest bölge statüsünde endüstri bölgeleri oluşturuluyor. Ayrıca 26 ayrı yerden imza alınması prosedürü de ortadan kalkıyor. Artık bütün işlemler 15 günde bitirilecek. Atılması gereken adımlardan ilki bu. İkinci adım, hükümetlerin partilerüstü bir uzlaşmaya gitmesi. Yabancı yatırımcının en korktuğu şey, bugünkü evetlerin yarın hayıra dönmesi. Mesela geriye dönük vergi uygulamalarıyla karşı karşıya kalması gibi. Böyle bir uzlaşma yapılırsa, sorun ortadan kalkar. Dünya da böyle yapmış. Hiçbirisi de korkulduğu gibi yabancı sermayenin esiri olmamış.

Potansiyelimiz yılda 5 milyar $
* Türkiye'nin potansiyeli gerçekten yılda 1 milyar dolar mı?

En az yılda 5 milyar dolar. 1954'ten bu yana gelen toplam yabancı yatırımların tutarı 13.6 milyar dolar. Bu rakamı Macaristan ve Polonya, 2-3 yılda alıyor.

* Diğer ülkeler nasıl çekiyor yabancıları?

Artık kuruluşlar ülkelere değil, ülkeler kuruluşlara yatırım için gidiyorlar. "Gelin, bizde yatırım yapın" diye. Bizde hâlâ "Gelsinler, kabul ederiz" anlayışı var.

* Sadece yabancı sermaye için kurulmuş örgütler de var...

İrlanda'da sanayi geliştirme dairesi var. Hem İrlanda'ya yapılacak yatırımları yönlendiriyor, hem de birçok ülkede ofisi var. Macaristan da öyle. Bunlar yatırımları ülkelerine çekmek için bir sürü temaslarda bulunuyorlar. Türkiye'nin büyük bir tüketim potansiyeli var. Cep telefonu üreticileri niye Macaristan'ı değil de bizi seçmesin? Ama gelmeleri için "Biz bunları yaptık. Gelin yatırım yapın" dememiz lazım.

Vietnam, Bolivya bile bizi geçti
* Türkiye yabancı sermaye sıralamasında üst sıralara ne zaman gelir?

En azından sıralamanın en altından başlayacağız. Bırakalım ilk ligde oynayanları, Türkiye'nin yabancı sermaye yatırımlarında 54'üncü olduğu bir sıralamada, Mısır'ın, Malta'nın, Fas'ın, Bolivya'nın, Kazakistan, Vietnam, Angola gibi ülkelerin gerisindeyiz. 1990'dan 99'a kadar Türkiye'nin yıllık yabancı sermaye girişi 700 milyon dolardan 800 milyon dolara çıkmış. Ama 1990'da 700 milyon dolar yabancı sermaye giren Brezilya'nın şimdi 30 milyar doları var. Pirelli, Philips, Mercedes ve Opel gibi bazı yabancılar gidiyorsa da yine de Türkiye'nin artıları var. Yatırım yapılacak ülkeler arasında bir rekabet var. Yabancı yatırımcı kendisine cazip imkanlar sağlanan, kârlılığı daha iyi olabilecek pazarlara kayıyor. Bu durumda, eğer artılarını iyi izah edemezse bu pazarların payı giderek artıyor. Şunu unutmayalım, yatırımlar artık coğrafi faktörlere bağlı olarak da yapılıyor. Türkiye'yle aynı coğrafi özelliğe sahip ülkelere yatırım yapılması, Türkiye'nin şansını azaltıyor.

Yabancı yatırımcıyı inandırmak lazım
*Yabancı sermaye nasıl gelir Türkiye'ye?

Öncelikle elde bir plan, proje olması lazım. Niyet belirlemelerini izleyen 2001 yılının ilk yarısında, müteşebbislere "Türkiye'de yatırım yapalım" düşüncesini yerleştirirsek, ancak ondan sonra toparlayabiliriz. Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü'nün raporuna göre, Türkiye'de verilen izinler, gerçekleşenin daima iki katı veya üstü. Mesela 1999 yılında 2 milyar doları aşan izin verildi ama gerçekleşen yarısı kadar oldu. Bu yıl verilen önemli izinler enerji üzerine. İskenderun Enerji 360 milyon dolar, Gebze Elektrik 88 milyon dolar, Adapazarı Elektrik 49 milyon dolar, İzmir Elektrik 90 milyon dolar. Bunlar yeni yatırımlar. Geri kalanlar ya sermaye artışı ya iştirakler ya da tevsii projeleri. Bu rakamlara baktığımızda enerji dışında yeni yatırımların fazla olmadığını görüyoruz. O zaman ne yapmak lazım? Bu olayı aşmanın bir yolu da büyük yatırımcıları Türkiye'ye çekmektir. Öncelikle bu yatırımcıların Türkiye'deki politik ve ekonomik ortamı uygun görmeleri gerekiyor. Yasal altyapı ve partilerüstü uzlaşmayı sağladıktan sonra büyük yatırımcılara Türkiye'ye yatırım yapmaları konusunda gerekirse heyet göndermek, gerekirse çağırmak gerekiyor. Güvensizliği ortadan kaldıracak bir senaryo ortaya koymak lazım. Türkiye iyi yönlendirilirse atılımlar ülkesi aslında. Eleştiri yaparken çözüm önerilerini de getirmek lazım.

Nuray TARHAN


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır