kapat

17.12.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Ramazan Özel
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Online
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
'İstediğimizi aldık'
Dışişleri Bakanı Cem, Brüksel'deki AGSK krizini Sabah'a anlattı

NATO'nun 14-15 Aralık'ta Brüksel'de yapılan Dışişleri Bakanları toplantısında Avrupa Birliği'nin yeni Güvenlik ve Savunma Kimliği oluşumuyla resmi ilişki kurma kararını ertelediği haberi, Ecevit'e müjde gibi geldi. Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in 'istediğimizi aldık' mesajıyla, son günlerde binbir sorunla kuşatılmış durumdaki hükümet, hiç değilse bir alanda rahat nefes almış oldu. NATO'nun Türkiye'nin direnmesi sonucu askeri varlığını Türkiye'nin oyu olmadan AB'nin emrine verme planı, böylece durduruldu. Aynı zamanda Türkiye, ABD Başkanı Clinton'ın Başbakan Ecevit'e yaptığı yazılı ve sözlü girişimlere karşın Brüksel'in taleplerine direnerek, AB üyeliği yolunda elindeki en önemli kozlardan biri olan NATO vetosu kozunu korumuş oldu.

Erteleme başŞarı mI?
Dışişleri Bakanı Cem'e, 'istediğimizi aldık' sözünün ne anlama geldiğini sorduk:

- NATO sonuç bildirisi yeni Avrupa güvenlik oluşumu için kararın Bahar dönemi toplantılarına ertelendiğini duyurdu. Bizim tezimiz, ya Türkiye'nin de AB üyeleriyle eşit olarak oluşumun karar sürecinde yer alması, ya da bu kararın bir uzlaşma bulunana dek ertelenmesiydi. Açık konuşmak gerekirse, ABD bizim de eşit üye olarak yer almamız için çok çaba harcadı. Durumun henüz buna uygun olmadığı anlaşıldı. Biz tezimizi iyi anlattık ki, sonunda istediğimizi aldık; karar ertelendi.

Ahlaksız teklif
- Bu bildiri çıkmadan önce, AB'nin isteklerini 'mantığa, vicdana ve ahlaka aykırı' olduğunu söylediniz. Sizi bu sert açıklamaya iten ne gibi talepler oldu?

- NATO'da 40-50 yıllık geçmişimiz, varlığımız, emeğimiz var. Şimdi hem AB ben istediğim zaman NATO'ya verdiğin her şeyi bana da ver, kullanayım' diyecek, hem de 'kararlarıma karışma, gerekirse sana danışırım' diyecek... Benim her türlü imkanımı kullanacak, ben içinde olmayacağım... AB bunu istiyordu. O yüzden tepki gösterdik. Zaten NATO'nun kendi üyelerinden birini böyle zor bir durumda bırakması olacak şey değildi. Anlattık, olmadı.

- Peki bir yandan AB, bir yandan ABD neden bu kadar bastırdılar? Avrupa'da şu anda kan dökülmediğine göre bu acele nedendi?

- Bize göre, iki nedeni var. AB bütün planını NATO ile kurumsal ilişkiyi Mayıs 2001'de tamamlamaya, 2003'de de Avrupa ordusunu kurmaya göre ayarlamıştı. Şimdi bunun Türkiye'nin rızası olmadan işlemeyeceği görüldü.

- İkincisi?

- İkincisi, ABD, AB savunmasını NATO imkanlarına bağlayarak AB'nin kendi başına bağımsız askeri güç kurmasını istemiyor. 'Bu fazla uzarsa, AB parasına kıyıp NATO'dan bağımsız güç kurar, o zaman benim etkim olmaz' diye düşünüyor. Bunun da Türkiye dışarıda tutularak olmayacağı görüldü.

- Türkiye de herhalde bu fırsatı değerlendirmek istiyor?

- Bizim amacımız AB'yi engellemek değil ki.. Amacımız Avrupa'yı güçlendirecek bu proje hayata geçirilirken Türkiye'nin çıkarlarının korunması. Bir uzlaşma noktası bulunacağından eminim.

Perde arkasında
Türkiye'nin AB üyeliği için elindeki NATO vetosu kozunu alma amacıyla gösterilen acelenin, Cem'in söylemediği bir başka nedeninin olduğu konuşuluyor kulislerde. ABD ve Rusya silah sanayiinin baskısı altında kapısına kilit vurma tehlikesi yaşayan Avrupalı silah üreticileri, ayrı bir uluslararası ordu, adeta küçük bir NATO kurulması için bastırıyor. Türkiye, ABD ve AB arasındaki bu gizli çekişmenin tam ortasına düşmüş bulunuyor. Bu kilit konumu, çıkarların korunması yönünde değerlendirme politikası, şimdilik sonuç verecek gibi görünüyor.

MURAT YETKİN


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır