kapat

17.12.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Ramazan Özel
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Online
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
GÜNGÖR MENGİ(gmengi@sabah.com.tr )


Bilek güreşi

Koalisyon liderlerinin dünkü zirvesinden, af yasasını ikinci kez Cumhurbaşkanı'nın önüne koyma kararı çıktı!

Anayasa, yeniden görüşülmek üzere geri gönderilen bir yasanın değişikliğe uğramaksızın tekrar kabul edilmesi halinde, Cumhurbaşkanı'na ikinci kez veto yetkisi tanımıyor.

Yani Cumhurbaşkanı, "vatandaşın adalete güven duygusunu sarsacağını" söylediği ve "toplum düzenini bozacağı"na inandığı af yasasını onaylamak zorunda kalacaktır.

İktidar, Anayasa'nın ruhuna aykırı da olsa Anayasa'nın şekil şartından elde edeceği güce güvenerek Çankaya ile bilek güreşi yapmaya karar verdi.

TÜSİAD toplantısında işadamları "Lider değil meclis denetiminde hükümet, lider değil toplum denetiminde meclis" istediklerini söylemişlerdi.

Bu özlem, seslendirildiğinin hemen ertesi günü liderlerden cevabını aldı. Milletin sesini dinleyen bir meclis ve meclisten ilham alan bir hükümet, yakın olmayan bir düştür..

Peki Cumhurbaşkanı, koalisyon liderlerinin planladığı "oldu-bitti"ye teslim olacak mı?

İtirazının dayandığı ağır vebali göre göre bir şey yapmayacak mı? Yapacaktır..

İmzasını atacak fakat iptal için Anayasa Mahkemesi'ne başvururken "yürürlüğün durdurulması"nı da isteyecektir.

İşte bu noktada iktidar ile yargı arasında yeni bir krizin patlaması tehlikesi doğacaktır.

İktidar, cezaevlerini boşaltmak için mahkemenin "yürürlüğün durdurulması" ile ilgili talebi karara bağlamasını beklerse ne âlâ..

Ama ya bir kaç saat içinde yasayı Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayınlatıp tahliyelerin düğmesine basmak isterse?.

Dünkü karar bu niyeti açığa vuruyor.

Peki... Anayasa Mahkemesi, iktidarın niyetinden şüphelenerek bir kaç saat içinde "yürürlüğün durdurulması" talebini kabul eden bir kararla ön alırsa ne olacak?

İşte krizler gündemine yeni bir ek!

Af adaleti siyasallaştıran bir yanlıştı.

Önümüzde sorunu siyasi güçler çatışmasının arenasına dönüştürecek tehlikeler vardır.

Bu bilek güreşinden kemik sesleri gelebilir!

Birilerinin düğmeye bastığından şüphelenen iktidar, düğmenin üstünde tepiniyor!

Geciken karar
Ankara'daki TÜSİAD toplantısında Bülent Eczacıbaşı "Türkiye'nin temel sorunu kötü yönetim" dedi.

Bakanlar bu eleştiriye çok bozuldu.

Bazıları ağızlarına geleni söyleyip çekti gitti..

Devlet Bakanı Gürel, işadamlarını "Galata bankerlerine" benzetti.

Ama bu, eleştiriye cevap değil.

Çünkü Osmanlı'nın kanını emen Galata bankerleri yıkımın sebebi değil, sonucudur. Ufuksuz, hesapsız, çağdan kopuk bir padişahlık kafası varsa Galata bankerleri olacaktır.

Toplantıda doğru soruyu ve çözümü TÜSİAD Başkanı Yücaoğlu koydu:

"Özelleştirmenin arkasında mısınız, değil misiniz? Bakanlar Kurulu'nda önce buna karar verin.."

Türkiye'yi Özal'dan bu yana bir krizden öbürüne bu kararsızlık sürüklüyor.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır