kapat

17.12.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Ramazan Özel
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Online
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
NECATİ DOĞRU(ndogru@sabah.com.tr )


Murat'ı içeri koydunuz ne oldu!

Ben mahkum anası olayım, senin için af çıkartayım, sen de beni seç oyunu geri döndü. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, "kimsenin sahiplenmediği, mağdurların büyük tepki gösterdiği, sesiz çoğunluğun da oturup beklediği af yasasını "adalete ve eşitliğe aykırı bularak" Meclis'e geri gönderdi.

Sezer, adalete uygun davrandı.

Sadece görevini yaptı.

Ama yüceliyor.

Halkın gözünde büyüyor.

Adalete susamışlık...

Cumhurbaşkanı toplumda arayışa geçen "derin dip dalganın" rüzgarını arkasına aldı ve adalete uygun davrandıkça rüzgarı almaya devam ediyor.

Bütün gazetelerde manşet:

"Halkın sesini dinledi..."

Ve bu noktada; "Murat'ı içeri koydun, Ali Balkaner'i içeri koydun ne oldu?" sorusu yükselmeye başladı.

Yükselir... Yükselmeli...

Eksik adalet adalet değildir.

Murat Demirel, bankayı tek başına mı hortumladı? Onun arkasında duran, göz yuman, onu ve diğerlerini yüreklendirenler nerede?

Derin dip dalga...

Cevap bekliyor...

***

Bulup sordum:

"Cevabınız nedir?"

Savcının önüne dosyalar sergileyerek Murat Demirel'in Ulucanlar Cezaevi'ne konulmasında, reklamcı Nail Keçili'nin de onun yanına gönderilmesinde, ünlü avukat Aydoğan Semizer'in de başka bir hapishaneye yollanmasında, Murat Demirel'in gazeteci Rauf Tamer'in evine "dolar dolu çanta yollaması" olayının ortaya çıkıp, tartışılmasında "adalet arayıcılığı...." görevi üstlenmiş eski hakim Mehmet Tural, "Toplumun bize vermiş olduğu rüzgarı yeterince kullanmadığımızı düşünüyorum" diyor.

Mehmet Tural, Vanlıdır.

Hukuk okudu.

10 yıl hakimlik yaptı.

Sonra avukatlık...

Egebank Fon'a devredilince, bu bankada yapılan bankacılık işlemlerinin hukuka uygun olup olmadığını araştırması için "Egebank Hukuk Müşavirliği" görevi teklifi aldı, kabul etti. 10 avukatla birlikte ve 37 müfettişten oluşan Egebank Teftiş Kurulu elamanlarının ciddi katkıları ile çalışmaya başladı.

37 tane dosya hazırladı.

600 tane kurumsal kredi takibi, 7 bin tane bireysel kredi takibi yaptı, bunlardan çıkan ve hukuka aykırı olan bilgileri, belgeleri de topladı. Ceza hukuku profesörlerinin karşı görüş vermesine rağmen, bu davanın DGM'lik olduğunu çünkü bankanın "içini boşaltmak için çete oluşturma eyleminin bulunduğunu" kabul ettirdi. Zekeriya Temizel, 1 Eylül 2000 tarihinde göreve başladığı zaman; Mehmet Tural ile ekibinin ve Teftiş Heyeti'nin 37 elemanının 7 aydan beri topladıkları bilgileri, kanıtları, belgeleri, dosyaları ve yürüyen hukuki süreci hazır buldu.

***

Şimdi bu Mehmet Tural, "halka yazıp aydınlatmam için" bana diyor ki; "Hazırladığımız 37 dosyada belgeler, bilgiler, kanıtlar var. Egebank'ın içinde neler olduğunu devlet, 1995'den beri saat saat, gün gün, ay ay, yıl yıl biliyor.. Örnek; 1999 yılının 5 ve 6'ncı ayında Egebank'ın açığı 325 trilyon lira olarak tesbit edilmiş ve Merkez Bankası'na, Hazine'ye, Banka Kambiyo Genel Müdürlüğü'ne, Bankalardan sorumlu bakana bildirilmiş. 325 trilyon lira 150-200 milyon dolar eder. Fakat yürüyen zaman içinde Egebank'ın açığı çığ gibi büyümüş. Bankaya el konulduğu tarih olan 31 Aralık 1999'da açık 1 milyar 300 milyon dolar olmuş. Bu kadar zaman içinde Hazine, Merkez Bankası, Banka Kambiyo Genel Müdürülüğü, ekonomiden sorumlu bakanlar niçin önlem almadılar?

Bunun cevabı yok.

Önlem alınsaydı, açık milyar doları aşmadan müdahale edilmiş olurdu.

Niçin önlem almamış olabilirler?

Ya çıkar sağlamışlardır...

Ya baskı altında kalmışlardır...

Ya da işlerini bilmiyorlardır...

Bu konuda anahtar açıklamayı eski bakanlardan Yalım Erez, "hepimiz yücedivanlıkız.." diyerek yaptı. Daha ne desin?

Fona devredilen bankaları ikiye ayırmak gerekiyor.

İçi hortumlananlar...

Kötü yönetilenler...

İçi hortumlanan bankaları çete kurarak hortumlayan banka sahibi ise ona göz yuman politikacı ile bürokrat suçsuz mu? Bunlar; Egebank'ın açığı 200 milyon dolardan 1 milyar 300 milyon dolara çıkıncaya kadar niçin beklediler, neyi beklediler? Sistemin temizlenmesi için politikacı ve bürokrat ayağının da adalet önüne çıkması gerekir. Bizim Hukuk Müşavirliği olarak bunu yapma yetkimiz yok. Rauf Tamer'in evinde dolar dolu çantayı alan Mete Has'ı incelemeye niçin almadılar?"

Mehmet Tural:

"Murat Demirel'in derisini soysan ancak 200 milyon dolar çıkarabilirsin. Fakat Egebank'ta açık 1 milyar 300 milyon dolar. Nereye gitti bu para?" diyor.

Okuyucuya duyururum...

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır