Geçtiğimiz günlerde, "Yolsuzluk Kıskacında Türkiye" konulu bir panel düzenlendi. Ankara Ticaret Odası'ndaki panelin, öğleden önceki oturumuna, yolsuzluk konusundaki titiz çalışmaları ile bilinen iki değerli gazeteci ve biri eski olmak üzere üç değerli parlamenter, panelist olarak katıldılar.
Panelist milletvekillerinden biri konuşurken, ilginç bir görüş öne sürdü;
- Bu memlekette, Memurin Muhakemat Kanunu değişmediği sürece, yolsuzluğun önlenmesi kesinlikle mümkün değildir...
- Memurin Muhakemat Kanunu geçen yıl değişti, Sayın Milletvekilimizin bundan bile haberi yok!..
Evet, Kılıçdaroğlu'nun dediği doğruydu. Memurin Muhakemat Kanunu 2 Aralık 1999 tarihinde 4483 sayılı yasa ile değişmişti.
Biraz da merakla, sağ tarafımda oturan bir başka milletvekilimize, bu konuda ne düşündüğünü sordum. Onun yanıtı daha ilginçti.
- Gerçekten milletvekili arkadaşımız doğru söylüyor. Ben en iyisi Memurin Muhakemat Kanunu'nun değişmesi için bir yasa değişikliği önergesi vereyim de, bu sorun çözümlensin...
Tarih dersinde, hoca derse girmiş ve en arka sırada oturan öğrenciye, tok bir sesle sormuş;
- Söyle bakalım Roma'yı kim yaktı?
çocuk şaşkın bir vaziyette;
- Vallahi billahi ben yakmadım öğretmenim...
diye ağlamaya başlamış. Bu yanıta canı sıkılan Hoca, ani bir kararla;
- Bu sınıfta ders anlatılmaz.
diyerek, sinirli bir şekilde sınıfı terk etmiş.
Koridorda, hızlı adımlarla yürürken, okulun müdürüne rastlamış. Müdür biraz da merakla;
- Hayrola Hoca Hanım, çok sinirlisiniz... Sizi üzecek birşey mi oldu?
- Daha ne olsun Müdür Bey? Biraz önce sınıfa girdim ve bir öğrenciye sordum "Roma'yı kim yaktı?" diye. Ne dese beğenirsiniz?
- Ne dedi?
- "Vallahi billahi ben yakmadım Hocam" diye ağlamaya başladı...
- Amaan Hoca Hanım... Üzüldüğün şeye bak. Sen bilmez misin bu yaramazları? Yaparlar yaparlar sonra inkar ederler. Biz en iyisi Milli Eğitim'e yazalım. Bir müfettiş göndersinler, o gelir kimin yaktığını tespit eder, olur biter...